ANLAMADIN .

-NEFRET ÖLÇÜSÜZ OLAMAZ-

Duygu'nun yüzüne , güneşin o eşsiz sıcaklığı rüzgarla kavuşup esiyordu. Okulun

basketbol sahasında basketbol oynayan çocukları izliyorlardı. Öylesine dalmıştı

ki izlemeye...

Daha sonra bir sesle irkilmişti:

+ Hadi bakalım çömler uzayın sahadan!

Aman Allah'ım bu Taha'nın sesiydi! Duygu hemen toparlandı, tam kalkıp

gideceği sırada Taha Duygu'ya seslendi:

+Duygu, bu senin için, dedi ve alay edercesine gülerek basket attı, hem de çok

uzak bir mesafeden, ve top potaya deliksiz girince şunları da ekledi:

+Senin için daha çok sürprizlerim var, dedi ve de bir tane daha basket attı.

Amanın bu da deliksizdi. Çocuk baskette çok süper bir şeydi ya... Duygu ne

diyeceğini bilmiyordu..

Ve Taha Duygu'ya neden cevap vermediğini sordu.

Duygu'nun yanakları domates gibi kızarmaya başlayınca Taha onun utandığını

anladı ve şunları da ekledi:

+Ama geçen de bizimle sular seller gibi konuşuyordun o günü unuttuk sanma,

şimdi ne oldu güzelim, dedi kıza, hayvan!

Duygu o sırada heyecandan az kalsın bayılacaktı.

Taha kızı herkesin önünde rezil etmişti.

Bir kere üslubu hiç de hoş değildi. Neyse Duygu hiç bir şey diyemeden oradan ayrılmaya kalkışırken Gamzeler geldi. Taha Gamze'ye :

+Gamze kanka senin bu kuzeninin ağzı var dili yok ne güzel ya..:)

Gamze de neler olduğunu anlayamamıştı. Hayır da Duygu'yla Taha'nın ne

alakası olabilirdi ki...? Gamze Duygu'ya tuhaf tuhaf bakıyordu.

Allah'ım ne kadar da büyüksün Yarabbim!! Bu çocuğun aklından zoru olmalı.

Şimdi Duygu ne yapacaktı, hiç düşünmemiş miydi, kaz kafalı, Duygu'nun

hoşlandığı Taha!!

Sonra da Taha beyin köfte dudaklarının arasından şu kelimeler döküldü:

+Geçen gün hoca Duygu'ya kızdı o da hiç bir şey demedi. Vallahi biz olsak

hocanın arkasından sayardık dimi Gamze? Gamze de:

+Hıı hı evet, dedi.

Duygu çok bozulmuştu. Hemen oradan hızlı adımlarla uzaklaştı.

Akşam yurda gelince bugün olanlar gözünün önünden bir film şeridi gibi geçmeye başladı. Çok utanmıştı.