Saat sekizde alarmın ötmesiyle kalktım. Uykumdan uyandırılmaktan nefret ederim. Ama Luhanın gelmiş olabileceği düşüncesiyle kalktım. Odada benden başka kimse yoktu. İçeride hyunglarıyla oturuyordur. Üstümü degiştirdim. Mutfağa gittim. Bizimkiler kahvaltı masasındaydı. Luhan YOKTU! Hepsi bana döndü. Sonunda geldiğimi fark edebildiler. Ama ben ne yapacağımı bilmeden öylece duruyordum. "Gelsene." gergin çıkmıştı liderin sesi. Oturdum sandalyeme ama yanım boştu. Bu yüzden içim acıyordu. Bütün hepsi hızla bana tabak hazırlayıp önüme bıraktılar. Yemem için zorluyordu Myungsoo ama iştahım yoktu. Ağzıma bir kaşık tıktı Daehyun. İstemsizce çiğnedim. Ben bu kadar tuzlu bir yemek yememiştim. Yanımda duran peçeteyi aldığım gibi peçeteye tükürdüm. "Iyyyykk! Çok tuzlu bu! " diye bağırdım. Myungsoo bir kaşık alıp tadına baktı. "Yooo. Gayet de güzel" deyiverdi. Degildi işte. Çok tuzluydu. "Tokum ben odama gideceğim." Liderin arkamdan Jiyeon diye kendini yırtmasına aldırmadan masadan kalktım ve odama gittim. Ama beklediğim sakinleştirici etkiyi odada bulamıyordum. Duvarlar üstüme üstüme geliyordu. Duvara yapıştırdığımız resimlerin yanına gittim. Eğlenceli zamanlardı. Ama bunlara baktıkça daha çok ağlamak istiyordum. Salona hyunglarımın yanına gittim. Televizyon izliyorlardı Zelo ve Myungsoo'nun yanına oturmak istemiyorum. Luhan onları çok seviyordu. O yüzden Jongup'un yanına kıvrıldım. Korku filmi izliyoru salaklar.
-----------------------------------------------------------
Merhaba arkadaşlar bu hikaye benim ilk hikayem. Yorum ve voteleriniz benim için çok değerli. Hikayede ki grubu en sevdiğim idollerle kurdum ve kişiliklerinden tutup yaşlarına kadar hepsini değiştirdim. Mesala lider ZELO bu yüzden çok şaşırmayın :D
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Keşke Ben Uyurken Gitseydin...
FanfictionBu mezar sadece onun değil hepimizin umutlarının mezarıydı...