Şimdi bu hikaye numara komşusuyla ilgili neden ikiz ekledin diyebilirsiniz, ben final yapmıştım yani binevi ama herkes yb istemeye devam etti o yuzden hikayeyi devam ettiriyorum, Artemisten çıktı fikir bana sövmeyin sonra 😭
Yaklasık 2 ay sonra
Cemal ve Ayas okulda en güzel ilişkiye sahip gayler diye tanınmıştı. Her şey çok güzel gidiyordu fakat...
Cemal'in ikizi Celal birdenbire İstanbul'a taşınmıştı ve her şey daha kötü olmuştu. Celal hayatınızda görebiliceğiniz en şeytan kişi olabilir. Şeytana bile pabucunu ters giydirir. Cemal'in saçı düz ve Celal'in kıvırcıktır. Onları böyle ayırt edebilmiştir aileleri. Aslında Celal küçükken kötü birisi değildir, Cemal ile harika iletişim kuruyorlardı anne ve babaları küçük yaşta ayrılmıştı ve ikisi de ayrı yollara saptanmışlardı. Babası kötü birisi olduğundan hep onu örnek almıştır Celal.
Celal ise sadece Cemal'in hayatına mahvetmek için İstanbul'a annesinin yanına taşınmıştır ve onunla birlikte babası da taşınmıştır.
Cemal, Celal'in ve babasının hemen karşıdaki villalara taşındığını öğrenince çok mutlu olmuştu. Özellikle en mutlu olduğu şey de Celal ile aynı okulda olmalarıdır. Cemal de annesi de çok heyecanlılardır. İkisi de hayatlarının mahvedileceğinden haberdar değillerdir.
Cemal direkt Ayas'a söylemişti, Ayas'ın ikizinin olduğundan haberi vardır fakat küçükken pek bir sohbet etmemişlerdir. Çünkü Celal ve babası 6 yaşında Almanya'ya taşınmıştılar. Cemal'in en sevdiği ders hep bu yüzden Almanca olmuştur, derste iyi olursa hep Celal'in yanına Almanya'ya gidip orda yaşayacaklarını ümit etmiştir.
Cemal, Celal ile iletişime geçer ve yarın birlikte okula gidiceklerimi ailelerine de bildirirler.
Ertesi gün Celal okula saçını düzleştirip gelmiştir ve okulda neler olup bitiyor anlamaya çalışmıştır. Cemal'i beklememiştir ve onun geç kalmasını sağlamıştır.
Cemal'in bakış açısı;
Matematik dersine geç kalmıştım yaklaşık 45 dakikadır ikizimi beklemekten dolayı aptal gibi hissediyordum. Bu yüzden kantine gidip 1. dersin bitmesini bekledim. Daha sonra teneffüste sınıfa girdiğimde Celal'i, Ayas ile öpüşürken gördüm. Çok öfkelenmiştim. Tabii ki de klasik erkekler gibi suçu Ayas'a atmadım.
Ayas: Hassiktir hanginiz Cemal
Ayas şaşırmıştı çünkü ona ikizimin bizim okulda oldupunu söylememiştim ve Celal piçlik yapmıştı çok kötü hissediyordum.
Ben: Celal napıyorsun Ayas ile?
Celal:Hattest du Spaß? (Eğleniyordum ya sen?)
Ben: Ayas, mein Schatz, bist du verkrüppelter Celal?( Ayas benim sevgilim sakat mısın Celal?)
Celal: Du hinderst mich gerade daran, Spaß zu haben, Cemal. (Eğlenceme engel oluyorsun şu anda Cemal.)
Ben: Variieren Sie Ihren Spaß (Senin o eğlenceni varya)
Celal: Du hast mir meine Mutter genommen, jetzt nehme ich dir Ayas( Sen annemi elimden aldın ben de Ayas'ı elinden alacağım.)
Cemal: Biliyor musun sen geliyorsun diye mutlu olmuştuk şimdi fark ettim de sen de o pislik gibi olmuşsun. Sana iyilik yaramıyor.
