üç

493 51 33
                                    

#

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



#

Olaylar silsilesi.

Lee MinHo'nun aileme ihanet etmemi istemesinin, benimse bu teklifin onun dudakları arasından hiç dökülmemiş gibi yapıp üstüme başıma çekidüzen vererek yanından ayrılmamın üzerinden dört güne yakın bir zaman dilimi geçmişti.

Peki ben bu olanlardan sonra ne yapmıştım?

Ah pek tabii, kesinlikle baştan başlayalım.

Lee ve Hwang soyadları.

Güney Kore cumhutiyetinin en büyük iki düşman kaçakçılık baronu ailesi. Yıllar önce büyük Hwang ve Hyuk Lee adında iki arkadaş tüm sektörü önlerinde yeri yalatacak kadar diz çöktüren bir anlaşmaya imza atmışlardı.

Ortaklık.

Kore'den dünyaya giden on ton Jeju portakalı, içinde ise o portakalların iki katı uyuşturucu. Evet her şey sulu ama bir o kadarla mayhoşluğuyla sarhoş eden güneş rengi portakallarla başlamıştı.

Portakal saçlı bir genç kadının aralarına girmesiyle de bitti.

Kore bir tarafa dursun, tüm Asya'nın isimlerini duyunca dizlerinin bağını çözdüren ikili yaklaşık yirmi yıl tüm sektöre hükmetmişlerdi. Devlet üç beş açık yakalayınca bu iki güçlü isim için ölmeyi göze alan ve bu mutanttan yüzlercesi olan adamları içeri girmeye hazırdı bile.

Yıllarca böyle sürdü.

Sürdü, sürdü ve sürdü..

Bir aşk, iki ihanet bu şatafatlı hayatın sonunu getirdi.

Benden öncekiler, ben Hwang Hyunjin ve benden sonra gelecek olan tüm Hwang nesli Büyük Efendi'nin kadınını elinden olan 'leş' Hyuk ve Lee nefreti ile büyüdüler, büyümeye de devam edecekler.

Pekala, yüce Narcissa Hwang oğlu ben Lee MinHo ile ne yapacaktım?

Güzel şeyler.

Onunla müzayede salonun tuvaletinde düzüşme isteğimden önce plan basitti. -di.

Seviş, savaş, kazan.

Şimdi ise işler tam tersine dönmüştü.

Savaş, seviş, kazan.

Benim yerime geçmek için can atan üvey kardeşim Seo için iyi bir fırsattı Lee Minho işini batırmam. Bunu pek sevgili annemin biricik oğlu Changbin ile gizli konuşmasından duyduğum kadarıyla anlamıştım. Aslında tüm bu söylediklerim için kapı arkasından konuşma dinlememe ya da bilirsiniz, çalışma masasının altına dinleme cihazı yapıştırmama gerek yoktu.

Annem beni asla sevmezdi, Bay Seo ise onun veli nimetiydi. Dedemin vasiyeti üzerine şu an bulunduğum konumda olsam bile anneciğim kurulu toplayıp Seo'nun başkanlığı için yeni bir kutuplaşma başlatmıştı bile.

im fuckin' into it | hyunhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin