Bölüm 2

158 35 25
                                    

Küçük çocuk ıhlamur ağcının altında oturmuş yanındaki minik bedene bakıyordu.Bakışları bebeğin her bir tarafında gezinirken aklından bin bir türlü soru geçiyordu.

"Bende mi bu kadar küçüktüm?"

İşaret parmağını korkarakta olsa minik bebeğin yanağına götürüp dürttüğünde kundaktaki bebek yüzünü buruşturmuştu.

"Yanakların pamuk şeker gibi yumuşak  ama suratını buruşturduğunda çok çirkin oluyorsun."

Kundakta ki bebek gözlerini yavaşça araladığında güneş ışınları onu rahatsız etmişti.

"Çok mu aydınlık senin için?" Elini bebeğin suratına götürüp gölgelik yapmaya çalışırken annesi onu uzaktan izliyordu.

Kundakta ki bebek küçük çocuğun suratına bakıp gülümsediğinde ne yapacağını şaşırmıştı.

"Neden bana gülüyorsun? Komik bir şey mi var çirkin bebek! "

Küçük çocuk kaşlarını çattıkça bebek daha da çok gülümsüyordu.Agulanıp minik yumruklarını ona doğru sallamaya başladığında havada ılık esinti esmişti.

"Bana mı vurmak istiyorsun? Bak beni kızdırma yanağını sıkarım.Zaten oyun hamuru gibiler."

Küçük çocuk dayanamayıp bebeğin yumuşak yanakları dürtüp sıkmaya başladığında tarlada ağlama sesi yükselmişti bile.Eun hızla yanlarına koşmaya başladığında küçük çocuk korkarak geri çekilmişti.

"Ben bir şey yapmadım." 

"Biliyorum,tatlım.Ihlamur çiçeğimin karnı acıktı ondan ağlıyor.Hadi sen biraz annene yardım et.Bende kardeşini doyurayım."

Küçük çocuk onu başıyla onaylayıp koşarak annesinin yanına gelmişti.

"Yine yanaklarını sıktın dimi? Gördüm burdan.Yapma oğlum öyle valla bak bebeğin yanakları sarkacak Eun teyzen sana çok kızacak."

"Ne yapayım yanakları çok yumuşak.Sürekli mıncıklayasım geliyor."

"Bak sen sıpaya! Çok konuşmada topla şu lavantaları torbaya."

"Anne,yine lavanta kokusu verecekler dimi bize? Benimki bitmek üzere."

"Eğer çok çalışırsan verirler. Hem koku değil kolonya ve sabun veriyorlar."

"Mmm bayılıyorum bu kokuya!" 

Küçük çocuk lavanta çiçeklerini dikkatle çuvala doldururken gizlice ıhlamur ağcının altına bakmayıda ihmal etmiyordu.Çünkü Eun teyzesi onu doyurmayı bitirdiği gibi hemen bebeğin yanına geri dönecekti.Her gün aynı geçiyordu onun için.Annesi babası tarlada çalışırken o bebek doğduğundan beri hep ona bakıyordu bu ağacın altında.Annesi sürekli kardeşinle oyna,ilgilen ağlatma onu desede.Bir süre sonra mızmız bebek ağlıyordu hep.

Aslında onu ilk gördüğünde korkup annesinin arkasına saklanmıştı küçük çocuk.Evde beşikte yatarken çok çirkin gözükmüştü gözüne.Tombul kırmızı yanakları, buruşuk suratıyla ilginçti onun için.Kendisi de hala bir çocuk olduğu için anlayamıyordu bazı şeyleri.

Kendinden neredeyse 2 buçuk 3 yaş küçük olan bu bebeğin nasıl büyüyeceğini,nasıl onun yaşına gelebileceğini hala algılayamıyordu.Bende mi böyleydim diyip duruyordu kendi kendine.Kimi zamansa "Hadi çabuk büyüde oyun oynayalım ben böyle çok sıkılıyorum!" diye mızmızlanıyordu.

2 YIL SONRA

"Hey sincap! Hadi aşağı gel de oyun oynayalım." 

Küçük çocuk evin bahçesine kilim serip tüm oyuncak arabalarını dizmişti özenle.Kısa süre içinde Eun teyzesi de minik ufaklığı yanına indirip dikkatle oturtmuştu.Yanına bir kaç yastık koyup tekrar evin içine girmişti atıştırmalık getirmek için.

Ihlamur Çiçeği (Minsung)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin