sope : mika

12

Sınavlar bizim üstümüzden geçtiği için kendimizi ölü gibi hissediyor duk ama iyi puanlar aldığımız için değdiğini biliyorduk.

Uyumak için kendimi yatağa attığımda yoongi de yanıma uzandı, sarıldığında kafamı boynuna sakladım, saçlarımı öptü.

"Tatile 3 gün kaldı"

"Evet, seneye görüşürüz"

"Hoseok evlerimiz karşılıklı"

"Biliyorum, hep lanet etmişimdir zaten karşılıklı diye"

"Üzgünüm"

"Böyle yaparak üste çıkıyorum, biliyorsun değil mi?"

"Biliyorum ama acıtıyor"

"Bir daha yapmam, üzgünüm aşkım"

"Hak ediyorum, seni seviyorum"

"Seni seviyorum"

Burnunu saçlarıma daldırıp durduğunda bende gözlerimi kapattım ve uyumaya başladım.

Uyandığımda dudaklarımdaki baskı ile güldüm, karşılık verdiğimde yanağımı okşayarak geri çekildi.

"Günaydın"

"Günaydın"

Anlıma dudaklarını bastırıp geri çekildi.

"Eşyalarımızı toplamalıyız"

"Biraz daha böyle kalalım"

"Ama bu gece otobüs var"

"Oofff"

Gülerek yanağımı sıktı, kalkarak bavulları çıkarttık ve eşyaları toplamaya başladık, bütün tayfa daegu yolcusuyduk, yoongi'ye döndüm.

"Hwagae markete gidelim mi?"

"Hey seni ilk defa bir yere, oraya götürmüştüm"

"Evet, dövmek yerine ilk defa vakit geçirmiştik, sen bana eşyalarını taşıttırdın ama olsun"

"Ah cidden ne desem pişman oluduğum şey ortaya çkıyor, ayrılsak? Sen daha iyi birine layıksın"

"Saçmalamayı kes de eşyaları topla"

"Kocam ne derse o"

Gülerek bende valizime döndüm, bittiğinde geri yaslandım, belime sarılarak dudaklarını boynuma bastırdı, gülerek kafamı omuzuna koydum, yanağımı öperek gözlerini kapattı, biraz öyle durduk.

Telefonum çalınca yoongi açtı.

"Efendim tae"

"Hadi, beraber yemek yiyip otobüse gidicektik ya"

"Unutmuşuz, nerede sizin?"

"Aşşağıda bekliyoruz sizi"

"Tamam, görüşürüz"

"Görüşürüz"

Telefonu kapattı

"Aşşağıda bekliyorlar"

"Hadi gidelim"

Kafa salladığında küçük bavulları alarak odadan çıktık ve aşşağı indik, yoongi benimkinide taşıdığı için ısrar etsemde vermemişti.

Bende artık söylemeyi bırakmıştım, aşşağı indiğimizde diğerleri çantalar ile gelmişken jungkook ve namjoon'un elinde fazladan bavul vardı, taehyung ise bir şey getirmemişti, kaşlarımı çattım

"Taehyung eşyaların nerede?"

"Kook ve joon taşıyo, narin parmaklarım acımasın diye onlara verdim, yeni manikür yaptırdım, bozamam"

Güldüğümde joon ve kook göz devirdiler, ilerleyerek her zaman gittiğimiz restoranta gittik ve sipariş vererek bekledik, sonunda geldiğinde yemeye başladık.

Yoongi arada bana yediyordu ve meyve suyumu içiriyordu, güldüm.

Yemekler bitince ödemeyi yoongi yapmıştı ki bize söylemediği için kızmıştık, o ise takmamıştı, yolda dondurma alarak garaja kadar yürüdük.

Taehyung rahatı için iki koltuğu da almıştı, tanrım bu çocuk rahatına çok, çok düşkündü, biz de yerlerimize geçtiğimizde muavin otobüsün kalkmasına 10 dakika olduğunu söylemişti, taehyung çantasını çıkartarak saç bandını alıp taktı, kremlerini sıra ile sürerek kaldırdı, göz bandını alarak bize baktı

"Hoseok inmeye 30 dakika kala beni uyandır"

Söylenerek yastığını düzeltip, üstüne örtüsünü çekti ve kurbağalı göz bandını takarak uzanıp uyumaya başladı, jin.

"Ben hala alışamadım bunun böyle olmasına"

Kafamızı salladık "bizde" gülerek baktık taehyung'a , minik bir bebek gibiydi.

Grubumuzun minik bebeği.

/

Minik bebik 😻