Uslu Oğlanım

17

Hızla giden arabanın ani fren yapmasıyla öne savrulmamıştım
Emniyet kemeri sayesinde

Önümüzde ve arkamızda arabalar durmasıyla minho hyung Changbin hyungu arayıp buraya gelmesini söylemişti
Ve toplu mesajla tanıyıp tanımadığı herkese konum atarak yardım etmelerini söylemişti

Evet bunları iki dakika için de yapmıştı

Arabalardan inen az çok tanıdık olan simaları gördükçe sinirden gülesim geliyordu

Sikik beyinliler..

19 yaşında birini zorla Türkiyeye götürmek?
Beyninize sokim sizin

Az önce perdeleri açtığım için rahatça herkesi görebiliyordum

Kapımı açmaya çalışan namjoonu gördüğümde sırıtışım yüzümden kaybolmuştu

"Hyung lütfen kapılar kilitli kalsın lütfen!"

Aceleyle telefonumu elime almış eski grubumuza girmiştim

------
Jungkook
Gerçekten bu kadar mı nefret ettiniz benden?
Türkiyeye gönderecek kadar
Keşke hiç zahmet edip gelmeseydiniz yada Namjoon zahmet edip beni onlara bırakmaya gelmeseydin

--------

"Hyung ben Türkiye'ye gitsem daha iyi olur belki?"

"Jungkook tavşanım saçmalama istemediğin hiç bir yere gitmek zorunda değilsin!"

"Hayır.. İstiyorum babamın yanına gitmek istiyorum çok uzun zamandır gitmedim hyung belki orası bana daha iyi gelir
Hem sizde türkçe biliyorsunuz Türkiyede trabzonda evleriniz var görüşürüz illaki "

Gözleri dolmaya başladığında ikimizde aynı anda gülümsemiştik

"Öz olmasak bile biz senin aileniz doğduğun andan beri aileydik ölene kadar aile kalmaya devam edeceğiz
Siz gittiğinizde hemen arkanızdan bende Türkiye'ye geliceğim sen yeter ki kendini yalnız hissetme"

"Teşekkür ederim abim"

Kapı kilitleri açıldığında kendi kapımı kilitlemiştim tekrar

Hyungum açsın kapımı o değil

Minho hyung arabadan indiğinde hızla namjoonu iterek kapımı açmış beni dışarı çıkartmıştı

Üstüne atlayarak beline sarılmış ağlamaya başlamıştım

"İyiki varsınız hyung Felixe söyle temelli gitmiyorum kızmasın bana Changbin hyung da merak etmesin beni.. Annem ve babama bol bol öptüğümü söyle.."

Saçlarımı öperken kafasını onaylar anlamda sallamıştı

Kokumu içine çekiyordu belki de son kez

Zar zor ayrıldığımızda arabadan çıkardığım hırkayı,telefonumu ve cüzdanımı alarak cebime koymuştum

Tepemde dikilen namjoonu gördüğümde siklemeyerek onu itmiş amcamın arabası olduğunu tahmin ettiğim arabaya binmiştim

Herkes arabalara geçtiğinde yaşlı gözlerimi silmiş minho hyunga elimi sallayarak öpücüklerimi yollamıştım

Bakışlarımı namjoona çevirdiğimde çatık kaşlarıyla telefonuyla konuşuyordu

Benim hayatımı siktiyseniz
Sizde mutlu olamazsınız

Bir gün olsa bile..

•••••••••

Şoför koltuğunda oturan Ahmet amcam ve yanımda oturan benden iki yaş büyük kuzenim Arda ile seuldan daha çıkmamışken giyim mağazası görmemle yerimde kımıldandım