Scaramouche
Sessizce odamda yatıyordum her zamanki gibi... Annelerim ve Shogun dışarıya çıkmışlardı... Sanırım.
Günlerim hep böyle geçiyor. Uyuyarak. Oyun oynayarak. Kimsem yok. Dışarı çıkacak arkadaşım yok. Umudum yok. Hayalim yok. Geleceğim yok. Ailem yok...
En acıtanı da ne biliyor musunuz?
'Bir kere bile sevilmemek.'Ağlamak istediğimde sarılacak birisi bile yok yanımda... Beni teselli edecek kimsem yok.
Acıtıyor. Hemde çok. Her gün gözlerimi açtığımda neden uyandım diyorum. Her gün. Her gün. Her gün. Okula gitmek çok ağır geliyor. Her gün ya zorbalığa uğruyorum ya da öğretmenlerimden azar işitiyorum. Tek tesellim derslerimin iyi olması. Gerçi hepsine son gün çalışıp nasıl iyi olabiliyorum orası da ayrı bir muamma. İyi olmadığımda da annemden çok kendime ben kızıyorum.
Neden? Neden daha başarılı değilim? Daha başarılı olsam annelerim beni sever mi? Daha fazla çalışsam, uyumasam yemek yemesem ve sadece ders çalışsam beni severler miydi? Gözlerinin önünde ölüp giden çocuklarını biraz olsun önemserler miydi?
Ah ama çoktan dersimi aldım. Hayatıma giren hiçbir kimseye güvenemeyeceğim. Hiç kimsenin içinde iyilik diye bir şey yok. Sadece ucube ruhlardan ibaretler.
Yatağımda sessizce ağlamaya başladım bunca şeyi düşündükten sonra... Gerçekten acıyor. Fazla acıtıyor. Küçüklüğümden beri kullanılmak... Daha sonra bir çöpmüşüm gibi atılmak ve yeniden yalnız kalmak.
Tavanı izliyordum. Gözlerimden yaşlar süzülüyordu. Keşke bu ağlamalarım hayatımı düzeltebilse... Hahahahah!..
Hiçbir ağlama hayatımı düzeltemeyecek. Annelerim bile beni sevmiyor. Nefret ediyorlar benden. Yüzlerce kez 'Keşke doğmasaydın! Keşke ölsen! Senden nefret ediyorum!' sözlerini duymak acıtıyor...
Evden gitmek istiyorum ama gidebileceğim kimsem yok. Ben yalnızım. Sonsuza kadar.
Vücudum ben ağlarken yorgunluktan -ruhsal- uyku moduna geçmişti. Şimdi her yer zifiri karanlık. Bomboş. Her zamanki gibi.
"Hey! Sen Scaramouche'sun değil mi?"
"Evet?"
Neden gülüyor? Bir şey mi yalnış... Ne yaptım ki? Lütfen gülme...
Sakinleşmek için avcumu tırnaklayarak dikkatimi başka yere verdim ama olmuyor.
"Senin gibi bir ucubeyle tabii ki arkadaş olmayacaklardı. Bir de ağlıyor musun? Awww. Seni küçük ucube."
Korkuyorum... Bu çok rahatsız edici. Lütfen sus. Sus artık.
Hiçbir şey söylemeden sınıfıma döndüm ama burası da dışarıdan farklı değildi. Childe namıdeğer eski en yakın arkadaşım. Yanında da sevgilisi zhongli. Sarmaş dolaş oturuyorlar. Onlar rahatsız edici. Xiao... Venti... Albedo... Cyno... Tighnari... Sinyora... Dottore...Ve sanırım Kazuha da...
Yerime -cam kenarı, en arka sıra- oturduktan sonra defterlerimden birini çıkarıp kafamı sıraya koyarken kalemimi elime aldım. Boş boş karaladım defteri.
Sonra yanıma Kazuha oturdu... Neden ki? Ah... Hatırladım. Biz sıra arkadaşıydık. Yine beni severler sanıp okul başladığında konuşmaya başlamıştım hepsiyle. Kazuhayla da. Ve sonrasında bir bakmışım Kazuha'ya aşığım... O beni sevmese de... Arkadaş olduğumuz dönemde diğerleriyle aram açıldığında ona beraber oturmayı teklif etmiştim. O da kabul etmişti. Daha sonra benimle hiç konuşmamaya başladı. 'Birkaç teneffüs dursan da konuşsak.' desem bile olmaz diyip gitti. Eh sevgilisi vardı sonuçta...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝙁𝙖𝙞𝙧? // 𝙆𝙖𝙯𝙪𝙨𝙘𝙖𝙧𝙖 [𝘼𝙣𝙜𝙨𝙩]
FanfictionBu nasıl adil olabilir?.. [Kaedehara Kazuha x Scaramouche (avare)] Tw: kendine zarar verme, psikolojik sorunlar, mommy issues, homofobi, zorbalık. [Bütün karakterler sadece konuya uygun olsun diye kötü bir kişiliğe büründürülmüştür. Hiçbirine karş...