Taekwondo · HyunLix

𝟐

Lütfen yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın 😺💓

***

CHOİ KYUJİN TAEKWONDO
[WhatsApp Grubu]

kyujin hoca:
Kıyafet parasını getirmeyenler yarın getirsin
250
👍🏻+8 kişi görüldü

•—°—•

Tam saatinde varmıştım merkeze. Fitness bölümüne indim. Burası gençlik merkeziydi. Yani eğitim falan ücretli değildi. Bir çok kurs vardı. Spor, sanat, müzik, dil, din... Baya fazla.

Fitness bölümü en alt kattaydı. Karşınıza iki koridor çıkıyordu aşağı inince. Sağ taraftaki okçuluk, sol taraftaki taekwondo bölümünündü.

Sol tarafta iki tane karşılıklı kapı vardı. Geniş, sağ taraftaki kapı salona, sol taraftaki soyunma odasına çıkıyordu.

Yönümü soyunma odasına çevirdim. İçerisi sıra sıra dolaplarla doluydu. İçerisinde duş almak için, kıyafet değiştirmek için kabinlerde vardı.

Ellerimi uzun aynanın olduğu lavaboda yıkadım. Daha yeniydim ve taekwondo için olan kıyafet şey bende yoktu. Aslında taekwondo hakkında da zerre bilgim yoktu. Annemin yoğun isteği üzerine başlamıştım.

Salonun önünde ayakkabılarımı çıkarıp raflardan birine koydum. İçeri adımımı attığımda öğrencilerin ikili sıra olup koştuğunu gördüm. Onlara öncülük yapan sarı saçlı iki kişi vardı. Biri kız, biri erkekti. İkiside siyah kuşaktı.

Salonun bir duvarı ful aynaydı. Kendime baka baka Kyujin hocanın yanına vardım.

"Merhaba hocam!" Kafasını kaldırıp bana baktı.

"Hyunjin'di dimi?"

"Evet hocam." Çantamın küçük gözünden parayı çıkardım. "Kıyafet parası." dedim elimdeki kağıtları uzatırken.

"Tamamdır. Felix!" diye seslendi parayı alınca.

Hocanın baktığı yöne, yani arkama döndüm. Öncülük yapanlardan erkek olan bize doğru geldi. Bu sırada diğer kızın da adını öğrenmiştim çünkü "Sen devam ettir koşturmaya Somi!" demişti Felix.

Aslında bahsetmişti grupta ama şimdi simalarını da tanımıştım.

Hocaya baş selamı verip "Buyrun?" dedi Felix. Benden tarafa bir kere bile bakmamıştı.

"Hyunjin'e kıyafetlerini, bi tane de beyaz kuşak ver." Adam bize değil, önündeki kayıt formu olduğunu düşündüğüm şeyle uğraşıyordu

Felix cevap vermeden sadece baş selamı verdi.

"Peşimden gel, Hyunjin." Arkasını dönüp salonun çıkışına doğru gitti.

Hızlıca onu takip etmeye başladım.

Hocamız yaşlı değildi tam tersi otuzlarında gibiydi ancak yinede cevap vermemesi bana saygısızlık gibi gelmişti. Sonuçta onun asker arkadaşı değildi bu adam?

Soyunma odasına girdiğimizde duvar kenarında olan, en uç dolabı açtı. Dizlerinin üstüne çömelip içindeki paket paket kıyafetlere baktı.

Kafasını baa bıkkınlıkla çevirdi.

"Boyun kaçtı?"

Hala geldiğim gibi duruyordum. Üstümdeki mont ağırlık gibi gelmeye devam ederken omzuma astığım spor çantamın kulpunu sıkıca kavradım.