Çocuk(Taegi)

Park

       Yoongi ile Taehyung kum havuzunda oynarken altı yedi yaşlarında bir çocuk da onları izliyordu.Oyuncakları çok güzel görünüyordu.Sonunda cesaret bulup yanlarına gitti:
-Sizinle oynayabilir miyim abiler?
Taehyung Yoongi'ye dönerek:
-Arkadaş da oynasın mı abisi?
Yoongi elini çırparak:
-Arkadaş geldi sevgilim hyung,arkadaş.
Taehyung:
-Gel oynayalım canım.

Yoongi kepçeyi çocuğa uzatarak:
-Al sen bunu.Taehyung'un yanına kum götür.Ben de biraz kum kazıyım.
Çocuk kepçeyi alarak:
-Tamam.Siz hep oyun mu oynuyorsunuz?
Yoongi:
-Evet.Oynamayalım mı?Neden öyle dedin?
Çocuk:
-Büyükler oyun oynamaz ki.Benim abim sizden küçük ama o da oynamıyor.

Yoongi'nin gözleri doldu:
-Büyükler oyun oynamazlar mı sevgilim hyung?
Taehyung Yoongi'nin saçlarını okşayarak:
-Oynarlar küçüğüm.Neden oynamasınlar.
Yoongi ağlamaya başlayarak:
-Ama arkadaş öyle diyor.Abisi de bizden küçükmüş hem.
Taehyung Yoongi'ye sarılarak:
-Ağlama lütfen.
Yoongi:
-Parka geldiğimizden beri herkes bize bakıyor.Ayıp bir şey mi yapıyoruz?Herkes bizi gösteriyor.Arkadaş da büyükler oyun oynamaz dedi.Eve gidelim sevgilim hyung.
Taehyung:
-Tamam ağlama ama.Önce susalım sonra gidelim.

O anda Yoongi'nin ayakkabılarını görüp gülmeye başladı:
-Ama sen çocuk gibisin.
Yoongi ağlayarak:
-Değilim ben çocuk.Yirmi dört yaşındayım ben.
Çocuk:
-Ama ışıklı ayakkabı giyiyorsun.Bir de bebek gibi ağlıyorsun.
Yoongi ayakkabılarını çıkarıp yere attı.Fazlasıyla hırçınlaşmıştı.Deli gibi ağlıyordu.Etraftakilerin konuşması ise onu daha fazla hırçınlaştırmaktan başka bir işe yaramıyordu.

A kişisi:
-Şuna baksana koskocaman adam çocuk gibi.Yazık.
B kişisi:
-Nasıl zaptediyorlar acaba?
C kişisi:
-Böyke çocuk düşman başına.
Taehyung ortaya geçip avazı çıktığı kadar bağırdı:
-Yeter,yeter.Susun.Susun artık.Koskocaman insanlarsınız asıl size yazık.Çok ayıp bu yaptığınız.Ne kadar kötü olduğunu görmüyor musunuz? Varya o benim sevgilim ve onu çok seviyorum.İyiki sizin gibi insanlar tanımamış.
Taehyung Yoongi'nin ayakkabılarını giydirip oyuncaklarını çantaya koymaya başladı:
-Sen hala burada mısın?Defol çocuk.

Taehyung'un bağırmasıyla birlikte çocuk koşarak annesinin yanına gitti.Taehyung ise Yoongi'nin çantasını kapatıp omuzuna astı ve hala ağlayan Yoongi'yi kucaklayarak parktan uzaklaştırdı.Bir süre yürüdükten sonra Yoongi'yi yol üstünde bir banka oturtarak göz yaşlarını silmeye çalıştı.Çalıştı çünkü:Hemen yerine yenileri geliyordu:
-Ağlama küçüğüm yeter artık.
Yoongi ayakkabılarını tekrar çıkarıp fırlatarak:
-Giymeyceğim bunları artık.
Taehyung ayakkabıları yerden alarak:
-Ama bunlar senin en sevdiğin ayakkabıların.
Yoongi burnunu çekerek:
-Giymiycem.Çocuk değilim ben.

