İyi akşamlar Seul ve sevgilim

713 68 47
                                    


Çıkma teklifinden sonra Yoongi yavaşça üstüme doğru eğilmiş, bana uzun ve derin bir öpücük vermişti. Öpücükten sonra Yoongi'ye "Hadi Yoon kalk geç kalacağız. Ah- pardon yoksa sevgilim mi demeliydim" Dediğimde o güzel gülüşüyle bana bakıp, elimi tutup, arabaya doğru ilerlemişti.

Pek kısa olmayan bir araba yolculuğundan sonra sonunda konser alanına ulaşmıştık. Konsere daha 9 saat olmasına rağmen Yoongi'nin fanları konser alanının önünde sıra oluşturmuşlardı bile. Stadyumun arkasındaki odalardan birine girdiğimiz an, çalışanlar onun kıyafet provasına alınması gerektiğini söyleyip onu çağırmışlardı. 

Yoongi bana "Hadi gel Min. Senin favorin hangisiyse onu giyeceğim." Dediğinde, onun peşinden gitmiştim.  Giyebileceği olası kıyafetlerin büyük çoğunluğunun siyah olmasına şaşırmamıştım. Yoongi, askıdaki ikinci kıyafeti seçmişti. Uzun ve hafif yırtık olan beyaz bir gömlek, üstünde rozetler olan bir ceket, hafif bol bir pantolon ve yeşil spor ayakkabılar ile kıyafet tamamen onun tarzıydı.

 "Güzel mi Min? Ona göre giyeceğim." Dediğinde onu onaylamıştım. Bir anda üstündeki kıyafetleri çıkarmaya başladığında odadaki çalışanlar oradan ayrılmıştı. Bende önümdeki kalıplı ve oldukça hoş vücut ile baş başa kalmıştım. O hiçbir şey yokmuş gibi davranırken ben gözlerimi onun vücudundan alamıyordum. "Beğenmiş gibi duruyorsun Min?" Dediğinde ufak bir dejavu yaşamıştım. 

"Tanrının özenle yarattığı bir şeyi beğenmemek bir günah olurdu Yoon."

 Dediğimde o bu lafıma göz devirip, yavaşça giyinmeye başlamıştı. Ona boydan baktığımda gerçekten güzel görünüyordu. Ben onun boynuna takmak için masadaki kolyelerden birine uzanırken o, "Hayır Min. Sana verdiğim kolyeden bende de var ve ben bunu hayatım boyunca boynumdan çıkarmayacağım için şu anda takacağım" demişti.


Jungkook'un ağzından;

Konsere Hoseok ve Seokjin ile gitmiştim. Eğer aklınız varsa Hoseok'la aynı arabaya binmemeliydiniz ama işte.. mecbur kalmıştım. Tamam yolculuk Hoseok'un yanlış yola girmesi ve kavşaktan dönerken az kalsın camdan fırlamam dışında iyi geçmişti ama-"

 Yakınmayı bırakmış, konser alanına geldiğimde yalnızdım çünkü Hoseok ile Seokjin bir yere beraber gittiler mi hep yaptıkları, insanları stillerine göre yorumlama ritüelleriyle meşguldüler. 

Görevliye Min Yoongi'nin özel konuğu olduğumu söyledikten sonra beni VIP kısıma yönlendirdi. Kafamı sallayıp oraya doğru ilerlemiştim. Aklımda Agust D olması gerekirken benim aklımda esmer tenlimin nerede olduğu düşüncesi vardı. Gerçekten büyüleyici bir görünüşü vardı ara sıra  ne kadar şanslı olduğumu düşünüyordum. Elimdeki koltuktaki isimlere bakarken kaşlarım çatıldı. Çünkü koltuklarda benim ismim dışında herkesin ismi vardı.

Hoseok ve Seokjin "çok önemli" işlerinden geldikten sonra koltuklarına oturup konuşmaya devam etmişlerdi. Şu sıralar Hobi'nin işi yüzünden pek buluşamıyorlardı o yüzden yan yana kaldıkları zamanıda dolu dolu geçiriyorlardı. 

Aslında beni de konuşmaya davet etmişlerdi ama şu an onlara odaklanamayacak kadar sinirliydim. Benim bir işim var diyip görevliye doğru yürüdüm. Tam o sırada uzun boylu, güzel kokan, siyah giyinmiş bir adamla çarpıştım. Adam bana "Jungkook nereye gidiyorsun bebeğim? VIP kısım tam arkanda"  demişti. 

Ben Taehyung'a bakıp biraz sinirli biraz üzgün bir ses ile "Taehyungie!! benim koltuğum yok. Unutmuşlar beni." dediğimde Taehyung dediklerimi dinlerken sonra hafifçe gülüyordu. Ben ise ona hala sinirle bakıyordum. "NİYE GÜLÜYORSUN YA-" 

shades of difference - yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin