'Heyy, çekilin lan Tarzan Duygu geliyorr!' diyesi vardı Duygu'nun. Çok güzel
gidiyordu yaa.
Okulda teneffüslerde sürekli en yakın arkadaşıyla ve birkaç kızla birlikte
voleybol oynuyorlardı. Duygu ve Elif çok güzel oynuyorlardı.
Tıpkı gölün üstünde dans eden kuğular gibi..Herkes onlara özeniyordu...
Böyle böyle derken sınav zamanı geldi. Duygu'ya göre sınav zamanı ölüm
zamanı gibi geliyordu. Stres kızların belini büküyordu. Zaten yurtta da ders
çalışacak ortam yoktu..
Duyguların kaldığı yurt üç katlıydı.
Bir pazar günü Duygu, Elif ve Miray zemin katta ders çalışıyorlardı. Haliyle çok
sıkılmışlardı.
Tabii ben de sabahtan öğlene kadar ders çalışsam ben de çok sıkılırım hatta
balon gibi patlarım.
Derken tepelerindeki pencereye bir top geldi. Duygu bağırdı.Çok korkmuştu.
Trigonometri çözmeye öylesine dalmıştı ki...
Topu almaya gelen çocuk da o sırada Duygu 'yu gördü. Duygu hemen Elif ve
Miray'a saklanmalarını söyledi. Üçü de hemen duvara yapıştılar.
Tıpkı bir sineğe vurunca pencereye yapışması gibiydi. :)
Okulun popi, yakışıklı, tatlı çocuklarına rezil oldular.
Aman Allah'ım.. 'Neyse' dediler, ama çocukların topu sürekli pencerenin oraya
geliyordu. Ve üstüne üstlük gülüyorlardı.
En sonunda Miray büyük bir çılgınlık yapıp (Duygu ve Elif buna 'mallık' diyor)
cama vurdu.
Amanınn bu kızın aklından zoru olmalı. !!
![](https://img.wattpad.com/cover/41561162-288-k497144.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANLAMADIN .
Novela JuvenilTekerlekli sandalyedeki bir çocuğa aşık olan genç kızın hayatı, hayalleri, umutları...