Oy verip yorum yapmayı unutma🥺
...
O gün orada bir çift göz Yoonmin çiftini izliyordu. Tabii Yoongi'nin gözü Jimin'den başka hiçbir şeyi görmediği için adamı farketmemişti.
Jimin bir süre sonra Yoonginin kollarından ayrıldı ve ayağa kalktı, Yoonginin yüzü hafif de olsa asılmıştı. Jimin hemen üzerini çırptı, Yoongi bir süre Jimin'i izledi.
"Efendim hava kararmak üzere, evlerimize gidelim isterseniz."
"Sen git küçüğüm, ben biraz daha burada kalırım."
Jimin gülümsedi ve Yoongiye el sallayıp gitti. Yoongi de yaklaşık 5 6 dakika orada oturmuştu zaten. Yavaşça kalktı ve çevresine bakındı, kimse az önceki olayları gördü mü diye. Etrafa bakarken gözü bir karartıya takılmıştı. Takıldığı an yutkunması bir oldu. O adamı tanıyordu. Babasının en yakın arkadaşı olan Baekhyun doğrudan ona bakıyordu.
Yoongi o adamdan nefret ederdi, küçükken en küçük hatasını gider ya babasına ya annesine söylerdi ve babası da ona kızardı. Jiminin ona yakınlaştığını da yemeden içmeden babasına yetiştirecekti, kim bilir belki babası bunun için seviyordu Baekhyun'u.
Yoongi üzerini çırpıp hemen saraya doğru koştu. Babası bu olayı öğrenmeden odasına kapanmalıydı, dışarı çıkmadım derse bir ihtimal inanabilirdi babası.
Saraya geldiğinde hemen içeri girdi ve sessizce odasına girdi, tam kapıyı açıp içeri girecekken arkasından gelen sesle irkilmişti.
"Yoongi bu kadar nefes nefese nereden geliyorsun?"
Ufacık yalandan kim ölmüş.
"Sarayın bahçesine çıkmıştım, orada da köpek kovalamıştı beni baba.""Bahçede köpek yok Yoongi?"
"Ben dışarıdayken vardı baba, hatta onu da korkutup bahçeden kaçırdım."
Adam sırıttı.
"Köpek olsaydı duyardık dimi, hmm ya da köye gittin ve yokluğun farkedilmemesi için koşa koşa geldin."Yoongi duraksadı, Baekhyun hemen yetiştirmiş miydi... Jiminle olan yakınlaşmalarını söylemediğini umdu.
"Hem o çocukla da görüşmeni istemiyorum, köylü insanlarla konuşursan hatta onlarla göz temasında bile bulunursan itibarımız düşer. Bu konuşmayı daha önce yaptık diye hatırlıyorum, Yoongi."
Yoongi tam anlamıyla donmuştu. Babası ona sinirle bakıyordu. En sonunda ağzını açıp konuştu.
"Tamam baba birdaha görüşmem"
Bal gibi de görüşecekti. Babasının inadına. Hem, o oğlanı hemen bırak denilince de bırakamazdı.
"Odana geçebilirsin Yoongi, dediklerimi asla unutma. O çocukla hele, onunla asla konuşmayacaksın, ayrılacaksın ondan eğer ayrılmazsan ben ayırırı-"
"Yeter baba yeter! Benim hayatıma neden hep karışmak zorundasın ha? NEDEN ZORUNDASIN! Ben istediğimi yapacak yaşa geldim baba.. Ben kaç yaşındayım haberim var mı?"
"..."
"Bilmezsin tabi, baba ben yakında 29 olacağım... Sen işte oğlunla bu kadar ilgili bir babasın, keşke annem ölmeseydi. O en azından beni seviyordu, sevginin ne olduğunu ben ondan öğrendim ama sen?! Sen o öğrendiğim ufacık sevgiyi bile bana unutturdun 4 yılda!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Prens ile Miniği || Yoonmin
FanfictionPrens Yoongi ile minik Jimin'in hikayesini duymuş muydunuz? Bir hoşlantı ile başlayan bu hikaye, minik Jimin'in ölümüyle bitmesini kim bilebilirdi ki... İlk ficim kötü olabilir, yazım hataları varsa affola