III, gölgeler

71 2 1
                                    

üçüncü bölüm:lacivert, siyah, kılıç ve zihin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

üçüncü bölüm:
lacivert, siyah, kılıç ve zihin.

19.06.23

Nereden geldiğini bilmediği bıçak, irisine doğru ilerlemeye devam ederken Jungkook, kalakalmıştı. Gözlerini kapayıp kendini korumaya çalışacak kadar bile vakti yoktu. Sadece izliyordu.

Hayatının elinden kayıp gitmesine bir adım kaldığını hissettiği ikinci an.

Ağır çekime alınmış gibi bıçağın üzerine gelişini izliyor, şokla açılmış büyük gözlerinden parti mekanındaki ışıklar saçılıyordu. Şarap kırmızısı dudaklar. İki et parçası, beyaz ve çıkık ön dişlerle kusursuz biçimde ayrılmış. Güzel.

O gerçekten güzel.

Bu yüzden Kim Taehyung, biraz bu güzelin tadını çıkarmalı.

Bıçak durdu.

Odaklanamadığından bulanık duran bıçak, ciğerine çekeli çok olmayan nefesini kesti sanki. Oradan sızan kan, kalbine kaydı ve kor ateş misali yaktı. Şaşırdı, sorguladı, şüphe etti fakat hayır, gerçekten durmuştu.

Hâlâ tam kavrayamamış olduğundan kalbinin üzerindeki sızıyı atamıyordu bir türlü. Göz bebeğine saplanmasına milimler kalmış bıçak, titrekçe kırptığı gözleriyle kirpiklerine sürtündü hafifçe. Sol ayağı geriye kaydı, diğer ayağı da takip etti onu. İki yanında eğreti bir şekilde asılı kalmış kolları omuzlarıyla beraber hafifçe sarsıldı. Saç telleri donmuş havanın içinde dağıldı, küpeleri sallanarak şah damarına değdi. Kulağına asılı metalin soğukluğu bir çizik daha attı ciğerine, içini titretti.

Ölecekti.

Az kalsın.

Büyümüş göz bebeklerinin doğrultusunda, tam arkasında, gözlerini etrafa çevirirken oynayan kaslarının hareketini tam anlamıyla beyninde hissetti. Yaşam formuna yeniden kavuşmuş gibi olayları yeniden işlemeye başladı, kimse hareket etmiyordu. Bıçağı sallayan adam; bir taş üzerine oyulmuş gibi donakalmış, sinirli ve ciddi ifadesi ile mistik hissettiriyordu. Fazlasıyla gerçekçi bir heykel gibiydi, sanki çoktan ölmüş de bedeni olduğu gibi kalmış gibiydi.

Belki de gibisi fazlaydı, sonuçta ölümü bilmiyordu.

Belki de kendisi ölmüştü, ruhu dolanıyordu son saniyelerini geçirmek için.

Bilinmezlik karanlıktı; ayın arka yüzüydü, yok veya vardı, mükemmelliğin ulaşılmazlığı ve zihninin etrafını saran nemli sisti.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 02 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

yeraltıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin