3. Bölüm & Yanacağız

1K 126 53
                                    

Acı bir ihanete sığan kalplerin inancı asla olmaz A.

Bir kadın ne kadar acı çekebilirdi ? 

Daha ne kadar yanacaktı? Bu sorunun cevabını asla alamayacaktı Dîcle. Ne zaman bu soruyu kendisine tekrarla sorsa, daha fazla sorularla boğuşurdu zihni. 

Bu sefer susması gerekirdi değil mi? 

Hiç tanımadığı bir adamın gelini olacaktı. 

Oysa o kuma gelini olmamak için kaçmamış mıydı zaten? Ne bir kadının yuvasını yıkardı. Ne de bir adamın hayalleriyle oynardı. 

Ama bu sefer... mecbur bırakılmıştı. Yine gelinlik giyecekti. Fakat özgürlüğü için.. 

Beyaz bir güvercin olacaktı, özgürce kanatlarının çırpış sesleri yükselecekti!

"Nasıl ölmemi bile isteyecek kadar gözünü körertdin baba?"

Odanın içerisinde dönüp dururken kendiyle münakaşa içindeydi. Öz babası ona sırtını dönmüştü. Şimdi ne olacaktı?

Düşünceleriyle boğuşmak istemiyordu. Bedeni belki diğerlerine göre güçlü kala bilirdi ama ruhu paramparçaydı.

Odada bulunan duvardan asılı aynaya baktı. Kendisine baktı.

Ne kadar çöktüğüne baktı. Gözlerini kıstı.

"Sen bu değilsin Dîcle! Kendine gel." diye konuştu, sert sesi onun eskiye döneceğinin habercisiydi.

Yatağın yanında bulunan küçük valizin yanına gitti. Valizin fermuarlarını açarak içinden kıyafetlerini aldı.

Altına siyah bir pantolon üzerine ise siyah askılı bir atlet giydi. Üzerine de yarım kollu olan siyah kapşonlu ceketi giyerek, saçlarını saldı. Ceketin şapkasını başına geçirdikten sonra siyah kalem çekti gözlerine.

Eski güçlü Dîcle artık geri dönmüştü. Gücü aynı zamanda zaafıydı. 

Son kez kendisine baktıktan sonra odadan dışarıya çıktı. Salona doğru yürürken derin bir nefes aldı.

"Dîcle." dedi Feride, şaşkınlıkla ona bakarken.

"Müsaadeniz olursa dışarı çıkmak isterim." Tehlikeye adım atıyordu. 

"Dışarısı tehlikelidir." dedi Zilan Xanıme, bilmiyordu ki karşısında duran kız daha tehlikeli!

Alayla gülümsedi Dîcle "Sorun yok." 

Zilan Xanıme ne kadar red etse de genç kızı durduramayacağını anlamış ve çıkmasına izin vermişti.

"Feride' de seninle gelsin. Burası Diyarbakır'a benzemez."

&

Urfa da daha önce görülmemiş bir kalabalık vardı. Kırhan aşireti ve ona yardıma gelen aşiretler dört dönüyor evleri tek tek dolaşıyordu. Hepsinin gözlerinde büyük bir öfke yer almış, gölgeleri kine bulanmıştı.

"Ağam." dedi adamlardan en genci, Behzat'a doğru yanaşırken.

Behzat sert bakışlarını hiç bozmadan adamına doğru döndü.

"Dîcle sahiden de Zilan Xanımenin evindeymiş ." diye fısıldadı, sadece Behzat'ın duymasını ister gibi.

Behzat burukça gülümserken iç çekti. Dîcle'si emin ellerdeydi içi rahatlamıştı.

ÖZGÜRLÜĞE DİRENİŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin