1

9.2K 201 96
                                    

Jungkooktan

Trafikten dolayı okuluma iki saat sonra gelebilmiştim

Üniversite hayatımın ilk günü böyle olmak zorundamıydı gerçekten

Nerdeyse 5 saattir hiç birşey yetmediğimden açlıktan midemden garip sesler çıkmaya başlamıştı

Keşke evde olsaydım da kendime muzlu mama yapabilseydimm off!

Taksiye binsem bir dünya para otobüs desen çok fazla kalabalıkki kapı kapanmıyordu

Sanırım üniversite hayatım için kiradaki evimi bırakıp buralarda bir yerde ucuz bir ev bulup taşınmam gerekiyordu

~~~~~

Açlıktan başım dönmeye başladığında hızlıca yakınımda olan kafeye ilerliyordum

Adı Jimjin kafesiydi biraz değişik gelmişti ilk defa böyle bir isim duyuyordum Jimjin..

İçeri kendimi zar zor atıp bı masaya oturduğumda sabahtan beri karnımın açlığını bastırsın diye içtiğim suyumu ortaya çıkartıp içinde kalan son iki yudumluk suyumu içtim

Param vardı ama neden sabahtan beri yemek yemediğimi bende bilmiyordum

Hayır biliyordum,biliyorum

Tek derdim daha çok zayıflamak..

Artık dayanamayacağımı anladığımda yanıma siyah saçlı uzun boylu bir adam gelmişti garson değildi büyük ihtimalle diğer garsonlarla alakası yoktu

"Ufaklık iyi misin tenin baya solgun gözüküyor"

"Ş-şey iyiyim sadece biraz yorgun ve.. açım da"

Elim yüzüme gitmiş parmaklarımla yanaklarıma dokunmuştum

Sanki anlayacaktım

"Ah tatlımm ne zamandan beri açsın sen gel yanıma fırından yeni çıkmış keklerimi ye bir güzel az da olsa kendine gelirsin"

Uzu zamandan sonra tanımadığım birinden bu kadar çok ilgi ve önem almak beni fazlasıyla duygulandırmıştı

Dolan gözlerimi elimin tersiyle silip gülümseyemeye çalıştım Zor da olsa

"Jiminn bebeğim kurabiye ve keklerden bir tabağa koyar mısın geliyorum hemen"

Tezgahta onun gibi siyah saçlı ama beyaz tenli benden 4-5 yaş büyük gözüken adama seslenmişti sanırım

Ve sanırım sevgililerdi

"Ufaklık meyve suyumu içmek istersin?"

İçeceklerin bulunduğu cam dolaba baktığımda hemen gördüğüm muzlu sütle gülümsedim

"Süt, muzlu sütt"

Dediğim şeyle şaşırsada gülümseyip saçlarımı eliyle dağıtmıştı

"Öyleyse hemenn geliyorumm bu arada seni burda ilk defa görüyorum ailenin burda olduğundan haberleri var mı küçük duruyorsun biraz"

Küçük mü 19 yaşındayım ki benn

"Buraya ilk defa üniversite için geliyorum da o yüzden yeni görüyor olabilirsinizz. 19 yaşındayım, çok mu küçük gösteriyorum?"

Son dediğim cümlenin sonlarında ister istemez sesim titremişti nefret ediyorum bu durumdan

"Hayır ufaklık yaşını gösteriyorsun sadece benden bı 6 yaş kadar ufak olduğun için gözüme daha küçük geldin ay lafa daldık kurabiyeleri unuttum hemen geliyorum tatlım"

Son kez saçlarımı dağıtıp tezgahta olan adamın yanına gittiğinde gülümsemeye devam ediyordum

Telefonuma bildirimler yağmaya başladığında mesajlar kısmına girerek kimin mesaj attığına baktım

Tabiki Felix di

Ya nerdesin
10:20

Leynn
10:25

Baksanaağh
10:37

En fazla on dakika idare edebilirim bak
10:40

Üniversite hayatımızın ilk günü nasıl geç kalmayı becerdim aşkilotom...
10:55

Of baksana artık korkuyorum bak
11:30

Akşam görcen sen mesajlarıma bakmamayı görüldü atmana bile razıyım şuanda
12:00

Telefona bakmayı tamamen unutmuştummki Felix akşam beni kesecektii off

  2 saat sonra gelebildim trafik çok vardı bı kafedeyim şuanda

Mesajı atıp telefonu geri çantama koyduğumda iki adamda yanıma gelip tepsiyi önüme koyup yanlarıma oturmuşlardı

Onların ismini bilmiyordum

Bilmem gerekiyor mu onuda bilmiyorum

Ben Neyi biliyorum ki

"Ufaklık ben Jin senin ismin nedir"
Lale güzel Lale wmfkskf

"Şey.. Jungkook bende"

"Ne güzell bende Jimin bu kadar utanma tatlılığından kriz geçirebilirim"

Bu dediği ile yanaklarım daha fazla kızarmıştı sanırım çünkü şuan yüzüm yanıyordu!

Birbirlerine bakarak güldüklerinde artık açlığa dayanamadığımdan önümdeki yiyeceklere gömmüştüm kendimi

Hayatımda yediğim en güzel kekler diyebilirdimm

"Yavaş ol kookk önünden alan yok "

Hızlı yediğimden mıdır nedir birden öksürmeye başlamıştım Jin hyung sırtıma yavaşça vururken Jimin hyung muzlu sütü içirmişti
Hyung deme lazım olur

Yeni tanıştıkları biriyle çok yakın değiller miydi

Aklıma gelen şeyle içimden kendimi övmeye başlamıştım

Eski oturduğum yerden çıkacaktım üniversite bursumun yanmaması için bu yüzden de buraya taşınacaktım

Emlakçı emlakçı dolaşmaktansa hyunglara sormak daha mantıklıydı

"Şeyy sizin bildiğiniz kiralık ev var mı?"

İkiside birbirlerine gülümseyip bana dönmüşlerdi

"Evimizin hemen yakınında giriş katta olan kiralık bir daire var istersen bugün gidebiliriz?"

İstemez miyim sormanız hataa

İlk bölüm böyleydi
Diğerlerini bu bölümde göremedik kısmetse ikinci bölümde görüceğizz

İlk bölümü nasıl buldunuz

Uslu OğlanımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin