RUH MATEMİ

132 38 15
                                    

Sen gerçeğin ta kendisisin, ilksin, sonsun, kaderinin mağdurusun. Bir ışık yak canın yandığında, bak kendi hayatına, varlığınla yok oldun aslında bu dünyada."

"Başladığınız tarihi not eder misiniz güzelliklerim?"

Her yangın ufak bir kıvılcımla başlar,her son yeni bir başlangıçları beraberinde getirirdi.

Ben, sonun ta kendisi; tüm dünyaya karşı duran o küçük kızın tek destekçisiyim.

İçinde bulunduğum örgütü yerle bir edecek de benim, aşkı için dünyayı karşısına alacak da benim...

Üstünde siyah bir takım boynunda R. M. yazılı bir kolye vardı . Elini kaldırıp bir adım öne atıldı.

"Ben Eflâl Alya. Yeryüzünde insanoğlunun varoluşundan beri süregelen adaletsizliği kendi adaletim ile sağlayacağıma, bu savaş uğruna kendi kanımı bile akıtacağıma, içinde bulunduğum gruba hiçbir şekilde ihanet etmeyeceğime namusum ve şerefim üzerine yemin ederim."

Boynundaki kolyeyi öpüp yerine geçmişti.Bahçede yöneticinin gür sesi duyuldu.

" Damarlarınızdaki asil kana ihanet etmeyeceğinize, kendi adaletinizi sağlamak için her türlü vazifeyi alabileceğinize, atalarınızdan ve bağlarınızdan kopmayacağınıza söz veriyor musunuz?

" Tüm varlığımızla söz veriyoruz efendim. "

4 kişiydiler. 4 asil kan.

Görevleri belliydi. Yemin töreninin ardından dikkatle çıktılar bahçeden.

8 yaşındayken bu gruba dahil edilmiş, eğitilmişlerdi.

Görevleri adaleti sağlamaktı.

Eflâl Alya.Moda tasarımcısıydı.O kanlı ellerle tasarlıyordu ihtişamlı elbiseleri.

Dünyaca tanınan bir marka olmuştu çoktan. Kimse onun karanlık tarafını bilmiyor, süslü hayatı ile ilgileniyorlardı.

Hayatını seviyor muydu?

Hayat bu muydu ki?

Zenginler ve üst mertebedekiler her şeyde söz sahibi olurken,yaşlılar, fakirler ve alt mertebedekiler adeta eziliyordu toplumda. Özgürlük adı altında köleleştirilen susturulan onlarca insan acımasız insanlara boyun eğiyor, kaderlerine razı geliyorlardı.

Ama Eflâl inanmak istemezdi kaderinin bu olduğuna. Hayatında iyi ki diyebileceği ne ailesi vardı ne de sevdikleri. Kader denen şey neydi ki?

Onun kaderi miydi bu? Boyun eğmeyecekti bu düzene.

Çünkü ona adalet yoksa insanlara da huzur yoktu.

Tecavüzler, cinayetler artarken Dünya'nın çivisi çıkmaya başlamıştı bile.

Bir pisliği başka bir pislik temizliyordu.

Onların dünyası pislikle, kanla doluydu.

Kendi adalet terazilerinde hangisi ağır basıyorsa onu seçip kötü olanı öldürür, adaleti sağlarlardı kendilerince. Bugüne kadar ki tüm kurbanlarını kendileri seçmişlerdi.

İnsanlıktan çıkmışlardı küçük yaşta.

Aşık olmaları, öldürdükleri insanlara acımaları, duygusal davranmaları yasaktı.

Ruh Matemi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin