Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
sous les étoiles= yıldızların altında
(づ｡◕‿‿◕｡)づ
14 Haziran 1980 Cumartesi
Minho bıkkınlıkla tezgaha doğru ilerledi. Ve sipariş edilenleri hazırlamaya başladı.
"Merhaba!" dedi sandalyede oturmuş elini çenesine yaslayıp onu izleyen genç.
"Merhaba" dedi çok da samimi olmayan bir şekilde.
"Ne bu surat yahu?"
"Ne suratı?"
"Senin böyle olmadığı biliyorum. Sen her zaman cıvıl cıvılsın"
"Demek ki değilmişim" suyu ısıtıyor, aynı zamanda da tezgahın hemen altında duran kısımdan bir kruvasan çıkartıyor.
"Sen hep böyle kaba mısın?"
"Kaba da değilim. Sana karşı." dedi fincana kahveleri koyarken.
"Bana karşı mı? Niye ki?" dedi masumca.
Minho onun yüzüne baktı ve iç çekti. "Çünkü insanların duygularıyla oynayan birine böyle muamele yapmalıyım"
Yine aynı konu diye geçirdi içinden uzun saçlı.
"Hadi ama! Yine mi aynı konu? Ben kimsenin duygularıyla oynamıyorum aksine onlar benimle oynuyor!" dedi az arkalarında ki masayı gösterip. İkili gülüşüyordu.
Minho fincanlara suyuda boşaltıktan sonra karıştırdı önce yanında ki gence uzattı. Sonrada tepsiye kahveyi ve tatlıyı ekleyip masaya ilerledi.
"Sıcak dikkat et" dedi gence yönelik. Ama o sadece kendini bilmiş bir gülümseme verdi.
"Afiyet olsun" dedi masaya koyduktan sonra hızla Charles'ya baktı. Geri dönecekken Charles bileğini tuttu.
"Bu Minho. Benim için gerçekten değerli biri. Bu da; Jolie çocukluk aşkım."
Minho hızla kafa selamı verdi. Sonrada onlara bakıp kahvesinden ilk yudumu alan gence ilerledi.
Dikkat etmemiş ve kocaman bir yudum alır almaz yanmıştı.
Minho hızla tepsiyi bırakıp peçete uzattı. "Sen sil" dedi uzun olan.
Minho "ne" diye şaşırdı. "Yandım silemiyorum, sen siler misin?"
Bıkınca dışarıya nefes verip peceteyi önce ellerininde sonra yüzünde gezdirdi. Genç onun bileğini kavrayıp yüzünde sabitledi. "Ben Hyunjin, Hwang Hyunjin."
Aralarında tezgah olduğu halde birbirine yakınlardı. Minho hızlanan nefesini tutmuştu bir şekilde. Öylece bakışıyorlardı. Hyunjin bileğinde ki elini çekti. Sonra da tezgaha yavaşça düşen ele baktı ve tekrar bakışlarını irislerine çıkardı.
