18.Bölüm : Serseri

73 6 1
                                    

Yetimhaneye tekrar kabul edilmem beni mutlu etmişti.Aslında edilememişim.Bayan Tiffany sonradan beni yanına çağırdı ve arkadaşlarımın yanında beni rencide etmek istemediği için kabul ettiğini söyledi.

Ama kuralları ihlal ettiğimiz için çok zormuş ama benim şu 9 Ay sorununu kullanarak kabul ettirebilirmiş.Bana, bunun için elinden ne geliyorsa yapacağına söz verdi.

Bu konuyu da böyle atlattıktan sonra artık Luke'nin Annesi arayışına girmeli ve Robert'i bulmaya, kızlarla birlikte gitmeliyiz.

Jakey ve Cendec'la Bayan Kate'den izin aldıkdan sonra dışarıya çıktık.Emliy oradan 'Benide Götürün.' temalı yalvaran bakışları ile bize bakıyordu.

Ardından Cendec da aynı bakışı bana yapmaya başladı.

Cendec'in bu kıza karşı saplantısı neydi ?

"Hayır Cendec.Bu özel bir mesele.Sadece kız kardeşlerimin bilmesini istiyorum." Dedim.Cendec'in yüzündeki o üzgün ifadeyi içimde hissettim.Gidip o kızı ben çağıracak duruma bile geldim.Ama kendimi toparladım.Ve nihayet yola koyulduk.

Robert'in söylediği o kafeye gelmiştik.Burası,üç kızın tek başına gelebileceği bir yer değildi.Kapısında 'Cafe' yazmasına rağmen, hiç de kafeye benzer bir yanı yoktu.Resmen bir bardı burası.

Içeride dumandan göz gözü görümüyordu, aşırı derecede ise miğde bulandıran bir içki kokusu vardı.Neredeyse herkes sarhoştu burada.Yanımızda olan adamın gülme sesi ürkütücüydü.

"Kızlar buradan çıksak mı ?" Dedi Cendec korkuyla."Hayır" "Robert kesin burada ama onu tanımıyorum." dedim.Bu tuhaftı.Tanımadığım, hayatım boyunca hiç görmediğim birisini arıyordum şuan.

Telefonum çaldı.Bir kaç,tuhaf tipli erkek buraya baktı.Telefonuma ve bana tuhaf bakıyorlardı.Buraya gelirken Şort giymemeliydim.

Robert idi bu."Geldiniz mi Sarışın." dedi."Evet"
Konuşmaya bir süre devam ettik.Bana yerini tarif etti.Onu gördük.Bize el salladı.Fazla yakışıklı olmamasına rağmen çekiciydi.Ama ondan hoşlanmadım.Hoşlanacağımı da hiç sanmıyorum.

O sırada yanima bir erkek geldi.O tuhaf tipli erkeklerden biriydi bu.Elini belime doladı ve kendine doğru çekti.Ellerimi omuzlarına vurdum ama beni bırakmıyordu.

Kızlar korkmuştu.O sırada adamı birisi dövmeye başladı.Bu da kimdi ? Yere yatırdı ve hala dövmeye devam ediyordu.Yüzünü göremiyordum.Robert'e döndüm.O şaşkınlık ile olanları izliyordu.Arkadan gördüğüm için farkettim.Saçları çok güzeldi.Yumruklarını ile birlikte hareket ederken, saçları uçuyordu.Havadaki duman saçlarının içinden süzülüp gidiyordu.Tuhaf bir bağ hissetmiştim ona karşı."Bunun işi bitti." dedi.Sesi çok hoştu.Aynı annesini kaybetmiş bir çocuk kadar masum, ama bir o kadar da kin dolu.Artık onu görmek istiyordum.Ayağa kalktı.Boyu benden biraz uzundu.Bana doğru döndü.Gözleri çimen yeşili, saçları sarı desem değil, ama kumral da değil.Bana bakıyordu.Gözlerine bakmak için, kafamı kaldırmam gerekiyordu.Benim mavi gözlerim,onunkilerin yanında soluk kalmıştı.Elini omzuma koydu.O sırada orada bir sessizlik vardı."Bence buralar sana uygun değil ufaklık." dedi.Ne kadar da ukala.Hem ben ufaklık değildim ! "Ben başımın çaresine bakabilirim." Dedim kaşlarımı çatarak.O sırada gülümsedi.Gerçekten gülümsemek ona çok yakışıyor.O sırada bana daha da yakınlaştı.Bunu neden yapıyordu ? O kadar heyecanlanmıştım ki nefesim kesik kesik çıkmaya başlamıştı.Onun nefesini ise hissedebiliyordum."Biraz önce neden çaresine bakmadın o zaman küçükhanım." Dedi alayla.kaşlarımı biraz daha çatıp yanaklarımı şişirerek.Ondan biraz uzaklaştım.Uzattığım tırnaklarımı göstererek "Bunlar benim birinci silahım." dedim.Gülümsedi.Ayaklarımı göstererek "Bunlar ise ikincisi." dedim."Senin ise yumrukların var." diye devam ettim."Dahası var." dedi.Elimi aldı ve karın kaslarında ve kol kaslarında gezdirdi."Tamam geri çekiliyorum." dedim.Ikimiz de güldük.Farketmediğimi zannetti ama bana biraz daha yakınlaştı.Fısıldayarak "Ama şimdi biraz uzaklaş yoksa birinci silahımı üzerinde deneyeceğim." dedim şakalaşarak."Yarın yine bu saatte burada ol.Adımı öğrenmek istersen." dedi.Ya bunun burnunu indiren yokmu ? O kimmiş de ben ayağına gelecekmişim.Tamam çok tatlı ama bunu kullanıyor.

Arkasını dönüp gitti.Birşey söylememe izin vermeden.Ben hala orada dikilmiştim.Kızlar hala şaşkınlıkla bakıyordu.Ben amacımızdan çok uzaklaştığımızı farkettim.Kızların kolundan çektim ve Robert'in karşısına oturdum."Biraz önce olanlardan konuşmayalım.Asıl konu Luke." dedim.Hepsi "Tamam." Dedi.Robert "Vanessa." Dedi."Vano" diye düzeltti Jakey."Pekala.Vano, Luke'nin annesini arayıp senden bahsettim.Luke'nin ölüm olayını biliyor ve seni bu konuda suçlu tutuyor." Dedi Robert.Ben şaşkınlıkla ona bakarken, konuşmaya devam etti."Ben Lara Teyzeyi sıklıkla arayarak seni anlatacağım ve sinirini geçireceğim.Ama şimdi gitmemiz doğru olmaz.Hatta eve bile almayabilir." Dedi.

Konuşmaya bir saat kadar devam ettik.Eğlenceli biri.Ama sürekli karşı masadaki, benim için kavga eden o çocuk, gözlerini benden ayırmıyordu.Aynı zamanda sigara içiyor ve bana durup dururken gülümsüyordu.

Bir süre sonra yetimhaneye döndük.Akşam yemeğine inmedim.Yatakhane bütün gün o Seseri'yi düşündüm..

Son 9 AyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin