sous les étoiles= yıldızların altında
(づ。◕‿‿◕。)づ
14 Haziran 1980 Cumartesi
Sabahın ilk ışıklarına kucak dolusu bir gülümseme verdi genç.
Üzerinde ki beyaz gömleği ve onun altında ki kumaş pantolonunun ceplerine ellerini sokmuş yürüyordu.
Her gün-her gün aynı yollardan geçip minik, ama şık kafeye adımlıyordu.
Işıkları açık olmasa bile parıl parıl parlayan pembenin hakim olduğu dükkana baktı yüzünde ki tebessümleYıllardır burada çalışmasına rağmen, çok seviyordu. Asla bıkmak gibi bir his yoktu içinde.
Sabahları adımını ilk kendisinin atmasını, şeker kokusunu, içeriye giren gösterişli insanlara gülümsemeyi, onunla flört etmeye çalışan kızları, ve ne kadar kabul etmek istemese bile haftada en çok beş kere uğrayan genci görmeyi seviyordu.
Uzun siyah saçları olan genç, nereyedeyse her seferinde başka kadın getirebililecek potansiyele sahipti. Ama her ne kadar etrafı kadınlarla çevrili olsa bile, onu görünce içinde ki duyguya anlam veremeyen gence yaklaşmaktan,onun kalbini hızlandırdığını fark ettiğinde arsızca sırıtmaktan kaçınmıyordu.
Ve sonrasında ise sanki hiç o flörtüz davranışları kendisi yapmamış gibi; Getirdiği kadına gülüyor, saçlarına dokunuyor, sürekli öpüp duruyordu. Ve büyük bir marifetmiş gibi bunu gencin gözlerinin derinliklerine bakarak yapıyordu.
Minho hızla düşüncelerinden uzaklaştı.
Ondan etkilenemezdi, özellikte insanların duygularıyla kolaylıkla oynayan birinden asla.Hızla kasanın arka tarafına geçti ve paspasını eline aldı. Suyunu tazeleyip, dudaklarından bir şarkı dökülmesine izin vererek işine başladı.
Bir süre sonra masalarıda sildikten sonra, tatlıları tazeledi.
İçeriye giren diğer elemanla kocaman gülümsedi. İşte bu kişi gününü tamamen güzelleştirebilir.
Sürekli umursamaz davranışlarıyla işten kovulan ama bir süre sonra onun için gelen kişiler fark edilip geri işe alınan Charles.
İsmi gibi cidden de özgür yaşayan biriydi.
Her türlü fikre açıktı ve özgürce yaşıyordu. Buna aşkta geçerliydi hastalık gibi gösterilen ilişki türünü çoktan tatmıştı.Bir zamanlar Minho'ya da içinden ilgi duymuştu. Ama bir süre sonra onun sadece geleceğine odaklanmış, ve kırılmış ruhunun kendisini geç kimseye aşık olmayacağının fark edince, sadece yanında durup yaralarını sarmayı onu ne olursa olsun güldürmeyi planladı.
Ve yerine getiriyor da. Onu yaptığı her hareketle güldürüyor. Zaten kısık olan gözlerini daha çok kıstırıyordu.
Şimdi ise kapıdan içeri girmesi bile onu kocaman sırıttırmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sous les étoiles
FanfictionAtmosfer değişiyor...şeker kokusu esir almış bu dükkana, bende bıraktığınız etkiyle kokunuzu yayıyorsunuz Mösyö Hyunjin.