Sabah Myungsoo'nun bağırışlarıyla uyandım. "Çık artık odamdan. Defol diyorum! Ya! Üstümü değiştireceğim." oflayarak ve Myung'a saydırarak odama gittim. Hızlıca üstümü değiştirip çıktım. Arabaya bindik ve stüdyoya gittik. Hemen giymem gereken kıyafetleri giydirip makyajımı yaptılar. Başkanın yanına gittik. Bir kişi hariç hepimiz hepimiz buradaydık.
"Luhan nerde?" hepimiz birbirimize baktık. Benim gözlerim çoktan dolmuştu.Myungsoo'ya baktım. "Ben size anlatırım" dedi ve anlattı lider."Peki" ve biz çekimlere geçtik. İçim buruk buruk olmuştu. Luhanın kısımlarını ben söylemiştim. Tek vokalist ben kaldığım için. Eve geldik. "İyi misin?" en azından liderim hala beni düşünüyordu. O anda Kris konuşmaya daldı."Hyung! Benim bir sevgilim var." nedense hiçbirimiz şaşırmamıştık. "Bakmayın öyle! Bu sefer gerçekten ciddiyim! Çok seviyorum". "Sondan üçüncüyede böyle demiştin hyung.". İlk defa gülebiliyordum. "Bu arada adı ne? ". "Seul Bi. Yi Seul Bi. Hem bu sefer farklı gerçekten onsuz kendimi ölecek gibi hissediyorum.". Kalbim sızlamıştı. Bende böyle hissediyordum çünkü. "Hyung! Bu sefer denemesine izin vermelisin." sesim biraz buruk çıkmıştı. Ve Kris'in yüzü düşmüştü. Sanki benimle konuştuğunu yeni fark etmiş gibi. "Sorun değil! Çevremdeki insanların benim yüzümden üzülmelerine dayanamıyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Keşke Ben Uyurken Gitseydin...
FanfictionBu mezar sadece onun değil hepimizin umutlarının mezarıydı...