Zorbamın Zorbası

Baş Belası

Bugün sabah çok erken kalktım. İN'den intikam alacağım. Son ses şarkı açtım. Birde bağıra bağıra söylüyorum KSBDKSKOCJAQKD. Haketti cidden. Sabah saat 06.00 daha güneş tam olarak doğmamış. Sanırım Minho'nun numarasını silmeyeceğim.
Dün onun yanında çok garip hissettim. İlk defa böyle bir his yaşadım. Güzel gibiydi. Dün akşam mesaj atmış görmemiştim. Bir bakayım.

BAŞ BELASI
Dün

-Bugün çok güzeldi. Teşekkürler bana bunu yaşattığın için. Evime davet etmiştim. Yarın akşam saat 18.00 konum atıyorum. Beynini değil kalbini dinle.
-Konum📍
Görüldü

Gideceğim, artık Minho'ya ısınıyorum. İntikam almaya yemin etmiştim. Tövbe edebilirim değil mi sonuçta? Doğrusu çok gıcık biri değil. Sadece iyi tanımam gerekiyor. Ona biraz daha yaklaşırsam çok iyi bir arkadaş olabiliriz. Uf iki saattir ne düşünüyorum ben.

İN: JİSUNG EVİN ÖNÜNDE DÜĞÜN MÜ VAR?
J: İN düğün sana girsin.
İN: Jis kaşınma istersen sonra ağlarsın.
J: Jis mi?

O an direk Minho'yu düşündüm. Sadece o bana Jis derdi. O lakabı sadece Minho'nun demesini istiyorum açıkçası.

J: Bana bir daha Jis deme lütfen sevmiyorum.
İN: Tabi.
J: Bugün yine evde değilim, belki yatıya kalabilirim ona göre.
İN: Tamam.

BAŞ BELASI
şimdi

- Görüldü atmayı çok seviyorsun herhalde?

Biraz-

-Bir de biraz diyor KSJDKAKXJAKXNQKX

Geleceğim-

-Komik değil.

Ne diyorsun?-

-Şakan diyorum komik
Değil

Şaka değil ki-

-ÇÜŞ! BEKLİYORUM JİS'İM.
Görüldü

Bugün parfüm sıkmayacağım. Tepkisini merak ediyorum. Verdiği yeleği giyip çıktım. Attığı konuma bakıyordum. Manyak kapının önünden beni almaya gelmiş. Birde " "demirlerden atlayamadım güvenlik gördü" diyor QKSNSĞWİDHAK. Kulaklığını çıkardı, birini kendine birini bana taktı bir şarkı açtı. Şarkıyı söylerken bana bakıyor. Gerçekten çok yakışıklı diye düşündüm.

M: Bugün geçen günlerden çok daha güzel kokuyorsun. Parfüm falan mı sıktın?
J: Öyle mi? Birşey sıkmamıştım aslında.

Sonrasında yürürken pantalonumun arka cebinde telefonumu gördü. Hemen alıp kaçtı. Ben de onu kovaladım iki saat. Onu nasıl kaydettim diye baktı. Baş belasını görünce kahkahalara boğuldu.

M: Silmediğine dua edelim. Beğendim doğrusu. Güzel güzel aferin.

Dedikten hemen sonra saçımı elleriyle karıştırdı. Bende arkasına tekme attım.

J: Madem sen bana Jis diyorsun bende sana mino diyeceğim.

M: De de senin dediğin herşey güzel olur.

Neyse işte evine gittik. Girdim içeri. Bir tane kedisi vardı. Çok tatlıydı. Yemeğimizin olmadığını söyledi. Sipariş edelim dedim fakat saat geç olduğu için artık sipariş getirmiyormuş. Birlikte yemek yapmayı denedik.

M: Şimdi bana blender'ı getir.
J: blender ne oğlum?
M: Ne bileyim, burada blenderdan geçirin diyor.
J: Boşver biz geçirmeyelim.
M: Tamam şimdi ocağı mayala.
J: Ocak nasıl mayalanıyor?
M: bilmiyorum ki yap birşeyler işte.
J: Bir pizza yiyeceğiz çektiğimiz zorluklara bak, tanrım.
M: Yaparız yaparız, şimdi hamuru 380 derece yak.
J: Lan "nasıl evle birlikte yanarsınız" tarifine falan mı bakıyorsun bune?
M: Ama öyle yazıyor ben bişey yapmıyorum. Neyse sana bir yemek borcum olsun, evde salatalık domates falan var onlardan yiyeceğiz mecbur.
J: Normal bir yemek yerim onu, salatalık domatese dua et.

Daha sonra masada karşılıklı ekmek arası salatalık domates yedik. Bana yatıya kalmayı teklif etti ama İN evde tek kalmasın diye reddettim. Beni eve kadar götürdü.

J: hadi görüşürüz mino.
M: Görüşürüüüz, Jis'im.

BAŞ BELASI
şimdi

-jis bugün çok tatlıydın.

-bir de birşey sormak istiyorum ben senin neyin oluyorum?

Devamı çok yakında 💜💜💜