Kahkahalar atıyordum. İnsanlar delirmişim gibi bana bakarken ben kahkaha atıyordum. Ve onay geldi. İşkence testini geçmiştim.Tamam tamam. Hadi yine kaldığımız yere dönelim. Yetimhaneden bir kaç adamla çıkıp bir arabaya bindik. Gizli bölgeleri ifşa olmasın diye arabaya girince beni uyarıp bayılttılar. Daha çocuksun nasıl bir tehdit olabilirsin diyebilirsiniz. Ama unutmayın bu hayatta korkmanız gereken tek bir çocuk tipi var. Geçmişe dair yaraları olanlar. Ve onlara göre ben aralarında en nefret dolu ve vahşi olanmışım. Vahşi? Ben mi? Gece sokağa beni atan kişi vahşi değilken, beni zehirlemeye çalışan kişi vahşi değilken ben mi öyleyim? Yaşadıklarımı diğerlerinin de yaşamasını istememin neresi yanlış? Gizli üsse geldiğimizde saat çoktan geç olmuştu. Ama bana hala açıklama yapılmadığı için odamın yerini ve birini göndereceklerini söylediler. Başımla onayladım. Odaya yani odama gittiğimde şokun ve huzurun karışımı bir şey hissediyordum. Kapısı açık olan odalara baktığımda yatak, makyaj masası, koltuk, televizyon felan varken benim odamın etrafı yapay sarmaşıklarla doluydu, yerlerde yine yapay olan yapraklar, odanın sol köşesinde dövüş çalışmak için insan figürü ve yanında bunun bıçaklanabilir hali, duvarlarda silah, kelebek ve bıçaklar vardı. Yatağım siyah örtülü ve üstünde "öldür" yazıyordu. Makyaj masası yerine çalışma masam vardı ve hemen yanında ise operasyonlarda bilgi toplayamam için kullandıkları pano vardı. Yerler ise betondu?Neden bilmiyorum ama bu oda bana sokakları hatırlatıyordu. Ya da daha doğrusu birisi nerden geldiğini unutturmamaya çalışıyordu.
Saat 10.30 civarı kapım iki kere tıktıklandı ve açıldı. Siyah ve yüzünde sadece gözlerini gösteren bir maske takmış biri içeri girdi. Ve soğuk bir ses tonuyla;
-Merhaba Sedef. Bana Carl diyebilirsin.
-Yabancı mısın?
-Konu bu değil genç bayan. Buraya getirilme amacın sen ve senin dışındaki 25 kişiye bazı gizli görevlere katılmanız için eğitim vermek. Ajan ve suikastçı olacaksınız. Şimdi sen soru sormadan direkt test aşamalarına geçelim. Eğer bu aşamaları geçersen eğitilmeye başlıyacaksın. Test 1;Beni bir sandalyeye bağlamışlardı ve bir dakika içinde ipi çözüp kaçmamı söylediler ve bir dakika geçtiğinde bulunduğum yerin tabanı açılıcak ve 3 metre derinliğinde bir havuza düşecektim. Ve sayaç başladı. Ben ifadesizce ipi çözmeye çalışırken yanımdaki kız korkudan tir tir titreyerek ağlıyordu. "Nolur beni bırakın ben ölmek için çok gencim!" Sesi çok tizdi. Ona sertçe bakıp "Kapa çeneni kimse senin ölmek için ne kadar genç olduğunu umursamıyor!" Diyerek bağırdım. Etrafımdakinler bana duygusuzmuşum gibi bakıyor ve bir şeyler mırıldanayorlardı. 50 saniye geçmişti ki 8 kişi kurtulup çıktı. Ve 10 saniye sonra altımızdaki yer çöktü ve suyun içine düştük. Ve korktuğum şey gerçekleşti.
"Noldu neden yüzmüyorsun? Aa doğruya yüzmeyi bilmiyorsun." Kışın ortasında buz gibi suda yaşamak için mücadele veriyordum. Tam sudan çıkabilecekken biri ayağıyla kafama baskı yaptı ve beni yine suyun içine soktu. Nefes alamıyordum. Arkadan gelen sesler sonucu bana zorbalık yapan kişiler kaçtı. Bende sudan çıkacakken kıyafetimin bir yere takıldığını fark ettim. 11 yaşındaydım. Bana zorbalık yapanlar ise 16. Tek suçum ise bana zorbalık yaptıkları için onları müdüreye şikayet etmemdi. Ve şuan suyun altındaydım. Bir süre sonra çırpınmayı bıraktım. Sonuçta ölmem kimin umurundaydı ki? Son nefesimi vermek üzereyken biri beni kolumdan tutup yukarı çekti. Kıyafetlerinden balıkçı olduğu belli olan adam hayretler içinde bana bakıyordu. Kıyafetim yırtılmış ve bedenim soğuktan donmuştu. Korkudan adam bir şey diyemeden kaçmıştım. Bana dokunmamalıydı hatta bana bakmamalıydı. Ve gelen seslerle daldığımı anladım 7 dakikadır suyun içindeydim. İnsanlar çığlık atıyor ve öldüğümü düşünüyordu ki sonunda hızla ipi çözüp sudan çıktım. Ve hemen bir çocuk beni kollarımdan tutup çekti. Yüzünde dehşet verici bir ifade vardı. Bu çocuk 15 saniyede ipten kurtulan kişiydi. 26 kişiden 19'u ilk testi geçmişti. Çocuk havluyla beni sardıktan sonra "İyi misin?"dedi. Başımla onayladım. Çocuk başından beri ifadesiz olmasına rağmen iyi olduğumu görünce dudağının kenarı kıvrılmıştı. -"Adım Ege. Ege Karaca. Sen?"
-"Sedef."
-"Tanıştığıma memnun oldum Sedef."
-"Ama ben memnun olmadım Ege."