Taehyung:
-Küçüğüm büyükler de ışıklı ayakkabı giyerler.Bu ayakkabılar büyükler için üretilmiş.Yoksa nasıl sığacak ayağın?Hatta ben de kendime almayı planlıyorum.Şöyle yapalım mı;bir mağazaya gidip ikimize ışıklı ayakkabı alalım mı?
Yoongi ağlamayı keserek:
-Gerçekten mi?
Taehyung:
-Gerçekten küçüğüm.Aynı alırız ikimiz çift ayakkabısı olarak giyeriz.
Yoongi:
-Biz sevgiliyiz diye mi çift?
Taehyung:
-Evet Yoongi.Sevgiliyiz diye.

Yoongi ayakkabılarını Taehyung'un elinden alıp giyindi ve kocaman gülümsedi:
-Hadi gidelim sevgilim hyung.
Beraber yürüyerek bir ayakkabı mağazasına girdiler.
Çalışan:
-Buyurun efendim.Nasıl yardımcı olabilirim?
Taehyung:
-İkimiz içinde ışıklı ayakkabı bakıyoruz.Biri kırk üç biri de kırk dört numara.
Çalışan:
-Tabii efendim.İki farklı modelimiz var,hemen göstereyim.

Çalışan giderek ayakkabılarla beraber geri döndü.Yoongi ile Taehyung ayakkabıları deneyip birini seçtiler ve alarak mağazadan çıktılar.
Yoongi:
-Çok güzeller değil mi sevgilim hyung?
Taehyung ayaklarına bakıp gülümseyerek:
-Çok güzeller küçüğüm.

İlk başta bir dondurmacıya uğrayıp dondurma aldılar,sonrasında ise eve doğru yola koyuldular.Eve gittiklerinde Taehyung kum oyuncaklarını yıkayıp kuraladı.Büyük bir lastik havuzu pompasıyla şişirerek kinetik kumların hepsini içine doldurdu ve salonun ortasına koydu.

Yoongi'ye asla kıyamıyordu.Keyifleri çok kötü bozulmuştu.Taehyung eve gelene kadar bunu nasıl telafi edebileceğini düşünmüş sonucunda da bu fikri bulmuştu:
-Gel bakalım küçüğüm.İnşaatımız yarım kaldı.
Yoongi ellerini çırparak:
-Hyung benim için kum havuzu mu hazırladı?
Taehyung Yoongi'nin burnunu öperek:
-Evet hyung senin için kum havuzu hazırladı.Bir daha sakın başkalarının sözleri yüzünden ağlama Yoongi.Sen benim her şeyimsin ve bu halinle çok güzelsin.O inci tanelerinin boş yere dökülmesini istemiyorum.
Yoongi de Taehyung'a sarılarak:
-Söz sevgilim hyung.
Taehyung Yoongi'nin saçlarını koklayarak:
-Imm.Afferin sana mis kokulum.

Biraz birbirlerine sarıldıktan sonra Taehyung'un yaptığı kum havuzuna girip oynadılar.Bir sürü kumdan kule yapmışlardı.Akşam yemeği için pizza söyleyip çizgi film eşliğinde yemeklerini yediler ve sıra yatmaya gelmişti.Taehyung Yoongi'nin pijamasını giydirerek saçlarını bağladı:
-Evet yatmaya hazırız.Çok da uykum geldi.
Yoongi:
-Ama hyung uyumasın.
Taehyung yatağa yatıp Yoongi'nin gelmesi için yanını patpatlayarak:
-Nedenmiş o?Gel buraya.
Yoongi Taehyung'un gösterdiği yere yatarak:
-Çünkü ben Hyungu seveceğim.

Yoongi sözünün ardına dudaklarını Taehyung'un dudaklarına bastırdı.Taehyung ise Yoongi onu öperken gülümsüyordu.
Yoongi sinirle Taehyung'un dudaklarından ayrıldı:
-Sırıtma da öp.
Taehyung ellerini teslim olur gibi kaldırarak:
-Tamam tamam...
Bir süre tatlı bir ritimle öpüşerek tekrardan ayrıldılar.
Yoongi sırıtarak:
-Şimdi oldu.
Taehyung Yoongi'nin yanağını sıkarak:
-Yaramaz şey seni.Oldu mu sevgilim bey?
Yoongi:
-Evet oldu sevgilim hyung.
Bir süre yarı birbirlerine bakıp yarı güldükten sonra birbirlerine sarıldılar ve uyumak üzere gözlerini kapattılar...