piknik.

187 25 186
                                    

Oy verirseniz cok mutlu oluruum. Iyi okumalaar💗

-Leya Kırşan'dan.-

Yağız'la birlikte yakacak topluyorduk. Sohbet ederken çok fazla uzağa gitmiştik. Yolu biliyorduk ama yolu yürümek uzun sürüyordu. Yorulduğumuz için yavaş yürümeye başlamıştık.

Yağız benim endişelenmeye başladığımı anlayınca biraz olsun kafamı dağıtmak için sohbet etmeye başladı.

"Tekrardan bir araya gelmek iyi oldu. Özlemişim sizi." dedi.

"Bende sizi, seni çok özlemişim." dedim koca bir tebessümle. O da bana tebessüm etti.

Aniden kaygı dolu bir ses tonuyla "Yağız." dedim.

Bana korkuyla dönüp "Noldu? Birşey mi var? İyi misin?" diye sorular yöneltti endişeli bir şekilde yanıma yaklaşarak.

"İyiyim, iyiyim sakin ol. Sadece ben biraz gerildim. Çok uzaktayız sanırım. Hava kararmadan varırız demi Yağız?" dedim.

"Çok uzakta değiliz. Bak." dedi ağaç dalındaki beyaz kurdeleyi göstererek.

"Yola çıktığımızda ben bağlamıştım ne olur ne olmaz diye. İyiki de bağlamışım işe yaradı."

"Allahım çok şükür. Yağız iyiki varsın benim zeki kıvırcığım." dedim o anki mutlulukla ne dediğimi bilmeden.

Sonra gülmeye başladım. Beni tanıdığı için o da gülüyordu.

Böyle anlarda bazen saçma şeyler söylüyordum heyecandan. Sonrada kendime sinir oluyordum. Bunu yaptığım için Yağız bana çok gülerdi. Güleceğini bildiğimden bende gülmeye başladım.

Normalde benlik değildi böyle vıcık vıcık şeyler. Evet ona 'kıvırcığım' demeyi seviyordum ama 'zeki kıvırcığım' biraz fazla olmuştu.

Beraber güldükten sonra "Ee ne zaman asmıştın kurdeleyi?" dedim.

"Yola çıkar çıkmaz diyebilirim. Yani kampa çok yaklaştık." dedi.

O sırada bizim kampı gördük uzaktan. İçimizden oh be dedikten sonra bizimkilerin yanına gittik.

Kısa bir süre sonra vardık.

"Biz geldik!" diye seslendim ekibe.

Tuana "Nerde kaldınız ya gelmeseydiniz." dedi sırıtarak.

"Geldik işte." dedi Yağız.

"Yolumuzu birazcık uzattık ama sıkıntı yok." dedim Yağız'a bakıp sırıtarak.

O da bana baktı ve "Birazcık." dedi ve güldü.

Biraz banka oturup dinlendim. Malum 'birazcık' yolumuzu uzatmıştık.

Ardından Deniz'in yanına yardım etmeye gittim.

-Tuana Naz Tiryaki'den-

Yavaş yavaş endişelenmeye başlamıştım ki Leya'lar en sonunda geldi.

Gidip Yağız'la uğraşmam lazımdı. Konuşmaların hemen bitmesini bekleyip Yağız'ın yanına gittim.

Göle doğru bakan bir sandalye koymuş dalgın dalgın oturuyordu. Sessiz sessiz yanına gidip arkasından onu korkuttum.

"Böö!" diye bağırdım. İrkilip "Of Tuana!" dedi sinirli sinirli.

Yanına bir sandalye çekip oturdum.

"Dalgın dalgın düşünüyordun bende bu fırsatı kaçırmayayım dedim."

"Ee naptınız bakalım?"

İKİ YABANCIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin