everythingoes, namjen

neden böyle oldu

Hazırlandım ve Jin'i ortak salonda beklerken seni düşündüm.
Sana kuracağım güzel cümlelerimi seçmeye çalışıyordum ama hayatımda bu kadar zorlanacağımı hiç düşünmezdim. Sözcüklerle dost olmaya alışıkken konu sen olunca bana ihanet ediyorlardı. Akışına bırakmam lazımdı, kendime gelmem lazımdı.

Jin'in hazırlanmasıyla evden çıktık. Jin iki de bir güzel konuşmam için öğütlüyor ondan ders almamı söylüyordu. Malum Jisoo'yu üstün flört özellikleriyle tavlamış.
Ben de hislerimi dinleyeceğimi söyledim, senin de hislerinden emin olduğumu söyledim.

Sizin evinize geldiğimizde Jen, hiç bu kadar heyecanlı olduğumu hatırlamıyorum. Jin kapının orada üstünü düzeltirken ben zile basıyorum, kafamın içinde sen varken. Açan Jisoo oluyor, Jin'i görünce gülümsüyor. Uzun bir süre
beni görmüyor fakat sonra görmeyi başarıyor.

Ona seni soruyorum. Şimdiye kadar kapıya gelmen gerekirken.
Jisoo'nun soruma bir süre cevap vermemesini anlamıyorum, çok basit bir soru sorduğumu düşünüyorum.

Jennie mi, diyor.
Ben de evet diyorum, ne oldu diyorum.
Senin Kai ile dışarı çıktığını söylüyor.

Ha?
Kai mi diyorum kendi kendime.
Jin'e bakıyorum olayın şokuyla o da şoka uğramış gibi bana bakıyor.
Tek yapabildiğim şey oradan uzaklaşmak oluyor.
Sonra telefonuma bir bildirim geliyor. Elimdeki telefonun ana ekranındaki haber sayfası dispatch başlığını görüyorum.

Hayır diyorum, Jen.
Bu bir şaka olmalı ya da bir rüya.
Kai ve sen...
Şirketlerin onayladığı ilişki?
Hala inanamıyorum.
Anlamıyorum...