sana ihtiyacım var...

350 40 71
                                    


Derin bir nefes aldıktan sonra bahçeye çıkıp, kapıyı kapattım. "Taehyung ne oluyor, ne bu gizem?" diye sordum. Taehyung'un yüzü düşüktü, evin içerisini kontrol ederek lafa girdi. "Yoongi, ...Jimin'i biri takip ediyor. Jungkook'u şirketten alıyordum ve birinin Jimin'in fotoğrafını çektiğini ve onu takip ettiğini fark ettim. Birileri bunu bile isteye yapıyor. Sonunda Jimin'in başına kötü şeyler gelebilir."

"Taehyung.. Eminsin değil mi? Eğer eminsen de elimizi çabuk tutalım."

 Taehyung bana bakıp "Yoongi araştırmaya başlayacağım. Jungkooktan ve Hoseok'tan duyduğum kadarıyla Jimin'in diorla bir iş birliği var, yakın zamanda da onun için podyumda çıkacakmış. Bu olayın şovu engellememesi lazım. Zaten biliyorsun yürüyüşlerden önce kendini herkesten soyutlayıp strese giriyor ve eğer böyle bir olayı fark ederse her şey daha kötü olabilir."

"Biliyorum Taehyung... Telefonum her zaman açık, bir gelişme olursa hemen haber ver. Ben Jimin için bir koruma ayarlayacağım." Taehyung son sözlerime karşı kaşlarını çattı. "Hayır Yoongi, böyle yaparsan bir şeyler olduğundan şüphelenebilir."

"Hiçbir şey yapmadan ona zarar gelmesini bekleyemem Taehyung."

Jimin'in ağzından:

Yoongi'nin bahçeye çıkmasını fırsat bilerek ona bir şeyler hazırlamak istemiştim. Sabahtan beri stüdyosundaydı ve ben yatınca da stüdyoda olacağını biliyordum. Ben ne yapacağımı düşünürken içimde büyüyen meraka yenik düşüp kapının önüne doğru doğru eğilmiş, onları dinlemeye başlamıştım. Duyduğum ilk şey Yoongi'nin gereğinden fazla yüksek çıkan sesi olmuştu. Gerçekten çok sinirlenmiş gibiydi. Daha fazla bir şey konuşamadıklarını duyduğumda beni görebileceklerinden çekinerek olduğum yerden tekrardan mutfağa dönmüştüm.

Yoongi bana hiçbir şey söylemeden stüdyosuna çıkmış kapıyı sertçe kapatmıştı. Ürkmeme sepet olan davranışı ile kapıdan gelen esmer bedene çevirmiştim bedenimi. Taehyung üzgün duruyordu. "Hey Taehyung her şey iyi değil mi?" Diye sorduğumda ise  sadece gülümsemiş, beni geçiştirmişti. "Jungkook'a selam söyle Taehyungie!" diyerek tekrardan onunla konuşmaya çalıştığımda sonunda beni cevaplayabilmişti.

"Söylerim Jiminie sen kendine dikkat et!"

Taehyung gittiğinde mutfaktaki işlerime devam etmiştim.

 Yoongi'nin kapısını çaldığımda içeriden ses gelmedi. Aldığım cevapsızlık ile kapısını açarak içeri girdim. 

"Yoon~ Bize kahve yaptım. Biraz konuşmak ister misin?" diye sorduğumda cevap vermemiş, sadece yanıma gelip oturmuştu.

"Sinirli görünüyordun Yoongi, neler olduğu hakkında konuşmak ister misin? Seni merak ettim."

"Konuşmayacağım Jimin."

"Ama.. Çok sinirlisin ve seni böyle görmek beni üzü-"

"Konuşamayacağız dedim Jimin, neden beni zorluyorsun. Kahve için teşekkürler. Stüdyodan çıkarsan sevinirim."

"Ne, beni cidden kovuyor musun Yoongi?"

"Öyle anlama."

"Nasıl anlamamı bekliyorsun? Bildiğin stüdyodan çık dedin!"

"Jimin...öyle değil"  

"Kafam çok karışık, en son sevdiğimi korumaya çalışırken annem.." 

Sonlara doğru masadan hızlıca kalkıp masaya çarptığında kahvenin masaya dökülmesine sebep olmuştu. Anın verdiği şok ile yerimde titremiştim. Gözlerim korkudan çoktan dolmuştu.

shades of difference - yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin