–Annyeonghaseyo Channieee, diye annesinin duymayacağı bir sesle fısıldarken yatağında uzanan minik bedene iyi olmayan niyetlerle yaklaştı adam(!).
–Annyeong babaaa, küçük çocuk uykulu sesiyle çok sevimli geldi gözüne. Tabii ona karşı bir üvey babanın hissetmesi gerekenlerden çok daha farklı şeyler hissediyordu.
–Channie, eğer uykun yoksa biraz oyun oynayalım mı?
–Aaa, ne oyunu babacığım? Oynayalııımm, derken battaniyeyi üstünden çekti ve yatağında oturur pozisyona geçip zıplamaya başladı.
–Ben sana dokundukça sen "Ah" diyeceksin.
–Ama bu eğlenceli değil ki babaa, dudaklarını büzmüştü küçük Chan.
–Yok yok, çok eğlenceli. Oynamaya başlayınca sen de seveceksin.
–Hmm peki o zaman.
Adam(!) Chan'in önce karnından başladı. Gıdıklanan çocuk kıkırdadı.
–Hayır Chan, "Ah" diyeceksin, oyunbozanlık yapma tatlım.
–Yaa ama babaa, gıdıklanıyoruum!
–Hayır, hayır bağırma, annen duymasın.
–Neden ki? Annemi de davet et o da oynasın. Annem de eğlensin.
–Annen böyle oyunları sevmiyor Chan.
–Nereden biliyorsun?
–Sordum ben annene oynamak ister misin diye istemedi.
–Benim de oynayacağımı söylememişsindir. Söyleseydin annem gelirdi, benimle oyun oynamayı çok sever.
–Chan, annen sen üzülme diye söylemiyor ama o oyun oynamaktan pek hoşlanmıyor. Neyse, hadi biz oyunumuza devam edelim.
"Chan, annen sen üzülme diye söylemiyor ama o oyun oynamaktan pek hoşlanmıyor!"
Shut up! #1
–Peki baba, derken aklında annesiyle ilgili cümle yankılanıyordu.
Üvey babası tekrardan dokunmaya başladı. Bu sefer onun belini kavradı ve çocuğu kucağına aldı.
–Hmhm?
–Ne oldu, küçük çocuk tatlı gözlerini kırpıştırıp babasının ne demek istediğini anlamaya çalıştı.
–Ne demen gerekiyordu Channiee?
–Haa şey, affedersin baba. Ah.
Bir 'ah' ancak bu kadar düz çekilebilirdi. Adam çocuğa dokunmaya devam etti, bu sefer de karnının aşağılarına, kasıklarına doğru gitti eli. Çocuğa dokundukça kendinden geçiyor, alt dudağını ısırıp sertçe yutkunuyordu.
Evet, annesi onları görmemeliydi. Kocasının, eski eşinden olan oğluna nasıl dokunduğunu, ondan nasıl tahrik olduğunu görmemeli.
–Evet, C-channiee?
–Şey, baba, ben bu oyunu sevmedim.
–Sevmek zorundasın tatlım.
–Ama bab-
Eliyle çocuğun ağzını kapattı ve onun itirazını umursamadan boynuna öpücükler bırakmaya başladı.
Minik, bir şeyler mırıldandı ama adam(!) umursamadan çocuğun tadını çıkarmaya devam etti.
Ve elinde minik ıslaklıklar hissediyordu. Minnacık o damlalar o güzel ve sevimli çocuğun dünya güzeli gözlerinden akıyordu.
Pislik herif ağlamasına dahi tahrik oluyordu. Boynunu öpmeyi bırakıp göz yaşlarının geçtiği yerleri yalamaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Phobia | Bang Chan
FanfictionAlabildiğine fobileri olan bir gencin, sizi insanların önce ne kadar berbat ve sonra ne kadar iyi olduklarına inandıracak hikayesi...