lll

148 20 8
                                    

Minho'dan.

Sinirliydim, hırslıydım. İçimde kazanma duygusu yer edinmişti. Her zaman vardı gerçi, ama bu sefer gercekten hırslıydım.

Yarış yapacaklarımız ile yerlerimizi almıştık, yan taraftaki tribünlerdeki tezahüratlar kulağıma geliyordu, bazıları benim adımı bazıları da karşı tarafın ismini bağırıyordu. Bu tezahüratla daha da hırslandım, kaskımın ön koruma camını indirip elimi gaza koydum. Gaza küçük küçük basıp test ediyordum. Sonunda hakem geri sayımı başlattı. "3, 2, 1, şimdi!"

Gaza tüm öfkemle basmıştım, basar basmaz ibre 200'e çıkmıştı. Gözlerim sadece yola odaklıydı. Kazanma hırsım öfkem ile bir olunca daha da şiddetli basıyordum gaza, sonra kaskın camından diğerlerine baktım, rakibim Jay arkamda bana ulaşmak üzereydi, onun arkasında da niki. Geri önüme bakıp gaza daha da bastım, ibre 350'ye çıkmıştı, bu beni korkutmuyordu. Hızı seviyordum hız beni rahatlatıyordu.

Pür dikkat yola odaklıyken arkamdan niki önüme geçmişti, Tanrım nasıl geçebildi beni? Hemde en arkamdayken? Bunu görünce daha da sinirlenmiştim gaza daha da bastım, ona ulaşmıştım yan gülüş atıp ikisini de geçtim. Bitişe de çokta fazla var denilemezdi. Bu hızda kesinlikle kazanırdım zaten. Ta ki, bir şeyler ters gidene kadar.

Bitiş göründüğünde, hızımı sabit tutup bitişe ulaşmaktı hedefim, öyle de oldu. Beyaz boyayla boyanmış olan yeri hızla geçmiştim. Arkamdan gelen niki ve Jay hızlarını yavaşlatmış ve durmaya geçmişlerdi. Bende kazanmanın sevinciyle, frene basıp duracağımı sanıyordum. Ama hiçte öyle olmadı. Frene basıyordum, ama motorda hiç bir yavaşlama olmuyordu şaşkınlıkla daha da basmaya başladım. Etkisi yoktu ve bu hızla nasıl virajı alabilirdim onu düşünüyordum. Düşünmem yarım kalmıştı, virajdan dönerken motorun hakimiyetini kaybetmeye başladım, motor bir türlü ele alınmıyordu ve olabildiğinden daha hızlı gidiyordu, nasıl durabilirdim böyle? Duramadım.

Motor yan bir şekilde yere çakılmış bende pistte sürtünerek yuvarlanıyordum. Yere düşmenin etkisiyle bilincimi yavaş yavaş kaybetmeye başladım, sesler gittikçe azalıyor nefesim daralıyordu bu duruma daha fazla dayanamadım ve karanlığa hapsoldum.

Yavaş yavaş gözlerimi araladığımda bulanık görüyordum, kırpıştırıp netleştirdim, karşımda bangchan duruyordu. Zar zor sordum. "Ne oldu böyle?" Bangchan iç çekti, "kaza yaptın minho" gövdemi dikleştirdim ve konuştum. "En son frenlerin tutmadığını hatırlıyorum" bangchan sinirle iç çekti yine. "Evet, birileri fren balatalarını kesmiş, motorunu inceledik"
Gözlerimi şaşkınlıkla açtım, "Ne! Bu haksızlık amına koyayım!" Bangchan ayağa kalktı. "Birileri seni fena kıskanmış, bunu yaptıysa"
Bacağımı oynatmaya çalıştım ama acıyordu, "bacağında incinme var 1 hafta basamayacağını söyledi doktor, anlındaki yaralara da pansuman yaptırmaya geleceğiz." Kafamı sallamıştım, elimi anlıma götürdüğümde, kaşım patlamıştı, Tanrım bu nasıl bir kıskançlık!

"Ben kantine gidiyorum, istediğin bir şey var mı?" Bangchan ayağa kalkmıştı. "Hayır yok" odadan çıktığında bende köşedeki masadan telefonumu aldım. Biraz oyalandım ve aklıma tanıştığım jisung geldi. Haber etmemde sorun yoktu heralde.

Minho + jisung

Minho
Selam ji
21.45

Jisung
Oh selam minho!
21.50

Minho
Ne yapıyorsun?

Jisung
Hiç oturuyorum öyle
Sen

Minho
Bende öyle sayılır
Jisung sana bir şey söyleyeceğim
Ama korkmak yok tamam mı?

Night track || minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin