"Mavi saçlı şeytan dönmedi ama seni yanına getirdi, minik melek."
"NEĞ! SEN BENİ NASIL DUYDUN BEN HEPSİNİ İÇİMDEN DEDİM! VE BEN SENİN OMZUNDA NE ARIYORUM!"
"Az önce korkan meleğe bak ya, yine başladı bağırmaya. İlk önce sessiz konuşmayı veya sakin kalmayı öğrenmelisin çünkü kendini yakalatabilirsin. Ve ben bir şeytanım, içinden geçirdiklerini istersem duyma gücüne sahibim, minik melek."
"Ne yani sen benim tüm içimden geçirdiklerimi duydun mu?? Sana mal dediğimi??"
"Evet, beni böyle sözler sarf ederek sinirlendirirsen yalnız seni evine geri sağlam göndermeyebilirim."
"Tamam, tamam özür dilerim mavi saçlı şeytan."
Mavi saçlı şeytanın omzu çok rahat olduğu için onun omzunda oturmaya devam ederken bu evreni inceliyordum. Ne kadar güzelmiş burası ya!
"Öyledir, al bakalım minik melek acıkmışsın gibi duruyorsun."
"Yine mi beni dinliyorsun ya, hiç edep kalmamış. Ben burda senden hoşlansam yakışıklı desem bunu duysan ben napardım? Evet acıktım bu arada şey, bunu nerden buldun, bu evrende de böyle yiyecekler mi var?"
"Yanlışlıkla duygularını mı dile getirdin şimdi minik melek? "
dedi alaydı bir gülümsemeyle mavi şeytan, ben utanmıştım tabii.
"Sizin evreninizden getirttim, Burdaki yiyecekler hiç sana göre değil minik melek."
"Bir dakika! Sen benim evrenime bir şey veya bir kişi gönderebilirsin yani? Veya bir şey bir kişi buraya getirebilirsin?"
"Evet küçüğüm.. Yoksa evine mi gitmek istiyorsun?.."
Sona doğru sesi hüzünlü bir ton almaya başlamıştı.
"Hayır hayır! Öylesine bir soruydu!"
"Güzell."
"Hey! Seungmin uyan! Yine uyuyakalmış baksana ya."
"Seni senin evreninden çağrıyorlar, görüşürüz ufaklığım evrenine gidince bu konuyu açmak yok, şş."
"Heyy, ama ben senle kalmak istiyorum Chan!"
"Ufaklığım merak etme, şimdi gitmen gerek."
"Ama! Cha-"
"Üzgünüm meleğim, burası ilgi çekici geldi ama seni göndermek zorundaydım. Neden.. Neden seni sevdim bilmiyorum ama sen beni kendine bağlıyorsun, bu yüzden her uykuya dalışında buluşacağız küçük meleğim, üzgünüm Seungmin...."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝕯𝖊𝖒𝖔𝖓'𝖘 𝖀𝖓𝖎𝖛𝖊𝖗𝖘𝖊
Teen FictionLise öğrencisi olan Seung, internette dolanan ''shifting'' olayına inanıyordu, arkadaşları onu vazgeçirmeye çalışıyordu çünkü tam tamına 27 kez denemiş ve başaramamıştı. Seung her başaramadığında daha çok üzülüyor ve daha da çabalıyordu. Son bir den...