"..Chan bana bir iyilik yapabilir misin.. Lütfen beni duyuyor ol! Lütfen, beni gözlerimi açtığımda okula ışınlamış ol ne olurr!.."
Ellerini birleştirmiş aynı şeyi söylüyordu 1 dakikadır. Gözlerini pes ederek açmıştı ki.. Gördüğü ortamla okulun arka bahçesinde kendini bulana kadar olan umutsuzluğu yarım kalmış yerini umuda devretmişti. 32 diş sırıtarak sınıfa girerken içinden binlerce kez teşekkür ediyordu.
"Chan iyi ki varsınn, seviyorum seni!"
Kapıyı sırıtarak açmış ve Lix'in yanındaki boşluğa çantasını fırlatmıştı. Felix, Seungmin'i görmesiyle gülümseyerek konuşmasına devam etmişti; "Evet, Jis aşık olan genç kızımız bu!" "Evet, rüyasındaki bir adama aşık olmuş""Detayları mi dinleseydin bi', Lixie'm?"
"Kalsın Min, biz şu bahsettiğin Chan nasıl biri onu merak ediyoruz, değil mi Jis!"
"Hı hı"
Jisung edebiyat öğretmeninin sınıfa girmesiyle pür dikkat öğretmeni izleyerek cevap vermişti arka sıradakilere. Felix sırıtarak Seungmin'i koluyla dürterek Jisung'u işaret etmişti. Felix ve Seungmin ders boyu Jisung'un hal ve hareketleri izlemeye başlamışlardı. Yeni bir aşk, emindiler Jisung edebiyatçıdan hoşlanmıyor olamazdı! Hoşlantının ötesindeydi belki bu his, yine de küçük bir sıkıntı vardı. Edebiyat öğretmeninin kalbi taştandı; derse 5 dakika geç kalsan azar işitir, 10 dakika geç kalırsan derse alınmaz, 10 ve üstü dakikalardaysa disiplin ve sözlüden - puan kazanırdın. Ders konusunda bu kadar katı olan bir adama aşık olmak acıtıyordu..
(...)Ders bitiminde Felix ve Seung hızla Jisung'un karlı sırasına geçip aynı anda şarkıyı bağırmaya başlamışlardı.
"Aşıksın,
Aşıksın,
Aşıksın,
Sen aşıksın arkadaş!"Arkadaşlarının neyden bahsettiğini anlayan Jisung, utanmaya başlamıştı.
"YETER, SUSUN! NE AŞKI,BEN O TAŞTAN KALPLİYE AŞIK OLMAM!"
"Göreceğiz Jis, aşık mısın değil misin?"
Öğle arasında Seung sıkılmıştı, Felix hâlâ Jisung ile uğraşıyordu. Seung ne kadar onlara katılıyor gibi gözükmeye çalışsa da aklında Chan vardı, dayanamadı görmek istedi o da ister diye düşündü ve tuvalete gidip kabini kitleyip shifting için pozisyon aldı ve saymaya başladı; 1,2,3,4,5....15,16,17...,81..
"Bu yaptığın tehlikeli bir şey, meleğim. Ya geç kalırsan? Ya korkarlarsa?"
"İşte benim kahraman şeytanımmm!"
Seung hızla Chan'in boynuna sarıldı, yani sarılmaya çalıştı çünkü boynunu kavrayamamıştı bile."Bana bu kadar mı minnettarsın?"
Kafa salladı Seungmin sakince, sonra gülümsedi bir çocukmuşçasına.
"Üzgünüm meleğim.."
"Neden üzgünsün Chan?"
"Chan?"
"Chan?"
"Şeytan'ım?"
"Dev'im?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝕯𝖊𝖒𝖔𝖓'𝖘 𝖀𝖓𝖎𝖛𝖊𝖗𝖘𝖊
Teen FictionLise öğrencisi olan Seung, internette dolanan ''shifting'' olayına inanıyordu, arkadaşları onu vazgeçirmeye çalışıyordu çünkü tam tamına 27 kez denemiş ve başaramamıştı. Seung her başaramadığında daha çok üzülüyor ve daha da çabalıyordu. Son bir den...