3♚ İşkence

644 34 7
                                    

*Multimedia Yankı*

3. BÖLÜM
Gözlerimi açtığımda siyahın hakim olduğu bir odadaydım. Başımdaki feci ağrıya karşın oldukça rahat bir yatakta uzanıyordum. Olanları yavaş yavaş hatırlamaya başlıyordum. "Evdeydim..." Ama gerisi yoktu.
Kapının açılma sesi ile kafamı zor da olsa kaldırdım. Başımda feci bir ağrı vardı ve zonkluyordu. Kapıyı açan kişi oydu . Bardaki adam tam karşımda duruyordu. Bana doğru yürümeye başladı. Üzerinde siyah bir tişört ve siyah bir pantolon vardı. Kahverengi saçları dağınıktı ve yeni kalkmış hissi veriyordu. Yüzü ifadesizdi. Uzandığım yatağa yaklaştığınıda, korkuyu yine her zerremde hissedebiliyordum. Bana ne yapacaktı? Ondan uzaklaşmak istedim. Yatakta biraz geri kaydım. Fakat daha fazla yer yoktu, kaçamayacaktım. Elinde sonunda yanımda olacaktı. Zaten göz açıp kapayıncaya kadar dibimde olmuştu bile. Gözlerimi kapattım. Yatakta yanıma geçtiğini hissettiğim ağırlıktan anlamıştım. Korkudan ellerim titriyordu.
"Gözlerini aç." Buz gibi çıkan sesi kulağıma geldi. Fakat dediğini yapmadım. Bunun yerine soru sordum.
"Neden buradayım?" Kendi sesim kulağıma geldiğinde sesimin titrek ve korkak biri gibi çıktığını fark ettim.
"Sana aç dedim!" diye bağırdı. Bu çıkışı beni daha fazla korkutmuştu. Onu daha fazla kızdırmamak için hemen gözlerimi açtım. Bana alev saçan gözlerle bakıyordu ve gözleri koyu kahveye bürünmüştü. Bakışları olmasa yüz hatları o kadar sert değildi fakat gözleri sert olmaya yetiyordu.
Gözleri aşağı kaydığında, kıyafetlerimin yırtık olduğunu fark ettim. İç çamaşırlarım ortadaydı. Dizinin üzerine yüklendi ve saçımdan tutup arkaya doğru çekti.
Boynum açıkta kalmıştı. Çırpınsam da işe yaramadı. Yavaş hareketlerle başını boynuma gömdü ve öpmeye başladı. Bir eli bacaklarımda gezinirken diğer eliyle hâlâ saçımı tutuyordu.
Kapının aniden açılmasıyla kafamı oraya çevirdim. Gelen kütüphanedeki çocuk yani Anıl'dı. Ağzı birazcık açılmıştı.
"Yankı ne yaptığını sanıyorsun?"
Yankı ise kafasını kaldırmadan,
"Anıl git!" diye cevap verdi.
Anıl hızlı adımlarla geldi ve Yankı denen adamı kolundan çekti. Aniden çektiği için Yankı dengesini kaybetti ama kendini hemen toparlayıp ayağa kalktı.
"Anıl sana gitmeni söyledim." dedi sert çıkan sesiyle. Doğrusu ben de korkmuştum bu sesten. Zaten vücudum hâlâ titriyordu korkudan.
"Ben de gitmedim." dedi Anıl. Sesi gayet normal ve sakin çıkmıştı. Nasıl bu kadar sakin olabiliyordu?

Yankı, Anıl'ın bu cevabına, küçük bir kahkaha attı ve Anıl'ın yüzüne yumruk attı. Anıl ise biraz sendeledi. Çığlığıma engel olamadım. Yankı, hala hıncını anlamamıştı. Anıl'a bir yumruk daha attı. Bu sefer Anıl yere düştü. Sonra hızla kapıyı çarparak çıktı.

Anıl bana tereddütle baktı ve hızla kapıyı açıp çıktı. Sakin yüz hatlarına bu sert davranış oturmamıştı. Hâlâ korkuyordum.

15-20 dakika geçtikten sonra zamanı oturarak geçiremeyeceğimi anladım ve gözlerimi kapatıp uyumaya çalıştım.
___
Gözlerimi kapının kapanma sesiyle açtım. Masanın üzerinde yemek vardı. Ve inanılmaz açtım. Kalktım ve yemeği yedim. Kapının kilitlenmemiş olma umuduyla baktım ve cidden kilitlenmemişti. Dışarı çıktığımda salonda Anıl oturuyordu.
"Yankı uzun süre gelmeyecek biraz serbest kalman için kapıyı açık bıraktım."
"Neden buradayım?"
Güldü, "Geldiğinden beri bunu soruyorsun. İnan neden olduğunu ben de bilmiyorum."
Cevap vermedim. Çünkü söyleyecek birşey yoktu.
"Benden nefret ediyor musun?"
Aslında bunun cevabı hayırdı. Çünkü Anıl'a güvenmemi söyleyen bir yanım vardı. Ve doğrusu beni ona çeken bir yan daha vardı.
"Hayır."
Ağzımdan 'Evet' çıkmasını planlasamda istemsiz ağzımdan dökülmüştü.
"Güzel."
"Neden bana bunu yapıyorsun?"
"Sana ne yapıyorum?"
"Sana güvenmemem gerekir ama sana güveniyorum."
"Evet bana güvenmemen gerekir ama seni suçlayamam." dedi ve elini saçlarından geçirip kaşlarını oynattı. Gülümsememi bastıramadım ve bir süre sonra birlikte kahkaha attık.
"Bak sana Yankı gibi asla davranmayacağım. Bir teklif... Film izlemek ister misin? Evet ortam uygun değil ama uyarlarız."
"Peki."
Bir film açtı ve koltukta yan yana oturup film izledik. Bu saçmaydı. Beni kaçıran adama yardım eden kişiyle film izliyordum. Ölümüm kendi elimden olacaktı bu salaklıkla.
Filmi durdurdu ve, "Hadi yiyecek birşeyler alalım."
dedi.
Beraber mutfağa gittik ve Anıl'ın birkaç dolap karıştırmasıyla cipsleri tabaklara boşaltmaya başladık. Cips paketini çöpe atmaya gittiğimde Anıl ile çarpıştık ve yere düşmek üzereyken Anıl beni belimden tuttu. Dudaklarımız çok yakındı. Ve gözlerimize değil dudaklarımıza bakıyorduk. Aniden geri çekildim ve koyduğum cipsi alıp salona geçtim. Az önce olan da neydi öyle.

SON

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 13, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

TAKINTIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin