4.Bölüm

116 19 24
                                    

Hayat gerçekten süprizlerle doluydu bir daha görmem dediği adam resmen şuan karşısındaydı. Şaka gibiydi resmen 

Azer : Vayy yine sen 

Karaca : Ne işin var senin burada 

Azer : Pansuman yaptır demedin mi 

Karaca : Bula bula bu hastaneyi buldun sen 

Azer : Kader diyelim hemşire hanım

Karaca : İyi madem 

Azer : Pansuman

Karaca : Susarsan yapıcam 

Gereken malzemeleri alıp pansumanı yaparken bir kaç eski yarasınıda görmüş ve o an anlamıştı ki bu adamla arasında fazla yaş farkı yoktu ama belli ki çok şey yaşamıştı 

- Mersin - 

Ayşe ve Selim tatillerinin tadını çıkarsalarda ikisininde aklı hala daha çocuklarındaydı daha doğrusu Selim'in aklı kızındaydı 

Ayşe : ay Selim kırk yılın başı geldik kafa dinleyelim dedik ama sen 

Selim : Napıyım hiç bu kadar ayrı kalmadım ben kızımdan 

Ayşe : Oğlunda var senin hayatım 

Selim : Oğlan çıktı artık bizden 

Ayşe : Ay Selim 

Selim : Kız babasıyım ben kız 

Ayşe : Sen kızımızı kafese kapatıcaksın galiba 

Selim : O kadarda değil ben kızımın her zaman arkasında olucam yanlışta yapsa 

İşte kocasını bide bu yüzden çok seviyordu oğlunada kızına da her zaman destek olmuş ve arkalarında olduğunu his ettiriyordu 

- Hastane

Yılmaz abisinin yarasından dolayı hastanede olduğunu öğrenince arabasına atladığı gibi hastaneye gelmiş önüne çıkan ilk hemşireyi durdurur

Yılmaz : Pardon abim buraya gelmişte nerede acaba 

X : İsmi neydi 

Yılmaz : Azer Kurtuluş 

X : Kayıtlarda yok ama acilede bir bakalım isterseniz 

Yılmaz : Lütfen 

Beraber acile gittiklerinde Karaca'da bandajını yeniden sarıyordu o sıra Azer'de dikkatle ona bakıyordu 

Yılmaz : Abi 

Azer : Oğlum senin ne işin var burada i

Yılmaz : Ya Erhan söyledi 

Azer : Ben o Erhan'ın var ya 

Karaca : Bundan sonra pansumanlarınızı kendiniz yaparsınız Azer bey 

Azer : Gerek yok güzel hastane burası hadi Yılmaz 

Onlar gittikten sonra Karaca arkalarından şaşkınca baka kalmıştı resmen Duygu'da arkadaşına çaktırmadan gülüyordu 

Duygu : Kızım bu adam resmen sana yürüdü az önce 

Karaca : Saçmalama istersen 

Duygu : Kızım sana bakışlarını görmedin mi 

Karaca : Duygu abartma. Hadi sende söyle artık nolduğunu ya 

Duygu : Cihan bana evlenme teklifi etti 

Karaca : Ne 

Arkadaşı adına çok mutlu olmuştu ama Cihan'a hala daha güvenemiyordu ve arkadaşını üzmesinden çok korkuyordu 

- Kurtuluş'lar - 

Azer ve Yılmaz hastaneden sonra direk eve gelmişler annelerinin evde olmaması işlerine gelmişti bu durumda. Yılmaz ise yol boyunca abisine sormak istediği soruyu sormaya cesaret etmişti 

Yılmaz : Abi 

Azer : Abim 

Yılmaz : Sen bu hemşire kızı nereden tanıyorsun 

Azer : Hayatımı kurtardı o gece can havliyle onun arabasına bindim oda kurtardı beni 

Yılmaz : Emin misin 

Azer : O ne demek 

Yılmaz : Sen bi değişik bakıyordun o kıza 

Azer : Öyle baktığım falan yoktu uydurma 

Yılmaz : Abi bari beni kandırma ha. Kıza resmen kilitlenmiştin 

Azer : 3 gece oldu tanışalı bide- 

Yılmaz : Bide 

Azer : Rüyamda siyah saçlı bir kız gördüm aynı gece yüzünüde gördüm o kız yani Karaca 

Yılmaz : Abi bu kaderden daha fazlası farkındasın dimi 

Azer : Farkında olamam 

Yılmaz : Ama abi 

Azer : Aması falan yok Yılmaz Karaca'yı hayatıma dahil edemem 

Yılmaz : Aşık oldun yani ona 

Azer : aşık olsam da olmaz 

Yılmaz : Ama abi- 

Azer : Anamızı hatırlasana Yılmaz az mı bekledi babamı gözü yollarda kaç kere ölüp ölüp dirildi kadın ya birşey olursa diye şimdi ben. Hadi diyelim herşeye rağmen birbirmizin hayatına girdi beni sevdi evlendi sonra bana birşey olmuycağının ona birşey olmuycağının garantisi var mı Yılmaz 

Haklıydı Karaca'yı hayatına almak demek onu tehklikeye atmak demekti bide geçmişinde bu tehlikeli işlerden ailesi ile kaçmış biriydi Karaca. Ama kader bir kere ağlarını örmüştü işte. Azer ve Karaca bakınca çok imkansız görünen ama beraber güzel bir hikaye yazıcak iki kişiydiler 

Mayıs Çiçeği Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin