Telefonun sinir bozucu sesi yüzünden uyandım ve telefonumu alıp saate baktım. Saat 19. 30 du oflayarak geri yerime kuruldum ama aklıma gelen şey ile yataktan sıçrayarak kalktım.
"Lan bugün benim minhoya sürprizim vardı"
Üstümden yorganı atıp hızlıca ayağa kalkdım. Dolabın önünde durdum ve elime gelen siyah tişörtü ve bol kot pantalonu alıp giymeye başladım.
"Bu zamana kadar nasıl uyudum lan ben"
Lavobaya doğru koşarken tam girmek üzere olan abimi gördüm.
"HAYIR SAKIN GİRME"
Abim şaşkın bir şekilde arkasına bakıyordu. Biraz daha yaklaşıp abimi bir kenara ittim ve ben girdim.
"Beni itmeyi ne zaman bırakacaksın"
Tuvaletin icinden seslendim
"Hicbir zaman"
Lavobodan çıkıp hızlıca masanın üstünde duran şeylerden ağzıma iki üç bisey atıp kapıya doğru yöneldim.
"Nereye"
Abimin dediğini duymazdan gelerek kapıyı kapattım ve börekçiye doğru koşmaya başladım.
~~~
Minho
"Bekliyorum evet bekliyorum çünkü aşığım bekliyorum evet bekliyorum çünkü seviyorum bide enayiyim"
Olduğum yerde sallanarak ve şarkı söyleyerek jisungu bekliyordum. Geleli yarim saat falan olmuştu. Olsun bu beklediğim en kısa sürelerden biri. Kendi kendime konusurken yanımdaki yokuştan bir yuvarlanma sesi duydum.
"Hay ben senin ebeni neyse hızlı iniş yapmış olduk"
Sesin geldiği yere baktığımda yerde boylu boyunca uzanmış jisungu gördüm. Hızlıca yanına gittim.
"Iyi misin bisey oldumu"
"Aa meraba geç kalmadım dimi"
"Yok kalmadın hızlı bir şekilde geldin"
Bu dediğime kahkaha atmıştı. Elimi uzattım ve onu ayağa kaldırdım.
"O zaman lest go baby"
"Türkçe konuş anlamıyom"
"Hadi gidek"
Elimi tutup o önde ben arkada olacak şekilde yürümeye başladık.
~~~
Yaklaşık bir saattir yürüyoruz ve ayaklarımın erimeye başladığını hissedebiliyordum.
"Jisung Allahını seversen nereye gidiyoruz allah katına falan mı"
Jisung yürümeyi bırakıp olduğu yerde durdu.
"Geldik"
Büyük görkemli ağaca baktım. Yerde serilmiş bir masa örtüsü, örtünün üstünde çeşitli atıştırmalıklar ve ışıklarla süslenmiş bir çınar ağacı.
"Jisung burası çok güzel lan nerden buldun"
Örtünün üstüne oturmuştu ve ağacın arkasından bir hoparlör çıkarmıştı. Sonra bir muzik sesi duydum.
" Bayım benimle şarkı söylemek ister misiniz"
Gülümseyerek ona baktım.
"Delisin"
Gülümseyerek şarkıyı söylemeye başladı.
You' re so hynotizing
Could you be the devil
Could you be the angel
Elinden mikrofonu alıp şarkıyı devam ettirdim.
Your touch magnetizing
Feels like I am floating
Leaves my body glowing
Jisung yanıma gelip elimden mikrofonu aldı ve ağacın arkasına kaçtı.
They say be afraid
You're not like the others
Futuristic lover
Diffrent DAN
They dont understand you
Jisungun yanına koşup onu ağacın etrafında kovalamaya başladım ve şarkıyı devam ettirdim.
Your from a whole other world
A diffrent dimension
You open my eyes
And I'am ready to go
Lead me into the light
Jisung benden kaçarken aynı zamanda şarkıyı söylüyordu.
Kiss me, ki- ki- kiss me
Infect me with your love and
Fill me whit your poison
Take me ta- ta- take me
Wanna be a victim
Ready for abduction
Boy you're an alien
Your touch are foreign
Its supernatural
Extraterrestrial
You're so supersonic
Wanna feel your powers
Stun me whit your laser
Your kiss is cosmic
Every move is magic
Your from a whole other world
A diffrent dimension
You open my eyes
And I'am ready to go
Lead me into the light
Kiss me ki- ki- kiss me
Infect me whit your love and
Fill me whit your poison
Take me ta- ta- take me
Wanna be a victim
Ready for abduction
Boy you're an alien
Your touch are foreign
It's supernatural
Extraterrestrial
There is this transcendenta
On another level
Boy, you're my lucky star
I wanna walk on your wave length
And be there when you vibrate
For you I'll risk it all
All
Kiss me ki- ki- kiss me
Infect me whit your love and
Fill me whit your poison
Take me ta- ta- take me
Wanna be a victim
Ready for abduction
Boy you're an alien
Your touch are foreign
I'ts supernatural
Extraterrestrial
Extraterrestrial
Extraterrestrial
Jisungu yakalayıp mikrafonu ortaya koyup beraber söyledik.
Boy, you're an alien
Your touch are foreign
I'ts supernatural
Extraterrestrial
Şarkı bittiğinde ikimizde birbirimizin gözüne bakıyorduk. Jisungu bileklerinden tutup kendime çektim.
"Gerçekten ister misin"
Evet anlamında kafasını sallamıştı. Yüzünü biraz daha yaklaşırdım ve o güzel yumuşak dudaklarını kendi dudaklarıma bastırdım.
"Jisung"
"Hm"
"Sevgilim olur musun"
~~~~
A şarkı Jisung minho Jisung minho diye ilerliyo
