Hyunjin'in Felix'iyim / hyunlix ✓

8

Sabah olmuştu. Belim bıkınım her yerim ağrıyordu. Kalktığımda Hyunjin hyung odada yoktu. Komidinin üzerine kıyafet bırakmıştı.

"Nihayet uyandın minik."

"Günaydın sunbae."

Sesim biraz halsiz çıkmıştı

"Ne oldu bir yerin mi ağrıyor? Hemen ilaç getireyim."

"Yok sunbae, sağol. Ayrıca üstümü giyinmem gerek yoksa geç kalıcaz."

"Nereye?"

"Okula sunbae. Unuttun mu cumartesi de okula gidiyoruz."

"Aaahhh doğru. Hadi çabuk ol."

15 dakikaya evden çıktık. Telefonuma gelen mesajlar susmuyordu.

"Artık bakmayacak mısın?"

"Önemli değil."

Okula geldik hiçbir şey olmamış gibi davranmam lazım çünkü derslere odaklanmam lazım.

"Teşekkürler sunbae."

"Rica."

Birbirimizle konuşurken herkes bize bakıyordu. Bundan rahatsız mıydım? Hayır değildim. Çünkü okulun bAd BoY çocu ile konuşmak büyük cesaret isterdi.

"Feliiiixx, Feliiiixx. Kuzi ben yandım bittim kül oldummmm. Anamı ağlatacaklar benimm. Sıçtımmm."

"Ne oldu be mal."

"Oouuaaaaaa sen Hyunjin uppa ile okula mı geldin waowwww."

"Sana ne oldu salak."

Konuyu değiştirmeye çalışıyordum.

"Kuzii başıma ne geldi bir bilsehn."

"Söylesene amk."

"Dün okul çıkışı Han Jisung var yah."

"Eee"

"Dün onunla çarpıştığğmm." (omaygaat çok romantik🤧)

"Ne var bunda?"

"Sonra beni yakamdan tuttu. Bir daha gözüme görün senin ağzına sıçarım dedih. Ay sıçtım beeen. Yardım eeeğğtt. Hyunjin'in sınıfında bir dee. Off.."

"E?"

"SEN BENİ DİNLEMEDİN Mİ!?"

"Mük bir olay yaşamışsın. Tebrikler. Bundan sonraki hayatında iyi şıçmalar dilerim."

Öğle teneffüsü

Minho ile beraber kantine indik. Bir-iki dakika sonra Hyunjin hyung ile Han hyung geldi.

"BEN SANA DEMEDİM Mİ LAN BİR DAHA KARŞIMA ÇIKMA DİYE. HAĞĞ"

"Sakin ol sincap hyung. Ben oturuyordum sen geldin."

"BANA SİNCAP DEME! BEN SİNCAP DEĞİLİM."

"Tabi efendim."

Hanji Minho'yu yakasından tuttuğu gibi yere fırlattı.

"PARDON! SEN KİMSİN DE BENİM KUZENİMİ YERE ATIYORSUN!"

"SEN KONUŞMA BE CİVCİV BOKU."

Tam elimi kaldırmıştım ki elimi 360 derece çevirdi öküz.

"JİSUNG SEN NE YAPTIĞINI SANIYORSUN!"

Hyunjin sunbae kolumdan tuttuğu gibi bahçenin kimsesiz kenarına götürdü beni. Herkes bize bakıyordu. Bundan emindim.

Artık ağlamaklı hale gelmiştim çünkü kolum çok acıyordu.

"Acıyor mu?"

"E-evet çok acıyor."

"Revire gidelim."

Revire girmemizle çıkmamız bir olmadı bu sefer. Kolumu sardılar. Kırmış öküz oğlu öküz.

"Şimdi sıçtım ağzına Han."

"Sunbae bekle!"
Arkasından koştura koştura gidiyordum. Bizim sınıfın önüne geldik.

Han Jisung sunbaeyi görünce elini uzattı selamlaşmak için.

"Selam Hyunjin! Bakıyorumda civciv bokunu yanında gezdiriyorsun."

Hyunjin hyung elini tuttuğu gibi ters çevirdi.

"Nasıl bir duygu? Ha? İnsanlara bulaşmayı kes. Eşkiya.."

Hanji acılar içinde kıvrınırken bomboş sınıfa girdik. Sunbae kapıyı kilitledi.

"Sunbae neden kapıyı kilitledin?"

"Seninle konuşacak şeylerim var .."

"Tabiki dinliyorum."

"Felix ben.."

"Evet sunbae sen?"

"Ben senden hoşlanıyorum."

"NE!"

SELAMLARR! 8 GÜNDÜR ATMIYORUM ÇÜNKÜ MEŞGULDÜM. BÖLÜMÜ NASIL BULDUNUZ? BUR BİR SONRAKİ BÖLÜMDE GÖRÜŞMEK ÜZEREE 🙌❤️
(416 KELİME)