İnsan acizdir diyorlar gerçekten öyle. Zor zamanınızda hiç sevgi kapınızı çalmıyor,hiç mutlu olamıyorsunuz,sadece siz ve gözünüzden akan bir damla yaş işte hayatımda herşey böyle.18 yaşında ama yalnız bir genç kızım . Hayatı kararmış sadece şimdiyi yaşayan genç kız. Yolda herzamanki gibi yalnız yürüyordum aslında yalnız değildim sadece bana eşlik eden yağmuru görmezden geliyordum. Yağmur bu dünyada herşeyimdi benim. Yanlızlığımda tek dostumdu yağmur.üstümü aldırmadan yürümeye devam ediyordum kulaklığımdan çıkan ses bana eşlik ediyordu. Sonunda varmak istediğim yere vardım sahil kenarındaki eskimiş banka oturdum. Yağmur damlaları ahenkle dans ediyorlardı. Onları izliyordum içimdeki yalnızlık bir nebzede olsa dinsin istiyordum. Orda ne kadar öyle oturduğumu bilmiyorum. Bünyem o kadar çabuk yıpranmazdı her yağmur yağdığında yaptığım bir şey nede olsa. Hava kararmıştı eve doğru yürümeye başladım. Tabi yapmaya doyum olmayan o toprağın kokusunu içime çeke çeke yürüyordum. Bu bana hep küçüklüğümü hatırlatır sokakta yalnız başıma keşfetiklerime götürürdü beni. Eve vardığımda hemen odama çıkıp üstümü değiştirdim ve anneme yardıma indim. Yine herzamanki gibi döktürmüştü. Ona çok bağlıydım gerçek bir anne-kız bağımız yoktu ama seviyordum işte annemdi zor zamanımda yanımda olmasada herzaman iyliğimi isterdi babam ise onun hakkında çok şey bilmiyorum işleri yüzünden eve pek uğramaz. Zaten hiç tam bir aile olamamışızdır. Babamla annem arası iyi değildir birbirlerine hiç sevgi sözcüğü söylemezler ama ikiside beni sever yani ben öyle düşünüyorum. Sofraya oturduk yine sessizlik vardı .sadece tabaktaki yiyecekleri yeme sesi geliyordu kulaklarıma. Bu sessizliği bozan annem oldu "buse kızım bugün nereye gittin? " umursuyordu buda bir umut değilmiydi "hava almaya çıkmıştım anne " annem boğazını temizledi ve konuşmaya başladı "kızım yapma böyle kendine bir arkadaş edin sevilmeyecek biri değilsin yavrum senin için endişeleniyorum" şimdi anlamıştım niye sorduğunu umursamıydu ne yaptığımı arkadaş edindiğimi sanmıştı, anneme burukça tebessüm ettim. "kızım biz babanla anlaşıp seni yeni okula yazdırdık bu yanlızlığının okuldakilerle alakalı olduğunu sanıyoruz yarın erkenden babanın yedek arabasıyla gidersin " kafamı aşağı yukarı salladım. Aslında okuldakilerle alakalı değildi ben hep eksiktim insanlardan. Hiç sevinebileceğim bir sebebim olmazdı. Yemekten sonra odama çıktım aslında hayatım sanki gözümün önünde tekrarlanıyordu. Odamda bir duvarın tamamı harçlıklarımı biriktirip oluşturduğum kütüphanem vardı içinden bir kitap çekip okumaya başladım. Kitap okumak bana iyi gelen nadir şeylerdendi çok severdim kitap okumayı küçükken dedem hep büyük kitaplar okurdu bende onu görür anlamasmda okurdum o kitabı. Herzamanki gibi yumuşak yatağıma geçip uyudum. Yarın okulum vardı. İşte yine ben ve sessizlik. Yarın beni neler bekliyor dememe gerek yok çünkü herzamanki gibi olacak hayatım geriye sarılmış bir video hep tekrarlanıyo.
