Çıkmaz.

41 8 11
                                    

Panik yapmanın sırası değildi. Takip edilmiş olabilirdim ve sağlıklı düşünmeliydim. Emir'le yakın arkadaşlığım bilindiği için onu da takibe almış olabilirlerdi. Hattımı çıkarmayı unuttuğum için de olabilirdi. Ama eğer öyle olsaydı burada gizemli biri yerine bütün basın olurdu ki beni hâlâ evde içime kapanmış zannediyorlardı. Fotoğrafı daha düzgün inceledim. Dur bir dakika. Bu kişiye kadın demek güç isterdi. Koca cüssesiyle ve uzun boyuyla kadın olacağını sanmıyordum. Yüzünü gizleyen korkunç bir maske vardı suratında. Neon maske ve elindeki meşale? Meşale mi? Anne ve babamın cesedini bulduğum yerdeki barut parçalarıyla yazılmış olan yazı. "MEŞALE"

Bu kişiyle meşalenin arasındaki gizemi çözememiştim.

"Tamam şimdi beni dinleyin." diyerek sessizliği bozmuştum. Emir, "Hemen dışarıyı kontrol edip geliyorum bir yere ayrılmayın." dedi. Emir'in dövüşte ne kadar iyi olup vücudu iyi olsa da bilmediğimiz adamın silahı olabilirdi. Yine acil durumlarda duygularım geri çekilir, mantığım devreye girerdi. Belki de özel yeteneğim her konu da soğukkanlılığımı korumam ve sağlıklı düşünebilmemdi. Lavin'in ne kadar belli etmese de korktuğunu görebiliyordum. Gidip ona teselli vermek yerine nasıl kurtulacağımızı düşünmem gerekiyordu. Şu an ona vakit harcarsam bizi tehlikeye itebilirdim. "Dışarısı tehlikeli." dedim. Emir, "Bu geceyi nasıl geçireceğiz Tusem? Ya biz uyurken gelip bizi kıstırırsa. Ya adam toplayıp gelirse? Belki de herkes şu an buraya geliyordur." dedi. Haklı yanları vardı ancak onu dışarıya çıkaramazdım. Yine tonla soru sorup kendince haklı olmuştu. Bizi korumaya çalışıyordu ancak ona zarar gelebilirdi.

Narin, "Dışarıda parıldayarak giden bir şey gördüm." dedi ruhsuzca. "Neon maskesinden kaynaklı, nereye gittiğini gördün mü?" dedim. Narin, "Sol tarafa doğru uzaklaştı ve ışığı söndü." dedi. Emir, "Gittiğini sanalım diye giderek ışığını söndürdü ve şimdi geri geliyor."dedi. O sırada telefonuma mesaj gelmişti.

Bilinmeyen Numara
Fotoğraf hakkında yorum yapmadın küçük.

Dalga geçiyor olmalı.

Sinirden güldüm. Telefonu Emir aldı ve şöyle yazdı.

Kimsin?

"Emir ciddi olamazsın, sana söyleyeceğini de nereden çıkardın? dedim. Emir, "Tehditlerim işe yaramaz, dışarı çıksam beni etkisiz hâle getirebilir. Neye benzediğini bilmediğim bir adamı terslemek saçmalık olurdu. Karşımızda deli olabilir!" dedi. Uzun zaman sonra Emir'in çocuk gibi endişesine hepimiz kahkaha atmıştık. Lavin, "En son hangi filmi izlediğini merak ettim doğrusu." dedi. Emir ters ters bize bakıyordu. Bu grubun yeri yerinde davranmasını seviyordum. Onlar benim ikinci ailemdi. Biz gülerdik. Gülmek için birimizin ters bakması bile yeterdi. Birbirimizin her şeyiydik.

Bilinmeyen Numara
her şey anını bekler, sadece bekleyin.

Bu da neydi?

Emir, "Pardon?" dedi. Tamam zaten sabah olmak üzere. Herkes uyusun, yarın ne olacağına karar vereceğiz. Herkes yorgun olduğu için üstelemediler.

******

Emir, "Dün biraz araştırma yaptım." dedi. "Sana uyumanı söyledim." Emir, "Evet uyudum." dedi. "Kaç dakika?" dediğim esnada Narin geldi. Narin, "Günaydın, adamı tespit etmek zor. Kendi yazılımını kurmuş olmalı ki telefonuna erişemedim." dedi. "Çocuklar size uyumanızı ve dinlenmenizi söylemiştim!" dedim. Uyuyup dinlenmeleri gerekiyordu. Bu işleri bugün halledebilirdik. Narin, "İz yakalarım diye biraz zaman harcadım, ayrıca uyudum. Ne kadar hızlı olursak o kadar iyi." dedi ve mutfağa doğru yöneldi. Narin hızlıcıydı. Her şey anında olsun isterdi, sabrı yoktu. Altın saçları ve su yeşili gözlerinde kayboluyordum. Oldukça iyi bir fiziği vardı. Ve güzel bir hackerdı. Hepimizin alanı vardı. Birbirimizi tamamladığımız diğer özelliklerimiz bunlardı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 24, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

MEŞALEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin