Bu kitaba birazcık aşk, biraz mizah, ama en çok yaşadığım olaylardan serpiştiriyor, son olarak da watty ruhu ekliyorum ;))
Siz de onun doğru kişi olduğunu anlamakta zorluk mu çekiyorsunuz? O zaman gelin o zorluğu beraber çekelim, çünkü Nehir de ayn...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
0558**:
Caaanem
Günün aya bilir aşk bahçem çünkü ben uyandım :))
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Aramamı ister misin?
Sen istersin de ben aramaz mıyım?
Ararımm...
Çalıyor... Çalıyor... Çalıyor...
Hatt meşgul . . .
0558**: Ya niye açmıyorsun iki gözümün çiçeği? ;(
Bilmediğim numara:
Tekrar ara
0558**: Tamam canem
Bilmediğim numara:
Alo (Kalın ama sakin bir ses duyuldu telefonun diğer tarafından)
0558**: Hışırtılar
Bilmediğim numara:
Aloo
Alo
Duyamıyorum seni
Konuşsana
Off (sinirlendiği sesinden çok belli oluyordu)
0558**: Hışırtılar
Uzun bir bip sesi Arama sonlandı
Bilmediğim numara:
Lan niye konuşmuyorsun??
Zaten sabah uykumdan uyandırdın beni
0558**: Sesimi bu kadar kolay duyabilecigini mi sandın? Salak ajshahaha
Bilmediğim numara:
Bak bu son şansın
Kim olduğunu söylemezsen engeli basarım!
İletildi 8:08 Görüldü 8:08
Bir anda ince tiz bir ses oda kapısının dışarısından duyuldu. "Nehir kalk! Hemen okula gitmen gerek."
"Tamam anne, tamam çıkıyorum." Üzerindeki yorganı büyük bir çabayla kaldıra bildi, evet hala uykusu vardı. Telefonu kapatıp şarja taktı. Formasını giyip, her zamanki gibi saçlarını at kuyruğu topladı. Çantasını, telefonunu ve şarj kablosunu alıp salondan geçerek kapıya doğru yöneldi.
"Kahvaltı et." diye annesinin sesi duyuldu yine.
"Okulda yerim bir şeyler."
Sakin bir sesle, "Öğlen yeni gelen yan komşularımıza ziyarete gidelim sen gelince," dedi. Şimdi ise mutfakla salonun arasındaki kapıda ellerini mutfak havlusuna kurularken Nehire bakıyordu.
Ayakkabılarını giyerken "Off, insan sevmiyorum anne. Kaç defa söylemeliyim acaba?" diye söylendi.
"Gidelim dedim, fikrini sormadım, Nehir." Bunu söyleyip annesi yeniden mutfağa döndü.
Kulaklıklarını takıp, bisikletine atladı ve doğru okula gitti. Müzik dinlemeyi çok seviyordu, onu sakinleştiriyordu. Sınıfın kapısını açıp her zaman oturduğu arka sıraya geçip, ufaktan sınıfa bir göz gezdirdi. Yeni bir çocuk vardı, boyu baya uzun olduğu için hemen göze çarpıyordu. Esmerdi, tipi fena sayılmazdı. Gülerek konuşuyor, elleriyle bir şeyler anlatıyordu. Karşındakiler de merakla onu izliyordu. Sınıftaki kızlar şimdiden onu kesmeye başlamışlardı bile. "Hiç şaşırmadım..." diye mırıldandı kendi kendine.
Hayır asosyal değildi, kesinlikle değildi ama olduğu yer onu asosyal olmaya zorlamıştı. Burdakiler ona sebebini bilmediği bir şekilde yukarıdan aşağı bakıyordu, belki de derslerde uyuduğu halde notlarının çok iyi olması onları kokutuyordu, kim bilir. Sınıftan konuştuğu tek arkadaşı da 3 gündür okula gelmiyordu. Arka sırada yapayalnız kalmıştı. Telefonuna baktı, son yazdığı kim olduğunu bilmediği kişinin tehdidine hala cevap yazmamıştı. Yazmayacaktı da.
Nehir:
Habibiii
Türkiye cennet
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İletildi 8:45
"Ya cevap versene iki gözümün çiçeği," diye söylenip kendi kendine güldü. Ama beklediği cevap gelmedi. Zil çalındı ders başladı.
