Uslu Oğlanım

14

Lan bu jungkookun ayağında hala alçı var niye söylemiyonuz!

"sıkıydım"elimdeki oyuncağı yerine bırakarak bezli popomun üzerine bırakmıştım kendimi

"Ne yapmak istersin güzelim"
Bilmiyom ki bilsem ne yapmak istediğimi söylerdim zaten

"Biymem ki"
Aklıma gelen şeyle geçmişe gittim yıllar öncesine değil haftalar öncesine

Age play teklifi sunduklarında aynı zamanda sevgili olacağımızı söylemişlerdi

E yani neydik biz

"Bayba bis neyis"
Demiştim dememle şaşırsalarda gülmeye başlamışlardı

Komik olan neydi
Neyiz diye sordum alt tarafı

"Ya güymeyin!"
Bağırarak konuştuğumda Jin anneciğim burnumun ucunu öperek beni kucağına oturtmuştu

"Gülmüyoruz miniğim, sen ne olmamızı istersin hm"
Direk söylesem mi ki
Ama Felix hep kendini ağırdan sat derdi
Onu da dinlememiştim dinleseydim bu durumda olmazdım zaten yani

"Hm biymemki amaa sevgili oysak fena olmazdıı"
Dememle hepsi gülüp yanaklarımı öpmüşlerdi

"Bebeğim sen zaten bizim sevgilimizsin bize göre, sadece senin kendini öyle görüp hissetmen için bekledik ki öyle hissediyorsunda"
Namjoon babacığımın konuşmasıyla başımı onaylar biçimde salladığımda

Ne desem diye düşünüyordum
Onlara aşık olduğumu söylesem mi ki
Yani sevgili olduğumuza göre söylemem gerekiyor galiba

Tam konuşacağım sırada salonda telefon sesi duyulmuştu
Ama benim telefonumdu

Hoseok babam ayaklanıp telefonumu aldığında ekrana bir süre bakmıştı

"Felix diye biri arıyor?"
"Arkadasım baba"
İlacın etkisi azaldığı için konuşmamda düzeliyordu az da olsa

Telefon kapanıp tekrar çalmaya başladığında telefonu hızlıca almıştım

"Baba beni bahçedeki salıncağa bırakır mısınız lütfenn"

Tae babam beni kucağına alarak bahçeye çıkartıklarında beni salıncak tarzı olan şeye bırakmışlardı

Zor bela yanımdan gönderdiğimde aramayı açmıştım

"Lan!niye açmıyon telefonlarımı!"

"Açtım da noldu"

"Durum vahim kanka senin şu babanın Karadenizli akrabaları Kore'ye gelmişler mi ne abimleri Zap edemiyorum anasını satım senin de anan ne bok yemeye türk biriyle evlendiyse yani götün beladan kurtulmuyor"

"N-ne demek Koredeler!"

"Bilmiyorum anasını satım abimlerde bı bok anlatmıyorki tek bildiğim busanda oldukları.."

Sanırım busana bir daha gidemeyeceğim...

••••••

"Babaa" bağırdığımda hala Tae babamın bıraktığı yerdeydim artık hangisi gelirse

Tae babam geldiğinde beni kucağına alması için kollarımı uzatmıştım

Beni kucağına alıp oturduğum yere oturduğunda onun kucağındaydım

"Jungkook minik bebeğim.. ağlamışsın ne oldu miniğim"
Anlatmak istemiyordum zaten minho ve Changbin hyung sanırsam buraya geleceklerdi

"S-sonra konuşalım?"
"Sen nasıl istersen ama arkadaşın mı üzdü?"
"Hayır o moral vermeye çalıştı ama başarılı olamadı babacığım"
"Hmm o başarılı olamadıysa ben kesin olurum bence minik sevgilim"

Sevgilin miyim gerçekten??

"Baba.."
"Söyle güzelim"
"Ben size aşığım... Seni seviyorum.."
Aniden söylediğim şeyle şaşırsada gülümsemişti

"Benim utangaç minik sevgilim.."

Git gide yakınlaşan yüzlerimiz yüzünden kalbim deli gibi atıyordu
İlk öpücüğümü Tae'ye sevdiğim adama, babacığıma verecektim

Gözlerim dudaklarındayken çenemi tutarak gözlerine bakmamı sağlamıştı

"Ne olursa olsun seni asla bırakmıyacağız.."
Yaw he he

Soğuk Dudaklarımın üstündeki sıcak dudaklarını hissetmemle vücuduma titreme geldiğinde ellerimi omuzlarına koymuştum

Alt dudağımı emmesiyle omuzlarını sıkmıştım
Ne yaptığımı bilmeyerek altımda kabaran penisine kendimi bastırmıştım

••••••••

Bölüm nasıldı?

Buaralar karadenizlilere taktım heralde her kitabta Karadenizliler
Var

Bir sonraki kısa bir süre hastanede olacak jungkookun ayağındaki alçı için

Hadi bayyss