Flashback
"İçkiniz hazır beyefendi." Kokteyl bardağındaki Bloody Mary'i ona uzattım. Bir yudum aldığında yüzünden tepkisini anlamaya çalıştım. "Olmamış mı yine?"
"Güzel aslında. Biraz biberi fazla olmuş sadece." Aynı bardaktan bir yudum da ben aldım. Yüzümü buruşturduğumda güldü.
"Olmamış işte, yalan söyleme." Ayağa kalkıp elimden tuttu ve beni mutfağa götürdü.
"Hadi bu sefer de beraber deneyelim." Harry ile bir barda rastgele içtiğimizden beri tarifini tutturmaya çalışıyordum. Bir türlü tam anlamıyla becerememiştim. "Ya da gel direkt o bara gidelim. Bu kadar uğraşmanın ne anlamı var?"
"Olmaz dedim Harold. Doğru tarifi bulana kadar deneyeceğim." Kollarımı boynunda birleştirip devam ettim. "Ki sonra her istediğinde sana yapabileyim." Beni tezgahla arasına sıkıştırdı.
"Boşver Bloody Maryi, daha güzel isteklerim var benim senden." Yanağına yavaşça vurdum.
"Harold, yardım etmeyeceksen içerde bekle."
"Tamam hadi, yapalım şunu." Tezgaha bıraktığım malzemelerden kafasına göre, ölçüsüz bir tarif hazırladı.
"Al bakalım, dene." Elindeki bardağı aldım. Küçük bir yudum aldığımda zevkle mırıldandım. "Abartıyorsun."
"Tam bardaki gibi." Elimdeki bardağı çekip tadına baktığında yüzünden onun da beğendiği anlaşılıyordu.
"İçkiyle ilgilenmen bittiyse, sıra bana gelebilir mi?"
------
Şirkete girdiğimde harıl harıl çalışan bir ekip gördüğümde gülümsedim. Çalışanları böyle görmek hoşuma gidiyordu.
"Hoş geldiniz Bayan Miller." Danışmanımıza gülümsedim.
"Günaydın Jessica. Camilla geldi mi?"
"Geldi efendim."
"Odama gelsin." Odama girip koltuğuma yerleştim, ardımdan da Camilla gelmişti zaten. Karşımdaki koltuğa yerleşince gülümsedim. "İstifanı vermişsin."
"Zor bir zamandan geçiyorum. Lonradan gitmem gerekiyor."
"Bu Londra'ya da kimse sığamıyor." Kendi kendime mırıldandığından duyamamıştı.
"İhbar sürem dolana kadar bekleyeceğim, merak etmeyin."
" 8 gün sonra tamamen ayrılabilirsin. Yerine geçecek kişi o zaman başlayabiliyor."
"Anlayışla karşıladığınız için teşekkür ederim." Ona gülümsediğimde odamdan çıktı. Onun ardından Hannah odama girdi. Bugün yoğun bir gün olacaktı anlaşılan.
"Haftanın geri kalanında evden çalışacaktınız."
"Tasarım toplantısına ben de katılacağım. Bugüne koyabileceğin bir görüşme varsa ekleyebilirsin."
"Tamamdır, görüşmeleri ayarladıktan sonra size bilgi geçeyim o halde."
"Dixie geldi mi? Burada olması gerekiyordu."
"Evet şimdi geldi."
"Tamamdır, çıkabilirsin." Onun ardından ben de çıkıp Dixie'nin odasına girdim.
"Oo, hoş geldin benim canım ortağım."
"Neler var bugün? Birkaç gün uzak kalayım dedim, baş tasarımcım istifa etti. Elimi çekmemem gerekiyormuş."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Right Person,Wrong Time/Styles
Fanfiction"Sana en çok ihtiyacım olduğu zamanda beni bırakıp gittin." "Yanlış zamandı Felicity." "Zaman mı yanlıştı, yoksa sen mi doğru kişi değildin Harry." Dediğime cevap alamayınca yapmacık bir şekilde gülümsedim. Yanından geçip odadan çıkacakken beni durd...