Soğuk bir gündü bugün. Yine yalnız ve yalın bir yılbaşı için ağaç alınmıştı. Çoraplar süslenmiş ve yılbaşı dileklerimiz ağaca asılmıştı. Mutlu olmamız gerekiyordu aslında. Burada bize kötü davranılmıyor,eğitimimiz veriliyor,temiz ve yeni kıyafetler giydiriliyordu. Aslında düne kadar ben de mutluydum. Fakat dün en yakın arkadaşım Stacey evlatlık verildi. Sayımız da gün geçtikçe azalıyordu. Ben ise reşit olmama yakın bir zamanda fakat evlatlık alınmamıştım. Yakında kapı dışarı edilecektim. Ve gidecek bir yerim bile yoktu. Tam da bu sırada Madamè Diana "Haydi çocuklar, yemek zamanı!" diyerek bizi o tatlı ve yumuşak sesiyle çağırdı. Ve eğer herhangi bir öğünün yemeğine davet edildiyseniz saçlarınızın toplu ve üstünüzün de temiz olması gerektiğini unutmamalısınız. -Ve tabi tek sıra halinde yemek beklemeniz gerektiğini de. -
...
Yemek sırası bana yaklaşıyordu. Ben de ağır adımlarla büfeye doğru ilerliyordum. Bu hafta yılbaşı haftası olduğundan dolayı yemekler de ayrı bir güzel oluyordu. Cupcakeler, noel baba görünümlü çikolatalar, noel ağacı şeklindeki kaplara konulmuş amerikan salataları ve o büyük görkemli,özel çeşnilerle bezenmiş harika hindi! Yemek için sabırsızlanıyordum. Ve evet, şimdi sıra bendeydi. Bir porsiyon o ihtişamlı hindiden, bir tabak amerikan salatası ve bir adet de cupcake aldıktan sonra masalara geçtim ve üzerinde küçük eski bir pansiyonu tanıtan tepsimdeki yemekleri yemeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YALNIZLIK MI DEDİNİZ?
PrzygodoweAilesiz büyüyen bir çocuğun temiz bir hayatı olabilir mi? Hele de kimsesizse! Öksüz ve yetim olan Grace hayatını MADAMÉ DIANA YETİMHANESİ'nde geçirir. Hiç kimse onu evlatlık almaz. On sekiz yaşına geldiğinde ise kapı dışarı edilir. Peki Grace bundan...