"JİSUNG AÇSANA LAN KAPIYI IKI SAAT AGAC OLDUM BURADA"
Felix kapının önüne gelmiş bağırıyordu."Gelme sana gel diyen mi var"
"HAYIR ENISTEYI GÖRMEDEN SURADAN ŞURAYA GITMIYORUM GÖSTER O ÇOCUĞU BANA"
"Börekçi aşağıda git bak."
"Yalnız mi gideyim? bu arkadaşını yalnız mi bırakıyorsun? jeonginden bile piçsin."
Oflayarak ayağa kalktım ve kapıyı açtım.
"Off tamam az daha bekle hazırlanayım gideriz ama orada olacağını sanmıyorum."
"Orada değilse en azından börek yeriz bir sey olmaz hadi"
Tekrardan kapıyı suratına kapattım çünkü piçlik bunu gerektirir.
"Insan içeri davet eder ODUN"
Odama gidip en sevdiğim uzun tişörtü ve bol pantolonu giydim, lavaboya gidip işlerimi hallettim ve biraz makyaj yaptım. Hazırım kısacası.
Aşağı inip kapıyı açtım. Felix merdivenin dibinde oturmuş kafasınıda koruma yerine yaslamış öyle bekliyordu."Niye yetim gibi duruyorsun amina koyayim"
Kafasını kaldırıp bana baktı.
"Ooo efendiler teşrif edebilmiş nihayet"
"Keste önüme düş"
Oturduğu yerden kalktı.
"Emredersin prensim"
~~~
Minho
Elimde oklava önümde un dolu kova,
kaşarlı börek yapacaktım."Changbin"
"Ne" Elimdeki oklavayı gösterdim.
"Bu varya"
"He"
"Sana girsin" Yattığı masadan biraz doğruldu.
"Amin cümleten"
"Hyunjin nerde"
"Kim"
"Hyunjin"
"O kim"
"Şu varya uzun saçlı uzun boylu sevgili yaptım diye ortalıkta gezen" Hâlâ mal mal suratıma bakıyordu.
"Ağzına peçete soktugum"
"Haa o Hyunjin, Bilmiyorum nerede olduğunu. Un çuvallarının olduğu yere bak"
"Git sen bak bir sey yapmıyorsun bari bir işe yara"
Oflayarak ayağa kalkıp depoya indi.
Changbin gittikten sonra kapı açıldı."Bak gör burda deği-" Çocukla göz göze geldiğimizde sustu, neden bilmiyorum ama bu çocuk bana çok tatlı ve güzel geliyor. onunla ilk karşılaşmamızda gülümsemesi beni çok etkilemişti. Buna aşk diyebilirmiyim bilmiyorum ama hoşlandığım kesin.
"Hoşgeldiniz"
Yanindaki çilli çocuk konuştu
"Hoşbulduk, ama seni" Çocuk arkadaşının kolundan dürttü
"Sussana amcık herif" Fısıltıyla söylemişti ama duymuştum.
"Nasıl yardımcı olabilirim"
Çilli konuştu
"Biz enisteye bakmaya geld-" Çocuk bu seferde kolunu çimdiklemisti.
"Yani börek almaya geldik ""Anladım neli istiyorsunuz"
"Feli-" öksürerek düzeltmişti, "kaşarlı" Arkadaşı alttan bacağını cimdiklemişti ve sırıtarak kısık sesle konuştu.
"Ibnelik yapma"
"Ne yapayim abi ağız alışkanlığı"
"Kes" Tepsiyi hazırlamaya başladım. Börek pismismi diye bakmak için altını cevirdim
"Çevir beni" Ne oluyor#!&=#!:+#!
"Imana dön putperest pezevenk"
"Duyuldu mu lan"
"Sağır babannem bile duyardı"
Çocuk ilk bana sonra arkadaşına baktı. Daha sonra içerden ses geldi.
"Yok burda Hyunjin falan, cehenneme kadar yolu var."
"bu arada buraya doğru gelirken biri çevir beni dedi o sen miydin oğlum nasıl bir zihnin var senin" Changbin ilk bana sonra çocuğa sonra çilliye baktı ve çillide donup kaldi. Herkes herkese donuyor başlayacağım şimdi."KAPATTIGIMDA GÖZLERİMİ TEK GÖRDÜĞÜM KIRMIZI IŞIKLAR"
"VUR VUR VUR BANA"
"DUR VURMA KONUŞALIM"
"AAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAA"
"KOS REZIL OLDUK" Biz daha ne oldugunu anlamadan Çocuk ve arkadaşı hızlıca dükkandan çıktılar.
"Yazık sakat heralde"
"Çilli mi evet"
"HAYIR yanındaki"
"Yanındakinin nesi varmış"
"Nesi yokmuş"
"Cillinin nesi yokmuş"
"Sen neden o sincap suratı savunuyorsun "
"Sen neden o çilli horozu savunuyorsun"
"Keyif"
"Keyfini sikim"
"Bu arada Hyunjin un çuvalının içindeydi ama çıkartamadım"
"Bisey olmaz alışık o"