Celal'in yüzünde bir üzüntü gördüm fakat kısa sürdü. Şu an moralim sik gibiydi hâlâ o ikisini öpüşürken gördüğüme inanamıyordum.
Ayas: Çok özür dilerim Cemal ikizinin bu okula geleceğini bilmiyordum.
Ayas'ı suçlamıyordum fakat şu an onunla bile konuşasım yoktu. Gözlerim dolmuştu. Celal'e dik dik bakıyordum. O da pişman gibi yere bakıyordu. Keşke şu an ona üzülebilseydim. Ama ben niye üzüleyim o pislik için?
Ayas: Cemal lütfen benimle konuş, böyle çok kötü hissediyorum.
Ayas'ın ellerini tuttum zaten aynı sırada oturuyorduk omzuna yaslandım.
Okul bitince
Ayas ile aram biraz daha düzelmişti ama aklıma hâlâ öpüştükleri geliyordu çok fazla kıskanç olduğumdan dolayı çok takılıyorum böyle şeylere. Ayas ile yürüyerek eve gitmek istedim ve o da kabul etti. Okuldan çıkmıştık. Ve arkamdan Celal seslendi.
Celal: Zwilling!(İkiz!)
Dönüp baktığımda bana bekle dermiş gibi eliyle işaret etti.
Ben: Was willst du?(Ne istiyorsun?)
Celal: Es tut mir leid(Özür dilerim.)
Ben: Fick dich(Siktir git)
Celal: Hey im being for real im sorry i really wanted to get revenge but i didnt thought u would be that sad im so sorry i am a dumbass please forgive me(Hey gerçekten üzgünüm intikam almak istiyordum ama gerçekten bu kadar üzüleceğini düşünmemiştim çok üzgünüm ben bir aptalım lütfen beni affet)
Ayas: Bunu anlayabildim mutluyum
diye fısıldadı Ayas bana
Ben: Ich vergebe nicht, wenn Sie möchten, dass ich verzeihe, kommen Sie heute zu uns nach Hause(Affetmiyorum affetmemi istiyorsan bugün bizim evimize gelin)
Celal: OK, sizinle yürüyebilir miyim?
Ben: Benden tarafa geç o zaman
Celal: Kıskanç herif
Ben: Kes sesini gözümden düştün Celal.
Ayas: Bu salak Türkçe konuşabiliyormuş neden başta konuşmadınız ki
diye fısıldadı bana
Celal: Duyabiliyorum Ayaz
Ayas: S ile
Ben: Türkçesi iyi de-
Celal: Türkçem pek iyi değil ya canım
Ben: Hure. (Orospu)
Celal: Sen benim ile almanca konuşabilmek için mi öğrendin bu kadar şeyi.
Umursamadan önden yürümeye baktım.
Ayas: Küçükken söylemişti, senin yanında Almanya'da yaşamak seninle konuşmak için sen gittiğin günden beri almanca altyazılı film izliyormuş.
Celal: Gerçekten mi?
Ben: Şimdi mi insaflı oldun?
Ben: Ayas'la öpüşmekten eğlenirken insafsızdın.
Celal: Daha kötüsünü yapmadığıma şükret Cemal
Ben: Yapsan ne yazar orospu evladı?
Celal: Şakaydı dur bi
Ayas koluma girmişti
Ayas: Lütfen daha hızlı yürü ikizin çok salak ve salaklara alerjim var.
demişti fısıldayarak.
Celal: Yani birkaç dedikodunu yaymış olabilirim, ama bilmiyorum hep babam bana öğretti böyle şeyler yaptırmayı. Sürekli alkol kullanıp bana şid-
derken lafını kestim
Ben: Bunları evde konuşacağız Celal.
Ayas: Bebeğim benim eczaneye uğramam gerek annem hastalanmış.
Ben: Tamam bebeğim akşam yazarım.
deyip dudağını öptüm
Ayas: Görüşürüüz
Ben: Görüşürüz
Ben cok sakatim😖