20

2.2K 131 168
                                    

Bol yorumlu ve oy lu bir bölüm olur umarım

"Ferit abi birazcık uyusam.."
Sinirle nefesini verdiğinde yutkunmuştum

Neymiş efendim benim için özel yemekler tatlılar yapmışlar onları yemeden uyuyamazmışım

"Abii tabiki bütün yemekleri yemek isterim bende ama çok uykum var uykusuzluktan bayılayım mı?"

"Toprak abi oldu drama Queen"
Metenin gülerek konuşmasıyla ters ters baktım

Aman neyse Ferit abinin dediğini yapayım zaten açım

"Hadi da herkes sofraya gitsin"

Önden önden ben gitmeye başladığımda arkama baktığımda Changbin ve Ferit abi hariç herkes arkamdan geliyordu

"Konuşacakları varmış yürü aşkom"

Aynı zamanda hem mükemmel hemde kötü Türkçesiyle yanaklarını mıncırasım geliyordu

Gerçi bende ondan farksız değildim be

Yemek masasına geçtiğimiz de Felix,Arda yan yana oturmuş Mete de benim yanıma oturmuştu

Minho abi ise hala uyuyordu

"Sarışın geçen telefonuna yabancı numaradan biri yazmıştı sanırım durum ne?"
Yüz hallerine baktığımde Felixe bakmıyor yada bakmamak için çaba sarf ediyordu

"Engelledim yazan yok sen nerdes biliyorsun?"

"Telefonu sana verirken görmüştümde.."

"Anladım.."

Harika bir sohbet
Ne kadar utangaçlar

Önümde olan hem Kore hem türk yemeklerine göz gezdirmiştim

Ardından yemeklere dalmıştım

---------

Taeden

"Ya biz şimdi ciddi ciddi İstanbul'dayız ama Jungkookun hain olmadığı kesin dimi?"
Hoseok'un boş boş konuşmasıyla ona göre olan öldürücü bakışlarımı yolladım

Sevgili falan dinlemeyip öldürücem şimdi ya

"Boş boş konuşma be!"

Jimin kucağımda hareketlenmeye başladığında gülümsemiştim

Uyanıyordu sonunda sarı civcivim
Jungkook istediği için sarıya boyanmıştı
Ne zaman rengi gitse hemen sarıya boyatıyordu

"Günaydın civcivim"

"Günaydınnn hadii hemen bebeğimizi alalım"
Heyecanlı haline burukça gülümsemiştim

Jungkook bizimle konuşmak istemeyebilirdi
Ve bu da en doğal şeydi

"O zamann siz doğru eve bende davetin olacağın yere?"

"Ne yani Hazar Kaya denilen adamın yanına tek mi gideceksin saçmalama Tae!"
Yoonginin hiddetle konuşmasına gülmüştüm
Kimsenin tek başına birşey yapmasına izin vermiyordu

"İyi bakalım gideriz ikimiz sevgilim.."

-----

İyi ki zamanın da Jungkooktan Türkçe öğrenmiştik
Yoksa burda geçinemezdik kimse ne ingilizce ne Korece biliyordu

Hep arapça konuşan vardı

Sonunda Kaya Holdinge geldiğimizde arabanın anahtarını valeye vermiş Yoongiyle şirkete girmiştik

"Buyrun?"

"Hazar Kaya'ya bakmıştık"

"Randevunuz var mıydı?"
Sekreter Bir bana bir elindeki deftere bakıyordu
Randevu yoktu ama yaratmasını biliriz

Uslu OğlanımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin