⤵Buhari ye göre: Peygamberimiz(sav) sık sık,
Ey Rabbimiz bize dünyada ve ahirette iyilik ver, bizi cehennem azabından koru diye dua ederdi.Ebu ya'la ya göre Peygamberimiz(sav) bir gün sahabelere hitap ederken:
İki önemli konu olan cennet ve cehennemi hiçbir zaman hatırınızdan çıkarmayınız buyurdu. Bu arada gözlerinden süzülen yaşlar sakalın her iki yanını ıslattı. Sonra sözlerine şöyle devam etti;
❄"Nefsim kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, ahiret ile ilgili olarak benim bildiklerimi bilseniz toprak üzerinde gezinir ve başnıza toprak serperdiniz."Peygamberimiz(sav); Ya Cebrail bana cehennemi anlat dedi. Bunun üzerine Cebrail şöyle dedi;
Yüce Allah emir verdi de cehennem bin yıl yandı, sonunda bembeyaz oldu. Arkasından yine ona emir verdi de bin yılda ha yandı, bu defa kıpkırmızı oldu. Daha sonra yine emir verdi de bin yılda daha yandı. Sonunda simsiyah oldu . Şimdi o kapkaradır ne kıvılcım ışık verir ne de yalazı söner.
Seni hakkı bildirmek üzere peygamber olarak gönderen Allah'ın adına yemin ederim ki, Eğer cehennemden iğne burnu girecek kadar bir delik açılsa, hararetinin yuksekliğinden dolayı bütün canlılar öldürdü.
Seni hakkı bildirmek üzere peygamber olarak gönderen Allah'a yemin ederim ki, eğer cehennem koruyucularından biri yeryüzü halkına görünse, yüzünü korkunçluğunun ve bayıltıcı korkusunun tesiriyle hepsi ölürdü.
Seni hakkı bildirmek üzere peygamber olarak gönderen Allah'a yemin ederim ki, Yüce Allah'ın kitabında bahsettiği cehennem zincirlerin bir halkası yeryüzü dağları üzerine indirirse dağlar çöker ve bu halka yerin en alt tabakasına inerdi.Peygamberimiz(sav) duyduklarını bu noktasında, 'Ya Cebrail yeter yoksa kalbin yuvasından fırlayacak öleceğim' dedi.Cebrail tekrar göğe yükselir. Peygamberimiz(sav) de biraz sonra dışarı çıkınca gülen eğlenen bir Ensar grubuna rastlar onlara şöyle buyurur;
❗Önünüzde cehennem varken nasıl gülebiliyorsunuz? benim bildiklerimi bilseniz az güler çok ağlardınız. gırtlağınızdan ne bir lokma yemek ve ne de bir yudum su geçerdi. yüksek dağlara çıkarak Allah'a yalvarırdınız.
▶İbni Mace ve Hakime göre Peygamberimiz şöyle buyuruyor; Sizin kullandığınız bu ateş cehennem ateşinin yetmiste bir derecesinde bir yakıcılığa sahiptir.
Derileri eridiğinde azabı duysunlar de onlara başka bir deri veririz.Ademoğlu, cehennemde yanarken derisi ya bir saat içinde veya bir gün içinde 6 bin kere yeniden yaratılır.
Yine Beyhaki'ye gore, Hasan El bBasri bu ayeti şöyle tasvir eder;
Cehennemlikleri ateş her gün 70 bin kere yakıp eritir her eriyişten sonra onlara: eski durumunuza dönünüz deriz. Ve hemen eskisi gibi oluverirler.İbni Mace ye göre, Peygamberimiz(sav) şöyle buyurur;
Cehennemliklere ağlama gönderilir. Öyle çok ağlarlar ki sonunda yaşları kurur. Sonra yanaklarında, içine gemi salınsa yuzebilecek derinlikte çukurlar açılıncaya kadar kan ağlarlar.
Ebu Davud ' a göre bir gün Hz. Ayşe ağlar. Peygamberimiz(sav) 'niçin ağlıyorsu'n diye sorar:
Hz Ayşe 'cehennem aklıma geldi de ondan ağlıyorum. Siz erkekler kıyamet günü eşlerinizi aklınıza getirir misiniz?' der.
Peygamberimiz(sav) onun bu sözlerine şu cevabı verir:⚡Sadece üç yerde kimse kimseyi düşünmez.
✔Birincisi amelleri tartan mizan önünde, herkes iyi amellerinin baskını çıktığını yoksa hafif mi kaldığını öğreninceye kadar.
✔İkincisi amel defterleri dağıtılırken herkes amel defterini sağ tarafından mı yoksa sol tarafından mı veya arka tarafından verildiğine öğreninceye kadar.
✔Üçüncüsü cehennemin ta ortası üzerinde sırat kurulunca. Herkes üzerinden aşıp aşamayacağını öğreninceye kadar.Tirmizi ye göre Enes İbni Malik(ra) buyurur ki;
Bir gün Peygamberimize(sav), kıyamet günü bana şefaat edip etmeyeceğini sordum. 'Bana Allah izin verirse edeceğim diye cevap verdi.'
Bunun üzerine ona 'seni nerede bulurum' diye sordum. Bana 'beni ilk önce sırat üzerinde ararsın' dedi. 'Seni sırat üzerinde bulamazsam' dedim. 'O zaman mizan önünde ararsın' dedi. 'Eğer mizan önünde bulamazsam' diye sordum. Bana şu cevabı verdi: 'o zaman beni havuzbaşında ara çünkü ben mutlaka bu ücünden birinde olurum.'
İbni Mes'ud (r.a) buyurur ki:
↪Cehennem üzerinde bilenmiş kılıç gibi keskin ve kaygan olan sırat kurulur. Üzerinde geçenlere takılan ateşten çengeller vardır bunlara takılan yüzüstü cehenneme kapaklanır. Üzerinden bazıları şimşek gibi geçer çengeller üzerine takılmaz ki, kurtulması söz konusu olsun. Bazıları rüzgar gibi geçer. Bazıları ayakla koşar gibi hızla, bazlarda tırıs yürüme hızı ile geçerler, bazıları da normal yürüyüşle geçerler.
En sondan giden kimse ateş yalar ve canını yakar. Fakat Allah'ın fazileti, rahmeti ve keremi sayesinde yine de cennete girer.
Sonra takva sahiplerini kurtaracağız ve zalimleri orada diz üstü çökmüş durumda bırakacağız.[Meryem,72]Ahmet İbni Hanbel e göre; Cehenneme uğrayıp uğramayacak konusunda bir cemaat fikir ayrılığına düştüler. kimi "mü'minler oraya hiç gitmeyecek" derken kimisi de "herkes oraya girecek. Sonra takva sahipleri kurtulacak" diyen görüşü savundular.
↘Bunun üzerine içlerinden biri sahabelerden Cabir İbni Abdillah a[r.a]
bu konudaki fikrini sordu. Cabir ona şu cevabı verdi; herkes oraya girecek Peygamberimizin böyle buyurduğunu duymadıysam şu kulaklarım sağır olsun.Cehenneme uğramak içine girmek anlamına gelir, fakat cehennem müminler için Hz. İbrahim'e olduğu gibi serin ve elverişli bir yer olur.
O kadar ki onlar cehennem meltemin sesini duyarlar arkasından "sonra takva sahiplerini kurtaracağız ve zalimleride diz üstü çökmüş durumda orada bırakacağız" mealindeki ayetin hükmü gerçekleşir.
