1. BÖLÜM - KAZA

45 6 46
                                    


"NE?! kızım sen delirdin mi? Balo gecesi köyde olmak nedir ya?"

"Bağır bağır hayvan! bağırda şu yan sınıftakiler duymamış sanırım onlarda duysun!"  Alnımı karıştıra karıştıra Violet'i azarlarken bir yandan da benim neden bu kadar mal bir arkadaşım var diye hayatı sorguluyorum...

   Fizik dersinden çıkmış yorgun argın eşyalarımı dolaba yerleştirirken bir kulağında Violet'teydi. Sinek gibi başımda vızıldayıp duruyordu. Arkadaşım diye edemiyorum ama Violet gevezenin tekiydi. Eğer onun çenesine bir kere yakalandıysanız ağzın ortasına bir kere çarpmadan kurtulamazdınız. Ama sanırım bu gevezeyi yine de seviyorum.

"Her şey tamam ama Dean nolacak?"
"Ne olmasını isterdin?"
"Elina, O çocuk o gece sana çıkma teklifi edecekti!"

   Duyduğum bir şeyle birlikte dolabın kapısını sertçe kapatıp Violet'in koluna tırnaklarım girecek kadar sertçe kapatıp Violet'in koluna tırnaklarım girecek kadar sertçe tuttum ve kaşlarımı çattım. "Sen bunu... Nerden duydun?"

"Leo söyledi ona da Dean söylemiş. Hatta bunu söylerken Dean'ın gözlerindeki heyecanın okunabildiğini söyledi! ayrıca kolumu bırak acıyor."

Gözlerimi kocaman açıp ardından yeni bir soru daha ekledim.

" Leo bunu başka kime söyledi?"

"Az önce kızlar tuvaletinde sizi konuşuyorlardı, sanırım artık tüm okul öğrendi. AHH, Elina tırnakların kolumu delcek şimdi!" Bakışlarımı Violet'ten ayırmadan dişlerimi sinirle gıcırdattım ve derin bir iç çektim. Pekala kabul ediyorum çocuktan azda olsa hoşlanıyor olabilirim -Ki o dabenden hoşlanıyor- ama bu kadar aptal olmamalı! Dean'ın o gevşek ağızlı Leo'ya bunları anlattığına inanamıyorum. Şu hale bak benim dışımda tüm okul öğrenmiş... Düşüncelerimden sıyrılarak Violet'in açıdan kıvrandığını fark edince kolunu yavaşça bıraktım.

   "Oh, Üzgünüm Violet bir an için kendimden geçmişim" Dediğime bakmayın, o nasıl bir kendinden geçmek! Kızın bazı yerlerini delip geçmiş hatta kanatmıştım! "H-hayır sorun değil biraz peçete verirsen hallolur. Sorun etme" Az önce nerdeyse kırdığımı düşündüğüm dolabın kapağına yöneldim. Neyseki kırılmamıştı. Parasını ödemekte sıkıntı yok ama o ihtiyar ve gıcık müdürle uğraşmak istemiyordum. Daha önce de buna benzer bir vukaat olduğu için bu defa beni tek parça bırakmazdı.

Yanlış anlamayın okulumda şiddete yer yok, ama bir kere tutanak ve disiplin yerseniz ciddi sorunlara sebep açıyordu. Özel okulda okusam da buralarda ortam fazla tehlikeli. Nerdeyse iki gün önce bir çocuk bıçaklandı, sebebini bilmiyorum ama bıçaklayan çocuk hala bizim okulda okuyor! Evet, şaka yapmıyorum hala bizim okulda. Çocuğun okuldan atılmamasının sebebinin zengin olduğuna yemin edebilirim ama kanıtlayamam. Zaten okulun çoğu burslu olduğu için zengin pek az çocuk bulunuyordu. -Dean'da bunlardan biri-

Dolabımın en dip köşesinde bulundurduğum ıslak mendil, pamuk, gazlı bez, yara bandı vb. Şeylerin içerisinden peçeteyi zar zor bulduktan sonra bir kaç parçasını Violet'e uzattım. "Off ya çok kötü olmuş gerçekten özür dilerim bebişim, böyle olsun istemedim, zaten tanıyorsun beni-"
"Elina, abartma bak yok bişeyim tamam mı? O kadar da kötü değil." Ardından şirin bir şekilde kıkırdayıp peçeteyi koluna daha fazla bastırdı. Violet başından beri dayanıklı ve güçlü bir kız olduğundan onu pek de umursamadım. Özellikle bu kadar küçük bir şey için, bunun güçlülükle ne alakası var bilmiyorum öylesine aklıma geldi işte.

   Koridorda ilerlerken Violet'in bir koluna girerek yalakalık yapmaya başladım. Sesim endişe ve ciddiyetsizlik arası gidip geliyordu.
"Tuvalete gitmek ister misin?"
"Hayır, böyle iyiyim dedim ya."
"Yok, yok revire gidelim ciddi olabilir."
"Oha abart kanka"
"Veya hocadan izin alıp hastaneye mi gitsek napsak?"
"Hey, sen benimle dalga mı geçiyorsun?!"

KRALİYETLER ARASI ARKA PLANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin