Heyooooooooooooooo, ben geldim, bu bölümü çok sevdim because Liam is such a cutie. Kız sonunda Harry'nin ismini öğrenebildi diyenler? Bol yorum ve yoy istiyoruuum! İlhamım zor geliyor bebekler.
öpüldünüz
-
Şimdi koşarak buraya gelecekti ama beklediğim gibi olmadı. Elini dizlerine koyarak soluklarını düzene koydu ve tekrar doğrularak bağırdı. "Liam!" Kanım dondu ve olduğum yerde kalakaldım. Liam arabanın kapısını açmaktan vazgeçti, benim baktığım tarafa baktı. Şimdi ayvayı yemiştim.
Sahiden, ne yapacaktım şimdi?
Liam'ın ilk kaşları çatıldı sonra bana dönüp gülümsedi. "Arabaya bin istersen, ben az sonra geleceğim." Bir şey dememi beklemeden ön koltuğun kapısını benim için açtı ve ben arkama bile bakmadan arabaya bindim. Dizimle olduğum yerde hızla ritim tutarken üzerimdekilerin arabanın deri koltuğunu ıslatmasını umursamıyordum bile. Çok geçmeden Liam arabaya bindi ve ben derin bir nefes aldım.
"Fazla bekletmedim değil mi?" Başımı hayır anlamında sağladım ve görmesini umdum. Kafamı ona çevirdiğimde bana bakıyordu.
"Harry seni tanıdığını ve şirketle bir alakan olduğunu söyledi. Senin gibi birisinin Harry gibi birisiyle ne işi olabilir ki?" Harry kim diye soracaktım ama kimden bahsettiğini anladım. Adını sonunda öğrenmiştim. Liam ters bir şeyler olduğunu anlamış olmalı ki bana doğru eğildi. Elini dizime koymasıyla irkildim ve koltukta hafifçe sıçradım. Yine de elini çekmedi.
"Jenna, eğer Harry sana bir şey yaptıysa bana söyleyebilirsin." Bacağımdaki sıcak eli destek vermek istercesine bacağımı sıktığında nefesim boğazımda takılı kaldı. Bakışlarımı bacağıma koyduğu elinden çekip tedirgince gözlerine baktım.
"Aslında pek ciddi bir şey yok." Yalan. "Yani işin aslı şu ki Harry evime geldi. Geldi demek pek doğru değil aslında. İzinsiz girdi. Ve adını bile sen söyleyince öğrendim. Ondan kurtulmak için... gerçekten çok farklı bir yol denedim ve sonra karşılaştığımızda beni tekneden itti. Sonra da seninle karşılaşıncaya kadar beni kovaladı. Tüm bunları neden yaptığını hala bilmiyorum, bana hiçbir şey söylemedi ama ondan olabildiğince uzak durmak istiyorum." Konuşurken Liam dikkatle beni dinlemişti.
"Bunu sonra Harry ile konuşacağım, sen hiç merak etme. Şimdi otele gidiyoruz ve sabah olana kadar keyfine bakıyorsun." İtiraz etmek istedim ama içimden bir ses ne kadar ısrar etsem de fikrini değiştirmeyeceğini söylüyordu.
"Bana daha önce kimse bu kadar iyi davranmamıştı." Yüzümdeki şaşkın ifadeyi silmek için hiçbir şey yapmadım. O kadar iyi yürekliydi ki. 15 dakikadır tanışıyorduk ama iyi birisi olduğu her halinden belliydi. Şu ana kadar tanıştığım en cömert insandı.
"Daha önce kimsenin sana böyle davranmadığı bundan sonra kimsenin böyle davranmayacağı anlamına gelmez, Jenna." Gülümsedi ve geri çekilip arabayı çalıştırdı. Klimayı açtığında sıcak havayla rahatladım. Söylediği cümle beni de gülümsetmişti. Ama yine de ona verecek cevabım yoktu. Saçma saçma konuşup her şeyi batırmak istemiyordum.
"Londra'da oturuyorsun, değil mi Jenna?" Başımı camdan ona doğru çevirdim.
"Evet, şehir merkezine fazla uzak değiliz. Sen?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sahte Hırsız
FanficDuyduğum cümleden sonra hızlı atan kalbim daha hızlı atmaya başladı ve kulaklarımdaki çınlamaya bir de uğultu eklendi. Göğüs kafesim daralırken gözlerimi hızlıca ona çevirdim. Az önce ne demişti o? Yanlış duymuş olamazdım değil mi? Yoksa kargaşanın...