~1. BÖLÜM~

38 5 20
                                    

Her insan kendi kaderini belirler kalbinin ekmeğini yer ve hak ettiği şekilde ölürdü. Bu hikâyedekiler hariç.  

Polisler sürekli bunu Nilda'ya yapabilecek kişilerle hakkında konuşuyorlar ve en büyük hatayı burada yapıyorlardı. Hiç kimse Nilda'nın neden öldürülmüş olabileceğini konuşmuyordu. Belki de konuşamıyorlardı. Onları engelleyen bir şeyler vardı ama bunu onlar da bilmiyorlardı. Henüz. Tek bildikleri meslektaşları Engin'in bu olayın üstünü örtmeye çalışmasıydı ve bunu da bu okulun Engin'in ailesine ait olduğu için olduğunu düşündükleri içindi. Pek yanılmış sayılmazlardı ama bu onların hiçbir şey bilmedikleri gerçeğini değiştirmezdi.

Öğrencilere olayı belli etmemek için polisler yeterince bilgi toplayamıyorlardı ve bu onları büyük bir çıkmaza sürüklüyordu. Sonunda kızın ailesine göstermek için sahte bir otopsi raporu hazırlayarak intihar süsü vermeye karar verdiler. Polisler dahil kimse daha fazla kurcalamıyordu, ta ki  21. derslikte yeni bir ceset bulunana kadar...

Esin Hanım gerek işi, gerek eşi gerekse anne ve babasının mesleği dolayısıyla hiçbir zaman maddi anlamda zorluk çekmemişti ve eşinin de polis olduğunu göz önünde  bulundurursak sahte otopsi raporuyla bu olayı kapatması hiç zor olmamıştı.

Kendi ailesinde hemen hemen herkes eğitimciydi. Dedesinden kalan mirasla kendi aileleri için bir kolej yapılmış ve kolejin başına da tek kız olarak annesi Yıldız Hanım geçmişti fakat annesini birkaç ay önce kalp krizi sebebiyle kaybetmiş ve abisi polis olduğu için ipleri eline almak ona kalmıştı. Herkes gibi kendisi de ne kadar rahat ve disipline önem vermeyen biri olduğunu bildiği için istifası kimseyi kuşkulandırmamıştı. Babası emekliye ayrıldığı için işleri dayısı Bekir Akdoğan'a bırakmaya karar vermişti.

Okulun ilk haftası da, ilk ayları da başarılarla dolu ve birkaç çocuğun haylazlığı dışında gayet normal geçti. Mayıs ayı geldiğinde her sene olduğu gibi o sene de bahar şenlikleri için yapılan hazırlıklar son gaz devam ediyordu. Bir önceki gün şenlikler eğlenceli bir konserle başlamış ikinci gün ise dokuzuncu sınıfların kendi aralarında yapacakları yarışmalarla devam edecekti ama öyle olmadı. Hademe Nurdan Hanım'ın çuvalları almak için depoya girmesi ve gördüğü manzara karşısında çığlık atıp herkesi başına toplaması sadece 1 dakika kadar sürdü.

Okulun en başarılı öğrencilerinden olan Baler yerde kanlar içinde yatarken kolunda bir not vardı. Bekir Bey derhal öğrencileri oradan uzaklaştırdı ve eşi Münevver Hanım ile birlikte depoya girdiler. Kehribar bilekliğin içinde bir not vardı lakin bileklik Baler'e ait değildi çünkü Bekir Bey henüz birkaç saat önce Baler'in anne ve babasıyla bir toplantı yapmış ve çocuğun başarısı hakkında konuşmuşlardı, ama gözüne hiçbir şekilde bir bileklik çarpmamıştı. Cesedi gördükleri ilk an ne  yapacaklarını bilememiş ve Esin'in abisi Engin'i aramaya karar vermiş ve polis olduğu için onlara yardım edebileceğini düşünmüşlerdi. Engin ve Esin birlikte kahvaltı yaparken arama geldiği için olaydan Esin de haberdar oldu ve evleri yakın olduğu için dakikalar içinde okula ulaştılar. Engin güvendiği arkadaşlarına da haber vermiş ve cesedin bulunmasından yaklaşık 30 dakika sonra gerekli herkes okuldaydı.

Ceset otopsi için gönderilirken bütün öğrenciler sorgu için bahçede tutuluyordu. Normalde cesedi en önce buldukları için Nurdan Hanım, Münevver Hanım ve Bekir Bey sorguya alınacaktı ama Engin inisiyatifini kullanarak Münevver Hanım ve Bekir Bey ile kısa süreli bir görüşme ayarlamıştı.

''Arkadaşlarımın söylediklerine göre ölü lekeleri tamamen gelişmiş ve ölü katılığı eklemleri tutmuş. Bu da bize cesedin yaklaşık 6 saat önce öldüğünü gösteriyor. Yani katil dün gece öğrenciyi konserde gözüne kestirmiş ve konser bittikten sonra onu öldürmüş olmalı.'' diye sözlerine başladı Engin. Bekir Bey'in eli ayağına dolaşmış Münevver Hanım ise ağlamaktan bitap düşmüştü. 

DERSLİK 21Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin