Not

355 31 40
                                    

Merttennnn

Ne zaman bana baksa karşı ko­nulmaz bir şekilde içimden onu sevdiğimi söylemek geliyordu ve bunu nasıl durdurabileceğimi bilmiyordum.

Yanlışlıkla ağzımdan kaçırmaktan ve bir şekilde içinde süzüldüğümüz mutluluk balonunu patlatmaktan korkuyordum. Eminim ki herkes yeni bir ilişkiye partnerinin mükem­mel olduğunu düşünerek başlardı ama benimki gerçekten farklıydı. Nazik ve Şefkat doluydu, bana değerli olduğumu hissettiriyor, mutlu olmam için uğraşıyordu.

Bunu çıkar gö­zeterek ya da laf olsun diye yapmıyordu. Aksine, hayatımı daha iyi bir hale getirmek için her zaman yanımda olup her durumda elimi tutarak etkin bir şekilde çabalıyordu. Bence erkeklerin çoğu, özellikle futbolcu erkekler, birlikte olduğu kişinin en çirkin yönlerini gördüğü halde hala onun yanında
olmak için can atmazdı.

Asıl komik olan şuydu ki bunu ona söyleseydim kesinlikle hiçbir çirkin yanımın olmadığını söylerdi.
Ama elbette haftalardır sürekli göz önüne serildiği gibi bir sürü kötü huyum vardı ve sanki beni aşağı çekmek istiyormuş gibi hiç durmadan önüme çıkıyorlardı.

Miha'yla burada, herkesten kilometrelerce uzaktayken gafil avlanmayacağımı bildiğimden nihayet nefes alabiliyormuş gibi hissediyordum.

Miha'yla birlikte mutfak penceresinden bakarken önümüzde uzanan dönümlerce arazi resmen nefes kesiciydi. Her yer tamamen karla kaplı olmasına rağmen arazinin ne kadar büyük olduğu rahatlıkla anlaşılıyordu.

Ama manzara ne kadar büyüleyici olsa da aynı zamanda sahipsiz bir mülk kadar ruhsuzdu, etrafta mihanın tek bir bebeklik fotoğrafı olması için birçok şeyi feda edebilirdim.bu arazi nesillerdir babadan oğula geçen bir aile mülküydü . Ve size konudan alakasız bir sır vermem gerekirse miha genelde kendisine miha ya da zacj denmesini istiyordu ama aslında ismi minik kuşum'du.

Miha'nın burayı devralmaya hiç niyeti yoktu, kız kardeşi bir girişimciyken sırf erkek olduğu için tüm bunların ona kalması fikrinden nefret ediyordu. Bir ara ataerkil dü­zeni becermekle ilgili bir şeyler homurdanıp yaptığı işe geri dönmüştü. Asıl fikirleri burayı küçük çocuklar için güzel bir yere çevirmekti.

İleride ne zaman istersek gelebileceğimizi ve küçük çocuk­larla birlikte eğlenebileceğimizi söylemişti.
Gelecek için planlar yaptığını duymak hoşuma gidiyordu, bunun sebebini bilmiyormuş gibi davranabilirdim ama artık bu noktada inkar etmenin hiçbir anlamı yoktu. Söylediği her şey resmen erimeme neden oluyordu, çoğu zaman nasıl karşılık vereceğimi bile bilemediğimden dudaklarına yapışıp onu öpüyordum.

O andan sonra işler çabucak kızışıyor ve ben daha neler olduğunu anlamadan ismimi haykırıyor ve ben yıldızları görüyordum.

Miha'nın bedeni olumlu yönlerini listelediğimde özellikle övgüyle anılmayı hak ediyordu. Ağzı ve parmakları da bu listede kesinlikle yer alırken nefis vücudunu ve mükemmel yüzünü unutmamam gerekirdi.

Tanrım, tüm bunları ona da söyleyip seni seviyorum diye itiraf ettikten sonra bu devasa evdeki milyonlarca odadan birine saklansam iyi olacaktı.Ev o kadar büyüktü ki miha beni bulana kadar en az iki gün saklanabilirdim.

"Giyinmeye ne kadar heveslisin?"

Hemen cevap vermeyerek bir an düşünüyormuş, cevabın hiç hevesli değilim olduğunu bilmiyormuşum gibi yaptım. ''Aslında sorun giyinmek değil, daha sonra yeniden soyun­mak zorunda kalacağımı bildiğim için hiç hevesli değilim."

"Seni daha sonra kendi ellerimle soyacağıma söz verirsem üzerine bir şeyler giyip benimle bir yere gelir misin?"

Serçe parmağımı onunkine doladım. "Söz veriyorsan gelirim."

Giyinmek soyunmaktan çok daha kolay olmuştu ve on dakika geçmeden beni elinde futbol topuyla arka bahçelerinde çekiştiriyordu.

"Daha önce bunu yapmadığına inanamıyorumamaaaaaa(ufak bir düşünme arası)Aslında başka bişi yapmaya karar verdim"

Mihanın telefonundan delikanlım çalmaya başladı ve bana içimin erimesine sebep olan bir gülümsemeyle baktı. "Benimle dans eder misin?"

Güldüğümde o da gülmüş sonrasında orada biraz daha vakit geçirdik...

İlerleyen şarkılara bağırarak eşlik ettik bi süre benden topu almaya çalıştığında sadece iki saniyelik gülüşüne yenilmiş topu kaptırmıştım onu tutmak için belinden çektiğimde ikimizde düşmüştük

Bana baktı gülerken sürünerek yanıma geldi ve kucağıma çıktı dudaklarını dudaklarıma yaklaştırdı ve gülümsedi "seni seviyorum"

yutkundum gözleri gözlerime beklentiyle bakarken gülümsemesine karşılık verdim "seni seviyorum" gülümsemesi genişlerden dudaklarımızı birleştirdi ve bir süre uzunca bir süre öyle ısındık...
***

"Hadi içeri girelim, birazdan hava kararır ve senin de açlığın başına vurmak üzeredir kesin." Dudaklarını yanağıma belli belirsiz dokundurarak öptü ve ellerimizi birleştirdi

"Beni çok iyi tanıdığını düşünmeye başlıyorum, zajc." İç çekerek kollarımı beline dolamak için döndüm.
Yanakları ve burnunun ucu soğuktan kıpkırmızı kesil­miş, gözleri cam gibi parlıyordu. Çocukluğunu geçirdiği evde gülümsemesini, bana sevdiği bir şeyi öğretmesini izlemek çok güzeldi.
Beresinin üstünden başına bir öpücük kondurmak için eğildim "Elbette seni çok iyi tanıyorum, mert. Sen benim favori konumsun."

*****
Mihadannn

Hala uyku sersemi bir halde yatakta yuvarlanıp mert'in tarafına uzandığımda onun yerine yastığında bir kağıt parçası buldum.

Çok gizli işler peşindeyim, fazla uzun sürmez. Rahat rahat etrafı karıştırmanın tadını çıkar.
~M

Not: Sana smoothie hazırlayıp buzdolabına koydum.

KekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin