sorry i am anti romantic

26.1K 2.8K 5.8K
                                    

Saat çoktan 1 olmuştu ve ben duştan çıkıp üzerime ne giysem diye dolabın karşısında mal gibi duruyordum.
Şaka değil mal gibi.

En son giyeceklerimi kararlaştırıp hızlıca giyindim ve favori parfümümü sıktım. Minho gelene kadar uyuyacaktım.

Bedenimi yatağa atıp gözlerimi kapattım, duştan sonra kestirmek iyi hissettiriyordu en fazla 1 saat uyuyacaktım zaten gelince arar diye düşünüp uykuya daldım.

Telefonumum çalması ile yataktan fırladım, şu zil sesini değiştirsem iyi olacak amk.

Arayanın Minho olduğunu görünce meşgule atıp odadan çıktım ve anneme gözükmeden sessizce kapıya yöneldim.
Bin tane soru soracaktı çünkü.

Evden çıkınca karşımda siyah bir BMW gördüm, bu Minho olmalıydı.

Ne yani benimde Mercedes'im var???
Arabaya binip Minho'ya baktım,

"Evimi nerden buldun harbi?"

Güldükten sonra arabayı çalıştırdı ve gaza bastı.

"Meslek sırrı"

Göz devirip camdan dışarıyı izlemeye başladım.

"Uyuyor muydun sen?"

Bakışlarımı tekrar ona çevirdim, çok mu belli oluyordu? Gözlerim falan mı şişti acaba?

"Evet...?"

Hala yola bakarken bir elini vitesten çekip yanağımdan makas aldı.

"Sincaba benziyorsun"

Elini tekrar vitese koyduğunda ellerimi önümde bağlayıp koltuğa mayıştım.

"Nereye gidiyoruz? Biri görmese iyi"

Kısa bir sessizlik hakim oldu ortama, harbi ben niye öğretmenimle buluşmuştum ki? Yani dışarıda biri görse ne diyecektik?

"Görsün"

Bu kadar rahat takılması sinirimi bozdu şuan amk. Tabii okul onun olunca.

"Diğer soruma cevap vermedin?"

Işıklarda durunca yüzüme baktı,

"Hm?"

Gözlerimiz buluştuğunda cevap vermedim birbirimize bakmakla yetiniyorduk.

Arkadaki hayvan öküz angut anasına kapı soktuğumun piçi kornaya bastığında yeşil ışığın yandığını çok şükür anlamıştık.

Nereye gittiğimizi bilmiyordum ama umarım dağa götürüp sikmez diye geçiriyordum içimden.

Telefonum çaldı, arayan Jeongin'di, açtım.(vay)

"oğlum bu San mıdır nedir elimde kalacak bak çok pis dövücem bunu"

Sanırım San dediklerimi yapmıştı.

"Of bende izleyecektim, döv serbest"

Telefon yüzüme kapatılınca kahkahamı tutamadım, Minho yüzüme garip garip bakınca açıklama gereği duydum tabii.

"Önemli bir şey değil"

Arabayı park ettiğinde etrafıma bakındım, cafe gibi bir yerdeydik?

Kemerini çıkarttığında bende çıkartıp indim arabadan. Geldiğimiz yer çok büyük ve güzeldi. Yanıma adımladığında ona baktım.

Dibime gelip elimi tutmuştu, vücudum titredi amk.

Ellerimizi birbirine kenetlediğinde yürümeye başladı, bende yanında ona ayak uydurdum.

gıcıkpic - minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin