Bölüm 7

8 4 0
                                    

Yorucu bir günün ardından Gediz ile şatonun içinden bize ayrılan odaya gidiyorduk. Burası eski kıraliçenin odasıydı,şimdi benim ve Gediz'in odası. Odanın içi gayet güzel ve gösterişli idi. Bordo perdeler ahşap zemine kadar değiyordu. Çift kişilik yatak sade olmasının yanında oldukça şık görünüyordu. Odanın içinde birde altın kaplamalı lavabosu vardı. Aynı zamanda ahşap yapımı giyinme bölümü vardı. Oturmak içinde perdelerle aynı renkte olan bir koltuk. Ve son olarak altın kaplamalı makyaj masası ve onun üstünde bir sürü günlük hayatta kullanacağım makyaj malzemeleri vardı. Güzel bir balkonu vardı. Ahşap korkuluklara sarılmış sarmaşıklar vardı. Gediz ile birlikte çift kişilik yatakta yatıyorduk ki aklıma gelen soruyla Gediz'e döndüm.

" Gediz senin kıral olman için evlenmemiz gerek değil mi?"
Gediz anlamamış gözlerle benim gözlerime bakıyordu.

"Nasıl yani?" Hiç düşünmeden aklıma gelen ilk düşünceyi söyleyiverdim.

"Gediz! Evlen benimle!" Gediz ikinci bir şoka girmişti. Gediz dişlerini göstererek gülümsedi.

" Buna hayır diyemeyeceğimi biliyorsun minik kuşum ama anlamadığım kısımlar var?"

"Nereyi anlamadın?"

"Beni senin yanına getirmeden önce neler söylediler sana?"

"Leblin kırallığının kıraliçesi öldüğü için beni kıraliçe yaptılar çünki abim korvet kırallığının kıralı ve ben bu durumda sadece kullanılıyorum."

"Nasıl kullanılıyorsun?"

"Şöyle abimle benim kırallığımı savaştıracaklar ve abimin bana merhamet göstereceğini düşünuyolar. Ancak onun bana merhamet edeceğini düşünmüyorum halkı için beni bile önüne alır." Gediz anladım der gibi başını salladı. Sonrada yatağın yanında duran ışıkları söndürdük ve yarın için güzel bir uyku çektik.

                             🕊️🕊️🕊️

Sabahın ilk ışıklarıyla uyandım. Sonrada kapı çaldı. Uykulu bir ses ile seslendim kapıya.

"Gel!"
Gelen hizmetçiydi.  Ne için geldiğini bilmiyorum bilmekte istemiyorum.

"Kıraliçem kahvaltınızı hazır."

"Tamam geliyoruz."

"Yanlız kıraliçem aşşağıda arkadaşınız olduğunu iddia eden iki kişi var"

"Tamam şimdi geliyorum onları içeri alın." kimlerin geldiğini biliyordum. Gediz'i uyandırıp üstümüzü giyinip aşşağı indik. Aşşağıda Arın ve Serra L şeklindeki koltukta bizi bekliyordu. Serra beni görür görmez sarıldı.

"Esem iyi misin? Kıraliçe olduğuna çok şaşırdık. Seni nasıl buldular?"

"İyiyim Serra siz gittikten sonra dışarı çıktık hava almaya o sırada yakaladılar." Dedim. Arın'da gelip bana sarıldı.

"Sana zarar verdiler mi Esem."

"Hayır gayet iyim merak etmeyin" Serra ben ve Arın sofraya doğru gidiyorduk arkamı döndüm ve Gediz'e gelsene der gibi elimi salladım. Hep beraber kahvaltımı yaptıktan sonra bir muhafız gördüm ve onu yanıma çağırdım.

"Buyrun kıraliçem bir arzunuz mu vardı?"

"Evet var. Bugün öğlen saat ikide bütün halkımı şatonun bahçesine toplayın."dedim muhafiza.

"Emredersiniz kıraliçem" dedi ve uzaklaştı.

Gediz masadan kalkıp yanıma geldi.

" Ne konuştun o muhafız budalasıyla."

İki Ayrı DünyalardanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin