(Jisung anlatım) O mesajlardan sonra bir daha hiç konuşmadık. Ne bana sataştı ne de abime. Sanırım... Sanırım ben yanlış bir şey yaptım. Ama sadece bıkmıştım ve ayrıca artık YouTube kanalına video da atmıyordu. Sağlığı için korkuyorum. Şuan bende kendimden nefret edebilirim. Artık benim de özür dilemem lazım. Çok ağır konuştum Seungmin bana bağırcak fakat bu umrumda değil. Tam bir aptallık yaptım. Sanırım notlarıma içimi dökmem lazım.
Notlar:
Gün: 28 Mayıs Bir insan kendinden ne kadar nefret eder? Nasıl soğur? İşte ben... İştee ben bu soruya cevap verebilirim. Kendinden nefret etmek... Çok iğrenç bir şey mesela TAM BİR SALAK GERİZEKALI APTAL OLMAK bir insan neden onu ondan daha çok sevdiği birini kaybederki. BUNU GÖZ ALA ALA YAPAR. İşte salak ben yaptım.
Kendimi ölesiye kaşımak istiyorum. Arkadaşım... Tabi şuan arkadaşım diyemem çünkü şuan onun hiç bir seyiyiyim. Bu ağlamak bile çok saçma kendini oldursem daha iyi olur. Biliyormusun? Seni senden daha çok seven birini kaybetmek nasıl bir his? İşte ben biliyorum. Beni seven birini yok saydım. Bu benim hatam. Bu benim aptallığım. Şuan yazdığım her satırda kendime salak aptal gerizekalı demek istiyorum. Çünkü öyleyim. Bir egoluk için onun kalbini kırdım. Bunun yerine ölmeyi diliyorum. Ciddiyim.
Gün: 16 Haziran Minho... Şuan iyimisin bilmiyorum. O sözleri yazarken ki halimden de nefret ediyorum. Şuan nerdesin? İyimisin? Mutlu musun? Yoksa sağlığın nasıl? Beni özledin mi? Tabi neden özleyeceksin ki artık bana hissettiğin tek his saf Nefret fakat biliyormusun ben bunu kabul ediyorum. O kadar salağım ki... Artık söyleyecek sözüm bile kalmadı. Kendimi kötülemek ten başka bir bok yapamıyorum. Hadi derler yia bu olay artık sözlerle anlatılmaz. Artık sadece birbirimizin gözlerine bakıp birbirimizi anlamamız lazım. YouTube yeni video atsan veya Instagram dan nasıl olduğunu yazsan içimde ki sorun gidebilir. Fakat işte... YOKSUN HEPSİ BENİM ŞU SİKİK AKLIMDAN DOLAYI NEREDEYSE 2 VEYA 3 HAFTADİR YOKSUN! TAM BİR APTALIM ÖZÜR DİLERİM! LÜTFEN MİNHO! LÜTFEN KENDİNE BİR ŞEY YAPMA! YALVARIRIM! BU NOT BİR GÜN SENİN ELİNDE GECİCEK! VE OKUYACAKSIN! EĞER İNTİHAR ETMİŞSEN BEN MEZARINA GELİP OLMAYACAĞIM! SENİN BUNU OKUMADAN GİTMENİ İSTEMİYORUM! GÖZÜM SANKİ ŞUAN BİR DENİZ GİBİ HER YER SU! FAKAT BU SENİN İÇİN DEĞER MİNHO! ÇOK PİŞMANIM! ONLARI YAZDIĞIM ZAMAN... Ow... Sanırım ben... Ben senin için gerçekten kötü geliyorum. Bu notu sana okutucağım ve söz veriyorum artık seni kötü etkilemiyiceğim.
Offf gecenin bir yarısında bu ses ne? Şurda bir şey yazıyoruz bir insan doğru düzgün kalır. Her neyse şuan sanırım sesin geldiği yere gitmem lazım. Üzerime bir hırka alıp çıktım. Ne oldu şimdi? Kim daha demin ses çıkarttı? Etrafıma baktım ve uzakta sarışın bir çocuk bana taş atıyordu. Ağlıyor gibiydi. Amacı neydi? Yanına yaklaştım o taşları umursamadan.
HJ: Felix? F: HEPSİ SENİN SUÇUN KALPSİZ! BENİM SAFLIĞIMI ELİNDEN ALDIN FAKAT MİNHO YA BÖYLE YAPAMAYACAKSIN!? HJ: ne diyorsun? A-anlamıyorum.
Felix üzerime yürümeye başladı ve hala ağlıyordu. Beni ittirmeye başladı. Kafamı duvara vurup düştüm.
Ben de ağlamaya başlamıştım fakat Felix gülene kadar.
F: Minho! Bu bebek gibi bir bıçaktan korkuyor!
Arkadan bir çocuk geliyordu... O... Minho'ydu! Sarılmak istiyordum. Fakat ona şuan sarılsam bana tokat atıcağını biliyorum. Şimdi istediğim şey oluyordu. Artık sözler yerine gözlerimiz konuşuyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
