Hayat gerçekten süprizlerle doluydu bir daha görmem dediği adam resmen şuan karşısındaydı. Şaka gibiydi resmen
Azer : Vayy yine sen
Karaca : Ne işin var senin burada
Azer : Pansuman yaptır demedin mi
Karaca : Bula bula bu hastaneyi buldun sen
Azer : Kader diyelim hemşire hanım
Karaca : İyi madem
Azer : Pansuman
Karaca : Susarsan yapıcam
Gereken malzemeleri alıp pansumanı yaparken bir kaç eski yarasınıda görmüş ve o an anlamıştı ki bu adamla arasında fazla yaş farkı yoktu ama belli ki çok şey yaşamıştı
- Mersin -
Ayşe ve Selim tatillerinin tadını çıkarsalarda ikisininde aklı hala daha çocuklarındaydı daha doğrusu Selim'in aklı kızındaydı
Ayşe : ay Selim kırk yılın başı geldik kafa dinleyelim dedik ama sen
Selim : Napıyım hiç bu kadar ayrı kalmadım ben kızımdan
Ayşe : Oğlunda var senin hayatım
Selim : Oğlan çıktı artık bizden
Ayşe : Ay Selim
Selim : Kız babasıyım ben kız
Ayşe : Sen kızımızı kafese kapatıcaksın galiba
Selim : O kadarda değil ben kızımın her zaman arkasında olucam yanlışta yapsa
İşte kocasını bide bu yüzden çok seviyordu oğlunada kızına da her zaman destek olmuş ve arkalarında olduğunu his ettiriyordu
- Hastane -
Yılmaz abisinin yarasından dolayı hastanede olduğunu öğrenince arabasına atladığı gibi hastaneye gelmiş önüne çıkan ilk hemşireyi durdurur
Yılmaz : Pardon abim buraya gelmişte nerede acaba
X : İsmi neydi
Yılmaz : Azer Kurtuluş
X : Kayıtlarda yok ama acilede bir bakalım isterseniz
Yılmaz : Lütfen
Beraber acile gittiklerinde Karaca'da bandajını yeniden sarıyordu o sıra Azer'de dikkatle ona bakıyordu
Yılmaz : Abi
Azer : Oğlum senin ne işin var burada i
Yılmaz : Ya Erhan söyledi
Azer : Ben o Erhan'ın var ya
Karaca : Bundan sonra pansumanlarınızı kendiniz yaparsınız Azer bey
Azer : Gerek yok güzel hastane burası hadi Yılmaz
Onlar gittikten sonra Karaca arkalarından şaşkınca baka kalmıştı resmen Duygu'da arkadaşına çaktırmadan gülüyordu
Duygu : Kızım bu adam resmen sana yürüdü az önce
Karaca : Saçmalama istersen
Duygu : Kızım sana bakışlarını görmedin mi
Karaca : Duygu abartma. Hadi sende söyle artık nolduğunu ya
Duygu : Cihan bana evlenme teklifi etti
Karaca : Ne
Arkadaşı adına çok mutlu olmuştu ama Cihan'a hala daha güvenemiyordu ve arkadaşını üzmesinden çok korkuyordu
- Kurtuluş'lar -
Azer ve Yılmaz hastaneden sonra direk eve gelmişler annelerinin evde olmaması işlerine gelmişti bu durumda. Yılmaz ise yol boyunca abisine sormak istediği soruyu sormaya cesaret etmişti
Yılmaz : Abi
Azer : Abim
Yılmaz : Sen bu hemşire kızı nereden tanıyorsun
Azer : Hayatımı kurtardı o gece can havliyle onun arabasına bindim oda kurtardı beni
Yılmaz : Emin misin
Azer : O ne demek
Yılmaz : Sen bi değişik bakıyordun o kıza
Azer : Öyle baktığım falan yoktu uydurma
Yılmaz : Abi bari beni kandırma ha. Kıza resmen kilitlenmiştin
Azer : 3 gece oldu tanışalı bide-
Yılmaz : Bide
Azer : Rüyamda siyah saçlı bir kız gördüm aynı gece yüzünüde gördüm o kız yani Karaca
Yılmaz : Abi bu kaderden daha fazlası farkındasın dimi
Azer : Farkında olamam
Yılmaz : Ama abi
Azer : Aması falan yok Yılmaz Karaca'yı hayatıma dahil edemem
Yılmaz : Aşık oldun yani ona
Azer : aşık olsam da olmaz
Yılmaz : Ama abi-
Azer : Anamızı hatırlasana Yılmaz az mı bekledi babamı gözü yollarda kaç kere ölüp ölüp dirildi kadın ya birşey olursa diye şimdi ben. Hadi diyelim herşeye rağmen birbirmizin hayatına girdi beni sevdi evlendi sonra bana birşey olmuycağının ona birşey olmuycağının garantisi var mı Yılmaz
Haklıydı Karaca'yı hayatına almak demek onu tehklikeye atmak demekti bide geçmişinde bu tehlikeli işlerden ailesi ile kaçmış biriydi Karaca. Ama kader bir kere ağlarını örmüştü işte. Azer ve Karaca bakınca çok imkansız görünen ama beraber güzel bir hikaye yazıcak iki kişiydiler